6 Temmuz 2025 Pazar

ÖKHD Doppi Kültürünü Yaşattı-Yılmaz Parlar


Yorumlar


  

Özbekistan Kadın Hakları Derneği (ÖKHD), Türkiye’de ilk kez UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’nde yer alan “Doppi” şapkasını yaşatmak için manidar bir kutlamaya imza attı.

5 Temmuz 2025 Cumartesi günü, İstanbul Mecidiyeköy’de bulunan dernek merkezinde düzenlenen bu renkli etkinlik, Özbek kültürünün nadide bir parçası olan “Doppi”nin tanıtımına ve yeni nesillere aktarılmasına vesile oldu.

Etkinliğe öncülük eden isim, yılın “Altın İnsan Ödülü” sahibi, derneğin karizmatik ve vizyoner başkanı Azade (Ozoda) İslamova idi. Kendisi sadece bir sivil toplum lideri değil, aynı zamanda kültürel hafızanın taşıyıcısı olarak dikkat çekiyor.

Doppi Nedir? Bir Şapkadan Fazlası

Doppi; Özbek halkının yüzyıllardır kullandığı, başta Fergana Vadisi olmak üzere ülke genelinde yaygın olan geleneksel bir şapkadır. Kare ya da yuvarlak formda, özel Atlas veya Adras kumaşlardan dikilen bu başlık, üzerinde taşıdığı nakışlarla bölgesel ve sembolik mesajlar taşır. Her bir dikiş, her bir motif; sevgi, bereket, sağlık, cesaret gibi anlamlar içerir.

UNESCO tarafından 2019 yılında “Somut Olmayan Kültürel Miras” olarak ilan edilen Doppi, Özbekistan’da her yıl 9 Eylül’de özel gün olarak kutlanmaktadır. Ancak bu kutlama, Türkiye’de ilk kez ÖKHD tarafından hayata geçirilmiş oldu.

Bir Kültür, Bir Kadın Eliyle Hayat Buluyor

Etkinlik boyunca geleneksel kıyafetler, halk şarkıları ve Doppi şapkalarının farklı varyasyonları sergilendi. Katılımcılar, hem bu miras hakkında bilgi aldı hem de kendilerine ait kültürel kodlarla bağ kurdu. Azade İslamova’nın yaptığı açılış konuşmasında verdiği şu mesaj dikkat çekiciydi:

“Doppi bizim yalnızca başımızı süsleyen bir nesne değil, kimliğimizi, tarihsel belleğimizi, kadınlarımızın emeğini taşıyan kutsal bir simgedir. Nerede yaşarsak yaşayalım, bu şapka bize kim olduğumuzu hatırlatır.”

Etkinlikte sadece bir gelenek tanıtılmadı, aynı zamanda diaspora toplulukları için bir kültürel dayanışma zemini de oluşturuldu. Dernek üyeleri, gönüllüler, sanatçılar ve basın mensupları aynı çatı altında buluşarak ortak bir hafızayı yeniden canlandırdı.

Kültür Sadece Müzede Yaşamaz

Bir gazeteci olarak şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim: Bu etkinlik, sıradan bir kültürel gösterimden çok daha fazlasıydı. Göçmen toplulukların yaşadığı ülkelerde köklerini unutmadan var olabilmesi, ancak bu tür girişimlerle mümkündür.

Azade İslamova’nın liderliğinde gerçekleşen bu program, Türkiye’de yaşayan Orta Asya kökenli toplumlar için yalnızca nostaljik bir hatırlatma değil, geleceğe yönelik güçlü bir kültürel yatırım anlamına gelmektedir.

Kültür yalnızca müzelerde ya da tarih kitaplarında korunmaz. Kültür, yaşandıkça, paylaşıldıkça ve aktarıldıkça yaşar. Ve bugün, İstanbul’da bir grup yürekli kadın, bunu başardı.

yilmazparlar@yahoo.com

27 Haziran 2025 Cuma

Etkinlik Sektörünün Gururu Meltem Tepeler-Yılmaz Parlar


Yorumlar


  Türkiye'de bir kadın isterse neler başarabileceğini en güçlü şekilde kanıtlayan isimlerden biri Meltem Tepeler'dir.

Öncü vizyonu, uluslararası duruşu ve sektöre kazandırdığı sayısız değerle yalnızca bir organizasyon dehası değil, aynı zamanda Türkiye'nin dünya sahnesindeki temsil gücüdür.

Yalnızca Türkiye’de değil, dünya genelinde adını altın harflerle yazdıran vizyoner bir lider olarak dikkat çekiyor.

KM Events’in kurucusu ve yöneticisi, TUED - Türkiye Uluslararası Etkinlikler Derneği'nin kurucu başkanı, aynı zamanda SKAL İstanbul Yönetim Kurulu Üyesi olan Tepeler, organizasyon dünyasında iz bırakan sayısız başarıya imza attı.

30 Yılı Aşkın Birikimle Dünya Sahnesinde

1995 yılında kurduğu KM Events ile Amerika’dan Hindistan’a, Azerbaycan’dan İngiltere’ye kadar pek çok ülkeden gelen çiftlerin düğünlerini masalsı atmosferlerde gerçekleştiren Tepeler, Papa Benedict XVI, George Bush, Tony Blair, Jacques Chirac, Gerhard Schröder, Berlusconi, İlham Aliyev gibi dünya liderlerini ağırlayarak bu alanda Türkiye’nin en önemli yüzü haline geldi.

Etkinlik Sektöründe Türkiye'nin Uluslararası Temsilcisi

ILEA – International Live Events Association’a Amerika dışından seçilen tek yönetim kurulu üyesi olarak, global düzeyde etkinlik sektörünü yönlendirme misyonunu başarıyla sürdürüyor.

Meltem Tepeler, Türkiye’yi yalnızca temsil etmiyor; Boğaziçi Üniversitesi'nde kurduğu etkinlik yönetimi programları ve genç profesyonellere verdiği derslerle sektöre nitelikli insan kaynağı da kazandırıyor.

Dünya Sahnesinde Üst Üste Ödüller

2024 yılı, Meltem Tepeler için adeta bir ödül yılı oldu.
RSVP Global – Yaşam Boyu Başarı Ödülü: Bu prestijli ödül, yalnızca büyük başarılara değil, o başarıların arkasındaki azim, liderlik ve yaratıcılığa veriliyor. Ve hiç kuşkusuz, bu ödül en çok Meltem Tepeler’e yakıştı.

Hindistan Shubh Wedding & Lifestyle Awards – Yılın En İyi Düğün Tasarımcısı

 Global düğün pazarında Asya’nın kalbinden gelen bu büyük ödül, Türkiye'nin yaratıcı gücünü dünya vitrinine taşıdı.


World Bride Magazine Kapak Konuğu (Ocak 2025)

 ABD’nin önde gelen düğün dergilerinden biri olan WBM, yalnızca sektörde fark yaratanları kapağına taşır. Meltem Tepeler’in vizyonunu, “yaratıcılığın ve estetiğin mükemmel bileşimi” olarak tanımlayan bu kapak, hem Sofralar Sergisi’ni hem de Türkiye’yi uluslararası arenada onurlandırdı.

Yaratıcılıkta Sınır Tanımıyor, Sofralar Sergisi – Yaratıcılık Konferansı

Meltem Tepeler’in vizyoner yaklaşımıyla doğan ve 2022’den bu yana her yıl düzenlenen Sofralar Sergisi, 2025’te dördüncü kez İstanbul’da düzenlenecek. Bu etkinlik, yalnızca bir konferans değil, aynı zamanda yaratıcı bir kültürel buluşma, networking fırsatı ve gençlere açılan bir vizyon kapısı.

 Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek bu dev organizasyon, Türkiye’yi bir dünya düğün ve etkinlik merkezi haline getirmeye kararlı.

Sektörel Birlik ve Dayanışma: TUED’in Kurucusu

Meltem Tepeler, 2019’da kurduğu TUED – Türkiye Uluslararası Etkinlikler Derneği ile, sektörün uluslararası standartlarda gelişmesini sağlayan bir platform oluşturdu.

Bu dernek, organizasyon dünyasının tüm aktörlerini bir araya getirerek Türkiye’nin MICE ve etkinlik turizmi potansiyelini dünyaya tanıtmaya devam ediyor.

Meltem Tepeler yalnızca bir iş insanı değil, aynı zamanda Türkiye’nin kültürel ve yaratıcı gücünü global ölçekte temsil eden bir vizyon lideridir. Kazandığı her ödül, Türkiye'nin adını dünya sahnesinde daha da yukarılara taşımaktadır. Meltem Tepeler gibi kadınlar, geleceğin Türkiye’sini şekillendirecek olan ilham kaynaklarıdır.

yilmazparlar@yahoo.com

12 Haziran 2025 Perşembe

İTO 2025 Haziran Ayı Meclis Toplantısı-Yılmaz Parlar


Yorumlar


  

tanbul’un Kalbinden Türkiye’nin Teknoloji Vizyonuna

İTO Meclisi’nde Stratejik Mesajlar

İTO Haziran Ayı Meclis Toplantısı’nda Türkiye’nin Sanayi ve Teknoloji Geleceği Masaya Yatırıldı

İstanbul Ticaret Odası (İTO), 12 Haziran 2025 Perşembe günü Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ı konuk ettiği Haziran Ayı Meclis Toplantısı’nda; Türkiye’nin yüksek teknolojili üretimden ihracat hedeflerine, yerli savunma sanayiinden yabancı yatırım çekme stratejilerine kadar birçok başlığı masaya yatırdı.

Toplantıda, İTO Meclis Başkanı Dr. Erhan Erken, İTO Başkanı Şekib Avdagiç ve Bakan Kacır önemli değerlendirmelerde bulundu.

Dr. Erhan Erken,

 “Kurban, manevi bir arınma ve fedakarlık sembolüdür”

Toplantının açılışında konuşan İTO Meclis Başkanı Dr. Erhan Erken, Kurban Bayramı’nın hemen ardından yapılan toplantının maneviyatına vurgu yaparak, “Kurban, sadece bir et paylaşımı değil, Allah yolunda her türlü engelden vazgeçebilmenin sembolüdür” dedi.

Erken, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır’ın genç yaşta üstlendiği sorumluluklar ve teknoloji odaklı liderliğine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:

“Sayın Bakanımız, 2023’te hayata geçirdiği Milli Yapay Zeka Stratejisi ve TEKNOFEST gibi vizyoner projelerle, genç nesillere ilham veren bir rol modeldir.”

Şekib Avdagiç,

“İstanbul, katma değerli üretimin motor gücüdür”

İTO Başkanı Şekib Avdagiç ise konuşmasında, İstanbul’un sanayi ve teknoloji yatırımlarındaki ağırlığına dikkat çekti. “İstanbul’daki şirketlerin katma değerli üretimdeki payı %40’ın üzerinde” diyen Avdagiç, özellikle BTM (Bilişim ve Teknoloji Merkezi) üzerinden yürütülen teknoloji girişimlerinin küresel ölçekte ses getirdiğini belirtti.

Avdagiç’in öne çıkan mesajları

Yerli üretim vurgusu, “Savunma sanayisinde İstanbul firmaları lokomotif rol oynuyor.”

Yabancı yatırım ilgisi, “İstanbul’da düzenlenen fuarlar, Türkiye’nin bölgesel cazibesini artırıyor.”

Ekonomik büyüme hedefi, “Yıllık %4,5-5 büyüme kaçınılmaz hedefimizdir.”

Kongre turizmi, “İstanbul, 2015’ten sonra ilk kez büyük uluslararası kongrelere ev sahipliği yapıyor. Bu, şehrin marka değerine güç katıyor.”

Bakan Mehmet Fatih Kacır,

 “2030 hedefimiz: 400 milyar dolar sanayi ihracatı”

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, konuşmasında Türkiye’nin sanayi üretimindeki dönüşümünü verilerle anlattı. Pandemi sonrası toparlanma sürecinde Türkiye’nin Avrupa’dan pozitif ayrıştığını vurgulayan Kacır, “Almanya ve İtalya sanayi üretiminde düşüş yaşarken, Türkiye %4 büyüme kaydetti” dedi.

Bakan Kacır’ın konuşmasından öne çıkan başlıklar:

Üretim ve ihracat,

“İmalat sanayi üretimimizi 6,7 milyona çıkardık.”

“2030’da 400 milyar dolarlık sanayi ihracatını hedefliyoruz.”

Teknoloji ve AR-GE, “AR-GE harcamalarını 2 milyar dolardan 16 milyar dolara çıkardık.”

“Yüz bin teknoloji girişimi ve 100 milyar dolarlık değerleme hedefliyoruz.”

Teşvikler ve dönüşüm,

“2023-2030 döneminde 530 milyar dolarlık yatırım teşvik programı hayata geçirilecek.”

“İstanbul’daki 50 milyon lira üzerindeki yeşil ve dijital dönüşüm yatırımlarına özel destek verilecek.”

Yeni nesil OSB modeli,

“OSB’lerde yalnızca fabrika değil, yaşam alanları da kuruyoruz. Yürüme mesafesinde konut, spor ve kültür alanlarıyla insan odaklı sanayi modeli inşa ediyoruz.”

Ekonomik veriler,

“Enflasyon %35,4’e gerileyerek 2021 sonrası en düşük seviyeyi gördü.”

“İşsizlik %8,6 ile 24 aydır tek haneli.”

Geleceğe Güven Mesajı, “Teknolojide Tam Bağımsız Türkiye”

Toplantının sonunda, Bakan Kacır “Cumhurbaşkanımızın liderliğinde teknolojide tam bağımsızlık hedefimize emin adımlarla ilerliyoruz” diyerek kararlılık mesajı verdi.

Toplantı, sektör temsilcilerinin görüş ve önerileriyle devam etti. İTO’nun yeni dönem projelerinin ele alındığı oturumda, Türkiye’nin sanayi ve teknoloji geleceğine dair güçlü sinyaller verildi.

yilmazparlar@yahoo.com

3 Haziran 2025 Salı

AFEX Afrika İş Forumu ve Expo 2025-Yılmaz Parlar


Yorumlar


  

AFEX Afrika İş Forumu ve Expo 2025

AFEX 2025, Afrika Pazarına Açılan Kapı İstanbul'da Aralanıyor!

Türkiye, Afrika ile olan ekonomik ilişkilerini sadece ticari kazanç değil, stratejik ortaklık temelinde şekillendirmeli. İşte AFEX 2025 bu vizyonun zirvesi olabilir.

Türk-Afrika İş Dünyası 25-26 Haziran’da Haliç’te Buluşuyor

Türkiye ile Afrika kıtası arasındaki ekonomik ve kültürel ilişkilerin gelişmesinde öncü rol üstlenen Türk Afrika İş Adamları Derneği (TABA), Afrika kıtasının potansiyelini Türkiye’ye taşımaya devam ediyor.

Dernek, AFEX Afrika İş Forumu ve Expo’nun 3’üncüsünü 25-26 Haziran 2025 tarihlerinde Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirmeye hazırlanıyor.

Bu dev organizasyon öncesi Taksim Barcelo Otel’de düzenlenen basın toplantısında, TABA Başkanı Mehmet Fatih Bulut ile AFEX Genel Koordinatörü ve TABA Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Okan Özkan önemli açıklamalarda bulundu.

Toplantı, Türkiye'deki girişimciler ve ihracatçılar için Afrika kıtasının neden kaçırılmaması gereken bir fırsat olduğuna dair net mesajlarla doluydu.

Afrika'da Ticaret Güvenle Başlar

Mehmet Okan Özkan, Afrika pazarına girmenin hızlı sipariş-al gönder mantığıyla işlemediğini belirterek, şu sözlerle dikkat çekti:

“Afrika’da iş yapmanın temelinde güven yatıyor. Önce beklentilere uyum sağlamalı, sonra ticareti büyütmelisiniz. O güveni kurduktan sonra Afrikalı iş insanları sizden kolay kolay vazgeçmez.”

Bu sözler, Türk iş dünyasına Afrika'da kalıcı olmak için sabır ve strateji gerektiğini gösteriyor.

Türkiye-Afrika İşbirliğinde Yeni Bir Çağ

TABA Başkanı Mehmet Fatih Bulut ise derneğin bugüne dek yürüttüğü faaliyetlerin Afrika ile ekonomik entegrasyonda önemli bir rol oynadığını vurguladı:

“2000’li yıllardan itibaren Türkiye, Afrika’da büyükelçilik sayısını 44’e çıkardı. Bu, stratejik bir bakış açısının sonucudur. Türkiye, Afrika’dan Avrupa ve Asya’ya açılan bir ticaret köprüsüdür.”

Bulut, Türkiye’nin sadece ürün gönderen değil, Afrika’da yatırım yapan, üretim tesisleri kuran, bilgi ve model transfer eden bir partner olması gerektiğinin altını çizdi.

AFEX 2025’te Rekor Katılım Bekleniyor

AFEX 2025, önceki yıllara göre çok daha geniş çaplı bir organizasyon olacak. 70’ten fazla ülkeden, 2000 ila 2500 arası Afrikalı ve uluslararası iş insanının katılması bekleniyor. Katılımcılar sadece fuarda değil, aynı zamanda özel B2B toplantılarda, konferanslarda ve sektörel panellerde de bir araya gelecek.

Geçtiğimiz yıl 687 Afrikalı iş insanı fuara katılmış, toplamda 1270 delege bir araya gelmişti. Bu yıl bu sayının iki katına çıkması hedefleniyor.

Türkiye İçin Afrika'da Dev Yatırım Alanları

AFEX’in vizyonu sadece ürün satmak değil; Türk iş insanlarını Afrika’daki yatırım fırsatlarıyla buluşturmak. Özellikle; Şehircilik ve inşaat, Tarım ve gıda işleme, Sağlık teknolojileri, Eğitim altyapısı, Enerji üretimi, Lojistik ve ulaşım gibi sektörlerde büyük açıklar olduğunu belirten Bulut, Türk girişimcilerin bilgi ve model desteğiyle Afrika pazarında kolayca fark yaratabileceğini vurguladı.

Afrika’nın Kalbinde Türk İmzası

Özellikle Afrika’nın birçok kentinde yatırım yapılabilir araziler, uygun iş gücü ve ciddi talep varken, yönetişim eksiklikleri nedeniyle projelerin hayata geçirilemediğini anlatan TABA yetkilileri, bu boşluğu Türk yatırımcıların doldurabileceğini belirtiyor:

“Afrika’da yatırım fırsatları çok, ama vizyon eksikliği var. İşte burada Türk iş dünyasının modeli devreye giriyor. Otel mi, hastane mi, üretim tesisi mi? Her modelle ilgileniyorlar.”

Afrika'yı Geleceğin Türkiye’si Olarak Görün

Bugün Afrika, geçmişin zorluğunu yaşayan ama yarının refahına koşan bir kıta. Türkiye için bu kıta sadece yeni bir pazar değil, aynı zamanda stratejik ortaklıkların, üretimin ve diplomasinin merkezlerinden biri olmaya aday. AFEX 2025 bu vizyonun en güçlü sahnesi olacak.

yilmazparlar@yahoo.com

29 Mayıs 2025 Perşembe

Global HR Summit 2025 Zirve Tarihine Geçti-Yılmaz Parlar


Yorumlar


 

Yapay Zekâ ve İnsan Odaklı Geleceğe Yolculuk

Zirve, KREA M.I.C.E. Kurucusu ve CEO’su Seda Mızraklı Ferik’in açılış konuşmasıyla başladı. Ferik, insan odaklı teknoloji vizyonunun altını çizerken, liderlerin bu dönüşümdeki rehber rolünü vurguladı.

Global HR Summit 2025,

İnsan Odaklı Teknolojinin Zirvesinde Vizyoner Bir Liderlik

İnsan kaynakları sektörünün en prestijli buluşmalarından biri olan Global HR Summit 2025, bu yıl da iş dünyasının geleceğine ışık tutacak içeriklerle start aldı. Zirve, Mandarin Oriental Bosphorus İstanbul’da, KREA M.I.C.E. Kurucusu ve CEO’su Seda Mızraklı Ferik’in vizyoner açılış konuşmasıyla kapılarını açtı.

Zirve Başkanı olarak sahneye çıkan Ferik, insan odaklı teknoloji vizyonunun altını çizerken, liderlerin bu dönüşüm sürecindeki rehber rollerini güçlü bir şekilde vurguladı. Ferik, konuşmasında şu ifadeleri kullandı;

“Değişim, insanlığın en değişmez gerçeği. Sürekli değişen ekonomik ve sosyal koşullar, yeni çalışma modellerini öne çıkarırken; HR sektörü için de teknolojik gelişmeleri doğru kaynaklardan ve yakından takip etmek daha fazla önem kazanıyor. Bilgi başarının anahtarını simgeliyor. İş dünyasının değişimini ve dönüşümünü 'yapay zeka çağında' anlamlı bir şekilde yöneten ve 'insan odaklı' bir yaklaşımla benimseyen şirketler, sürdürülebilir başarıyı yakalayabiliyor.”

Beşinci yılında olan Global HR Summit, bu yıl da "Yapay Zeka, Teknoloji ve İnsan" temasıyla; insan kaynakları profesyonellerinin ilham alacağı, vizyonlarını yenileyeceği ve sektöre kalıcı katkılar sağlayacağı eşsiz bir platform sundu.

Alanında uzman konuşmacılar, interaktif oturumlar ve geleceğin iş dünyasına yön verecek konular zirve katılımcılarıyla buluştu.

Seda Mızraklı Ferik: HR Dünyasının İlham Veren Yol Göstericisi

Zirveye sadece organizatör kimliğiyle değil, aynı zamanda HR dünyasının vizyoner liderlerinden biri olarak damga vuran Seda Mızraklı Ferik, güçlü hitabeti ve stratejik yaklaşımıyla katılımcılara yön verdi. Ferik’in liderliğinde Global HR Summit, yalnızca bir etkinlik değil; dönüşümün, ilhamın ve insan odaklı dijital geleceğin adı haline geldi. Global HR Summit 2025, sadece bugünün değil, geleceğin liderlerini bugünden inşa ediyor.

Global HR Summit 2025, insan kaynakları alanındaki liderleri, danışmanları ve teknoloji öncülerini bir araya getirerek iş dünyasında dönüşümün nabzını tuttu. Zirve, hem içerik zenginliği hem de konuşmacı çeşitliliğiyle bu yıl da fark yarattı.

İnsan kaynakları ve iş dünyasının geleceğini şekillendiren en prestijli organizasyonlardan biri olan Global HR Summit 2025, İstanbul’da iş dünyasının önde gelen isimlerini bir araya getirdi. Zirvenin bu yılki ana teması, “Yapay Zekâ Çağında İnsan, Liderlik ve Kurumsal Dönüşüm” olarak belirlendi.

Yapay Zekânın İş Hayatına Etkisi Masaya Yatırıldı

Günün ilk keynote konuşmalarında, Tribewanted Kurucusu Ben Keene, yapay zekânın pozitif etkilerini nasıl kullanabileceğimizi aktardı. Ardından HR Hacking Endüstri Analisti Matt Burns, şirketlerin AI teknolojisini stratejik olarak nasıl entegre ettiğini katılımcılarla paylaştı.

The Brick Coach Kurucusu Amale Ghalbouni ise “Yapay Zekâ Çağında Korkusuz Liderlik” başlıklı konuşmasında, belirsizlik içinde cesur kültürlerin nasıl inşa edileceğini anlattı.

Modern HR’ın Babası’ndan İlham Verici Sunum

Zirvenin en çok ilgi gören isimlerinden biri, “Modern İnsan Kaynakları’nın Babası” olarak bilinen Prof. Dr. Dave Ulrich oldu. “HR Teknolojisi, Yapay Zekâ ve İnsan Yeteneğinin Evrimi” başlıklı sunumunda, insan kaynaklarının dönüşümüne dair önemli stratejiler paylaştı.

Seda Mızraklı Ferik ve Pluxee Türkiye CEO’su Eda Uluca Özcan ise özel bir söyleşide dönüşümün merkezinde yapay zekâ, insan ve liderliği ele aldı.

İnovasyon, Öğrenme ve Kurumsal Kültür Konuşuldu

Chris Heemskerk inovasyon kültürünün küresel ölçekte nasıl geliştirilebileceğini anlattı. PeopleKult Ortağı Ivan Palomino ise davranış bilimiyle dönüşüm süreçlerini başarıya ulaştırma yollarını paylaştı.

Prof. Dr. Acar Baltaş, “Yapay Zekâya Karşı Bilgelik Zekası” sunumunda, insanın makineye karşı farkını ve insanlığın gelecekteki rehberliğini sorgulayan çarpıcı bir konuşma gerçekleştirdi.

Oturumlarında Stratejik Yaklaşımlar Öne Çıktı

Angelique Slob, geleceğin iş trendlerini insan odaklı stratejilere dönüştürmenin yollarını; Guillermo de Haro Rodríguez ise AI’ın kurumsal öğrenmede nasıl kullanıldığını aktardı.

Matthew Phelan ve Berna Şamiloğlu, çalışan mutluluğu ile kurumsal kültür arasındaki bağ üzerine ilgi çekici bir söyleşi gerçekleştirdi.

Psikolojik Dayanıklılık ve Hukuki Dönüşüm Gündemdeydi

Dr. Gülseren Budayıcıoğlu, yapay zekâ çağında kurumsal ve ruhsal sağlığın önemine dikkat çekti. Hukuk, teknoloji ve liderlik kesişiminde gerçekleşen panelde ise Ayşe Naz DumanFazilet KarabacaklarKerim Müderrisoğlu ve Levent Kömür yeni çağın etik ve hukuki dinamiklerini değerlendirdi.

Global HR Summit 2025’te “Eşitlik ve Kapsayıcılık” Ekseninde Yeni Nesil Liderlik Masaya Yatırıldı

Global HR Summit 2025 kapsamında düzenlenen “Eşitlik ve Kapsayıcılık Ekseninde Yeni Nesil Liderlik” başlıklı panelde, Shell & Turcas CEO’su Emre Turanlı ile Yeniden Biz Eş Başkanı Selen Kocabaş, iş dünyasında değişen liderlik anlayışını katılımcılarla paylaştı. Panelde; teknolojinin yükselişi, kadın istihdamı, empati odaklı liderlik ve çeşitliliğin iş sonuçlarına etkisi gibi konular masaya yatırıldı.

Ezber Bozan Liderlik ve Öğrenme Kültürü

Shell & Turcas Petrol CEO’su Emre Turanlı, liderlerin artık geleneksel kalıpların dışına çıkması gerektiğini vurgulayarak, “Konfor alanımızdan çıkmak zorundayız. Teknoloji, beceri geliştirme için eşsiz fırsatlar sunuyor. YouTube’dan bile mikro öğrenmelerle kendimizi dönüştürebiliriz” dedi.

Turanlı, liderlerin yalnızca kendi sektörleriyle sınırlı kalmaması gerektiğini de belirterek, “Farklı sektörlerden beslenmeliyiz. Ben akaryakıt perakendecisiyim ama sağlık veya eğitimdeki yenilikleri işime nasıl uyarlayacağımı sorguluyorum” ifadelerini kullandı.

Kadın İstihdamı, Sosyal Sorumluluk Değil, Ekonomik Zorunluluk

Selen Kocabaş, kadınların iş gücüne katılımının ekonomik büyüme açısından vazgeçilmez olduğuna değindi:

Türkiye'de kadın istihdam oranı %30’larda. Oysa nüfusun yarısı kadın. Bu açığı kapatmak sosyal sorumluluk değil, ekonomik zorunluluktur.”

Shell’in otoyol istasyonlarındaki kadın istihdamı projelerinden örnek veren Kocabaş, “Kadın çalışan sayısını 5 yılda 5 bine çıkardık. Bu istasyonlarda müşteri memnuniyeti ve performans %8 daha yüksek. Kadın-erkek dengesi, iletişimi güçlendiriyor” dedi.

Ayrıca Manisa’da bir köy muhtarının, kadınları istasyonda çalışmaya ikna etmek için köy meydanında düzenlediği toplantıyı örnek göstererek, “Önyargıları kırmak için yerel iş birlikleri şart” ifadesini kullandı.

Teknoloji ve İnsan Arasındaki Denge

Her iki konuşmacı da teknolojinin insanın yerini almak için değil, onun yeteneklerini desteklemek için var olduğunun altını çizdi. Emre Turanlı, “Yapay zekâ verimliliği artırıyor ancak empati, uyum sağlama ve dayanıklılık gibi insani beceriler hâlâ liderliğin temel taşları” dedi.

Selen Kocabaş ise “Merak, öğrenme tutkusu ve tutku, yeni nesil liderlerin vazgeçilmezi. Karşı tarafı anlamak için ‘yaklaşılabilir’ olmalısınız” sözleriyle liderliğin duygusal zekâ boyutuna dikkat çekti.

Panelin Final Mesajı, Kolektif Başarı

Kocabaş’ın paneli kapatırken yaptığı vurgu, zirvenin ruhunu yansıtır nitelikteydi:

Birbirimize benzeyen değil, birbirimizi tamamlayan insanlarla çalıştığımızda değer üretebiliriz. Kapsayıcılık, teknolojiyi de içine alan bütünsel bir liderlik anlayışıyla ele alınmalı.”

Yapay Zekâ Çağına Hazır Bir İş Gücü Oluşturmak

EMEA Kurumsal Satış Başkan Yardımcısı Oliver Latham, Pearson, İş dünyasında bilinmeyen sulara yelken açıyoruz. 

Demografik değişimler ve yapay zekâ (AI), işletmeleri ve iş gücünü benzeri görülmemiş bir hızla dönüştürüyor. Ancak mevcut iş gücü, AI ve teknolojik gelişmelere ayak uydurabilmek için gereken öğrenme hızına hazırlıksız.

Eğitim Sistemleri ve İş Dünyası Bugünün İhtiyaçlarına Cevap Veremiyor

2025’e yaklaşırken, bu sorun iki büyük nedenle daha da acil hale geliyor: demografi ve yapay zekâ.

Demografik Değişim, Dünya genelinde (birkaç istisna dışında) nüfus hızla yaşlanıyor. Doğum oranları son 20 yılda keskin bir düşüş gösterdi ve bu eğilim değişmiyor.

Uzayan Yaşam Süresi, Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, 2050’de dünya nüfusunun %22’si 60 yaş üzerinde olacak (2015’te bu oran %12 idi).

Deneyimli çalışanlar emekli oldukça, yetenek tabanlı şirkeler zor durumda kalıyor. Sağlık, eğitim, sosyal hizmetler, üretim ve vasıflı mesleklerde gençlerin sayısı azalıyor. Bu da bu alanlardaki çalışanlar üzerindeki baskıyı artırıyor.

Teknolojinin Etkisi, AI İşleri Radikal Şekilde Değiştiriyor

AI’ın hızlı yükselişi, rutin işleri otomatikleştirerek birçok mesleği dönüştürüyor. Sadece veri girişi veya perakende satış noktaları değil; müşteri hizmetleri, satış destek ve sosyal bakım gibi "rutin olmayan" bilgi işleri bile otomasyon tehdidi altında.

2030’a kadar, işlerin %65’i için gerekli beceriler değişecek.

85 milyondan fazla iş pozisyonu boş kalabilir.

AI destekli karar verme sistemleri, yeni becerilere olan talebi artıracak: Prompt mühendisleri, veri küratörleri, sorumlu AI uzmanları gibi.

Kritik insani beceriler (eleştirel düşünme, yargı, empati, uyum sağlama, problem çözme) daha da önem kazanacak. Ancak bu beceriler geliştirilmezse, ekonomik kayıplar trilyonlarca dolara ulaşabilir.

Bireyler ve Ekonomiler İçin Riskler

Bireyler, Sürekli değişen iş gereksinimleri, daha düşük kazanç ve iş güvencesizliği anlamına gelebilir.

Şirketler, Nitelikli çalışan bulamama sorunu büyüyor.

Hükümetler, Ekonomik gücün birkaç "süperstar firma"da toplanması, eşitsizlikleri derinleştiriyor.

Pearson’ın "Lost in Transition"raporuna göre:

ABD’de yıllık geçiş kaybı: 1,1 trilyon $

İngiltere’de 96 milyar $ (GSYİH’nın %4’ü)

Türkiye’de yaklaşık 50 milyar $

Bu kayıpların arkasında, gelir kaybı, iş güvencesizliği ve geride kalma korkusu yaşayan insanlar var.

Çözüm: Beceri Yollarını Yeniden Tasarlamak

Eğitim Kurumları, Müfredatı, gençlerin iş gücüne hızla adapte olabilmesi için çoklu eğitim ve mesleki yollara uygun hale getirmeli.

Bireyler, Kendi beceri yolculuklarını planlamalı ve geleceğe hazır yetenekler geliştirmeli.

İşverenler, Çalışanlarını yeniden yetkinleştirme (upskilling & reskilling) programlarına dahil etmeli.

Artık kariyerler doğrusal değil, dinamik. İnsanların iş, rol ve sektör değiştirme sıklığı tarihte hiç olmadığı kadar yüksek.

AI ile Verimlilik Artışı: Türkiye’de Haftada 23 Milyon Saat Tasarruf Mümkün

Pearson’ın analizine göre, üretken AI (generative AI) sayesinde:

İngiltere’de haftada 19 milyon saat (araştırma, kayıt tutma, veri toplama gibi işlerde) tasarruf edilebilir.

Türkiye’de bu rakam nüfusa oranla haftada 23 milyon saati aşabilir.

Kazanılan zaman, insan becerilerine odaklanmaya ayrılabilir,

Yaratıcı düşünme, İş birliği, Karar verme, Empati ve liderlik

Avrupa’da 3 Büyük Sektörde AI’ın Etkisi:

Eğitim, Haftada 830.000 saat tasarruf (ders planı hazırlama yerine öğrenci odaklı çalışmaya zaman ayırma).

Tıp, 507.000 saat (tıbbi kayıt ve randevu otomasyonu, hemşirelerin hasta bakımına daha çok zaman ayırması).

Bilişim, 850.000 saat (kodlama desteği ve uzman bilgi yönetiminde verimlilik).

Geleceğin İş Gücü İçin Harekete Geçme Zamanı

AI devrimi, insan becerileriyle dengelendiğinde verimlilik, yenilikçilik ve büyümeyi artırabilir. Ancak öğrenmeyi öğrenmek artık en kritik yetenek.

Hükümetler, şirketler ve bireyler iş birliği yapmalı. Aksi takdirde, beceri uçurumu derinleşecek ve ekonomik kayıplar kaçınılmaz olacak.

Zirvenin kapanış söyleşisinde ise Adil Yıldırım, iş dünyasında duygu durumu yönetimi ve içsel denge üzerine katılımcılara ilham veren bir sohbet sundu.

yilmazparlar@yahoo.com

ÖKHD Doppi Kültürünü Yaşattı-Yılmaz Parlar

Siyaset Ekonomi Turizm Otomotiv Gayrimenkul Sağlık Gıda Bilişim Teknoloji Gastronomi Kitap Kadın Sanat Sinema S...