4 Aralık 2023 Pazartesi

Yeşim Kaya -Hayatının Şefi Ol-Yılmaz Parlar

 Atıksız Yaşam ve Beslenme Rehberi Nedir


Yeşim Kaya “Hayatının Şefi Ol”-Hücreden Evrene Sağlık-Yeni Bir Yaşam,


Son yıllarda yapılan incelemeler, insan kaynakları ve evren arasında beklenen bir anahtarın olduğunu ortaya koyuyor. Bilim insanlar, evrenin derinliklerindeki karanlık ışıklarla etkileşime girebilir ve bu etkileşimlerin sağlık üzerinde önemli sonuçlar üretebileceğini keşfetmiştir. 




Bu araştırmaları yapan ekipler, genişleyen alanlar yoluyla evrendeki enerji dalgalarıyla haberleşebileceğini ortaya çıkarmıştır. Hücrelerimiz, çevremizdeki enerji ve radyasyonlarla etkileşime girerek kendini iyileştirebilir, sağlık sorunlarına müdahale edebilir ve hatta hastalık riskinin azalmasına neden olur.



Özel Projeler ve Gastronomi Danışmanı,Yazar, Naturel Tv kurucusu iş insanı pek çok özellikleri olan Yeşim Kaya “Hayatının Şefi Ol” Atıksız Yaşam ve Beslenme Rehberi niteliğindeki kitabının lansmanını CVK Boshorus Hotel Evergeen’de (Dikey Bahçe) gerçekleştirdi. Sonrasında Kitapsever ve okuyucularının aldıkları kitapları D&R de imzaladı.



Kitabın geneline baktığımda sonunda holistik beslenmeyle birlikte tüm soruların cevabı niteliğinde derlenen mükemmel bir kitap olmuş.



Bütünsel Yaklaşım ile Sağlıklı Yaşam Mümkün 


Son yıllarda insanların sağlığına daha fazla önem verilmesiyle birlikte, bütünsel yaklaşım adını duymaya başladı. Bütünsel düşünceyi, bireyin bedenini, zihnini, duygu ve ruh bilgilerini bir arada ele alarak, insanın bütünsel olarak sağlıklı olmasını hedefler. Bu yaklaşım, modern tıp yöntemlerinden farklı olarak, sadece satılanlara değil, hastalığın ortaya çıktığı temel nedenlere odaklanıyor. 



Holizm, insanın hayatını bir bütün olarak ele alır. Bir kişinin sadece fiziksel olarak tedavi edilmesi yerine, parçalarının, zihinsel, sosyal ve ruhsal açıdan dengede olması hedeflenir. Bu nedenle bütünsel tedavi yöntemleri, yalnızca ilaç kullanımından ibaret değildir. Yeterli ve düzenli beslenme, egzersiz, yoga, değişim gibi alternatif değişimler de bu yaklaşımın bir parçasıdır. 



Holizm'in ilk olarak Naturopati doktoru Dr. Benjamin Rush tarafından 18. yüzyılda kurulmuştur. O zamanlar bu yöntem pek yaygın değildi ancak günümüzde giderek daha fazla insan bütünsel tedavi yöntemlerine uygulanıyor. Çünkü modern tıbbın gerçekleşen işlemlere odaklanması, bazı sıcaklıklarda yalnızca geçici bir rahatlama sağlayabiliyor. Oysa bütünsel tedavi, genel nedenleriyle başa çıkmayı hedeflemek için kalıcı iyileşme sağlar. 



Bütünsel yaklaşımın en önemli prensiplerinden biri, önleyici sağlık bakımına vurgu yapılmasıdır. Bu yaklaşımda, kişilerin hastalanmasından önce üzerinde çalışılması gereken alanlar tespit edilir ve bu doğrultuda önlemler alınır. Sağlıklı destek, fiziksel aktivite, stres yönetimi gibi faktörler, bir bütün olarak ele alınıp dengelenirse, önlenmesi mümkün hale gelir. 




Holistik beslenme, bireyin bedenini, zihnini ve ruhunu bir bütün olarak ele alan bir beslenme yaklaşımıdır. Bu beslenme biçimi, sadece fiziksel sağlığı değil, aynı zamanda duygusal, zihinsel ve sosyal sağlığı da kapsar. Holistik beslenme, geleneksel diyet anlayışından farklı olarak, beslenmeyi bir yaşam tarzı olarak ele alır.


Bu beslenme biçiminde temel prensiplerden biri, doğal ve organik besinlere odaklanmaktır. Genetik olarak değiştirilmemiş ve işlenmemiş gıdaların tercih edilmesi, bedenin temel besin ihtiyaçlarını karşılamada önemli bir rol oynar. Ayrıca, renkli sebzeler, meyveler, tam tahıllar ve sağlıklı yağlar gibi çeşitli besin gruplarının dengeli bir şekilde tüketilmesi teşvik edilir.


Holistik beslenme, besinlerin enerjisini ve şifasını vurgular. Gıdaların sadece besin içerikleriyle değil, aynı zamanda enerji frekanslarıyla da etkileşimde bulunduğuna inanılır. Bu nedenle, tüketilen gıdaların kişisel ihtiyaçlara ve enerji seviyelerine uygun olması önemlidir.


Beslenme alışkanlıklarının yanı sıra, holistik beslenme aynı zamanda yemek zamanlaması, sindirim süreçleri ve kişisel ihtiyaçları dikkate alır. Öğünler arasında denge ve uyum sağlamak, metabolizmanın desteklenmesine katkıda bulunabilir.



Holistik beslenme, stresten kaçınma ve sağlıklı bir yaşam tarzını sürdürme konularına da odaklanır. Yoga, meditasyon ve spor gibi aktivitelerin bu beslenme yaklaşımını tamamladığı düşünülür.


Bu beslenme biçimi, bireylerin bedenlerini dinlemelerini teşvik eder. Acıkma hissi, doygunluk hissi ve çeşitli besinlere karşı duyarlılık gibi sinyallerin doğru bir şekilde algılanması, sağlıklı beslenme pratiğinin temelini oluşturur.


Holistik beslenme, sadece bireysel sağlığı değil, aynı zamanda çevresel ve toplumsal etkileri de göz önünde bulundurur. Sürdürülebilir tarım uygulamalarına destek verir ve yerel besin kaynaklarının kullanımını teşvik eder.


Sonuç olarak, holistik beslenme bireyleri, beden, zihin ve ruh sağlığını bir arada değerlendirerek, dengeli, sürdürülebilir ve kişiselleştirilmiş bir beslenme yaklaşımı sunar. Bu, bireylerin genel yaşam kalitesini artırmaya yönelik kapsamlı bir perspektif sunar.


Hayatının Şefi Ol Kitabı her zaman elinizin altında olması gereken kaliteli yaşam için elzem bir kitap.


yilmazparlar@yahoo.com

2 Aralık 2023 Cumartesi

En Etkili Tedarikciler Kimler-Yılmaz Parlar

  En Etkili Tedarikciler Kimler


Lojistik sektöründe faaliyet gösteren profesyonellerin bir araya geldiği, üyelerine bir dizi değerli avantaj sunarak sektöre katkı sağlıyan ve Networking platformu sunarak sektör içinde etkileşimi artıran LODER Lojistik Derneği ile Lojistik süreçlerde gerçekleşen taşıma işlemleri, Lojistikte kullanılan otomatik depolama sistemleri ve robotik teknolojiler depo operasyonlarını vs..kısaca lojistik ağlarını daha verimli hale getirme konusunda yardımcı olabilecek yazılımlar sunan Slimstock ortaklığı ile bu yıl 9. kez düzenlenen " 2023 yılı Türkiye’nin En Etkili Tedarik Zinciri Profesyonelleri yarışması” sonrasında en iyiler taçlandırıldı.



LODER Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Gülçin Büyüközkan ve Slimstock Türkiye Ülke Müdürü Songül Sezer açılış konuşmaları gerçekleştirdi. Proje Sunumları Moderatörlüğünü LODER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Tanyaş üstlendi. MBA dan Eğitmen-Yazar Kürşat Tuncel Liderlik hakkında konferans verdi. 



Türkiye'nin En Etkili Tedarik Zinciri Profesyonelleri ödüllerinin bu yılki kazananları arasında, çeşitli sektörlerden başarılı isimler yer alıyor. Ödül kazanan projeler arasında McDonald's, Çimsa, Kimberly Clark ve Yazaki Otomotiv öne çıkıyor. Yılın Projesi ödülü ise Yazaki Otomotiv'in "Yazaki Türkiye Lojistik Hub" projesine verildi.

Jüri Heyetinde; LODER Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Gülçin Büyüközkan, LODER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Tanyaş, INSEAD Üniversitesi Tedarik Zinciri Yönetimi Programı Akademik Direktörü Prof. Dr. Enver Yücesan, Türk Hava Yolları CCO’su Turhan Özen ve Eğitmen Yazar Kürşat Tuncel yer aldı.



2023 Yılı Türkiye’nin En Etkili Tedarik Zinciri Profesyonelleri

Jürinin belirlediği bu yılki “Türkiye’nin En Etkili Tedarik Zinciri Profesyonelleri” listesi alfabetik sıralama ile açıklandı. Ödül alan şirket ve temsilcileri; 

Ali Akçay (Eve Mağazacılık-Tedarik Zinciri Müdürü), Murat Aktaş (Menderes Tekstil-Tedarik Zinciri Direktörü), Mehmet Ali Aslan (Şölen Çikolata-Tedarik Zinciri Direktörü), Adem Aydin (Hyundai Assan-Tedarik Zinciri Müdürü), Berkay Bozkuş (Gensenta-Tedarik Zinciri Direktörü), Deniz Murat Çorabatir (Totalenergies-Operasyon Ve Lojistik Direktörü), İhsan Ömür Demir (Lazzoni-Tedarik Zinciri Direktörü), Barış Devrimsel(Dowaksa-Tedarik Zinciri Direktörü), Mert Erdoğ (Betek Boya-Tedarik Zincirinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı), Sertaç Hamza (Mcdonald's- Tedarik Zinciri Direktörü), Erdal İmre (Esan Eczacıbaşı- Kıdemli Tedarik Zinciri Müdürü), Fatma Irk Dursun (Kraft Heinz-Tedarik Zinciri Direktörü), Bülent Karakoyunlu (Fasdat Gıda- Lojistik Müdürü), Ayşegül Katar (Panço-Tedarik Zinciri Direktörü), Bahadır Kepenek (Çimsa- Tedarik Zincirinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı), Cüneyt Kozluca (Kimberly Clark- Kıdemli Tedarik Zinciri Ve Lojistik Operasyonları Müdürü), Özlem Sinem Numanoğlu (Bmc Savunma- Tedarik Zinciri Direktörü), Hasan Türkay (Continental Confectionery Company- Tedarik Zinciri Direktörü), Ogün Üstün (Yazaki Otomotiv- Türkiye Lojistik Merkezi Müdürü), Cem Sonat Yüksel (Vodafone- Tedarik Zinciri Direktörü)



Proje ödülleri de sahiplerini buldu

“Türkiye’nin En Etkili Tedarik Zinciri Profesyonelleri” Listesinde Yer Alan Adaylar Projeleriyle “En Sürdürülebilir”, “En Teknolojik”, “En Yenilikçi” Ve “En Etkin / Etkili” Kategorilerinde Yarıştılar.  “En Sürdürülebilir” Proje Dalında Ödülü Mcdonald's Tedarik Zinciri Direktörü, Sertaç Hamza Kazandı. “En Teknolojik” Proje Ödülü Çimsa Tedarik Zincirinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı, Bahadır Kepenek’in, “En Yenilikçi” Proje Ödülü Kimberly Clark Kıdemli Tedarik Zinciri Ve Lojistik Operasyonları Müdürü, Cüneyt Kozluca’nın Oldu. “En Etkin / Etkili” Proje Ödülünü Ise Yazaki Otomotiv Türkiye Lojistik Merkezi Müdürü, Ogün Üstün Kazandı.



Yılın Projesi’’ ödülü Yazaki Otomotiv’in oldu

Yılın Projesi, katılımcıların oylarıyla belirlendi. Yılın Proje ödülü “Yazaki Türkiye Lojistik Hub’’ projesi ile Yazaki Otomotiv Türkiye Lojistik Merkezi Müdürü Ogün Üstün’ün oldu.

Ödüller sahiplerine, LODER Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Gülçin Büyüközkan, Slimstock Türkiye Ülke Müdürü Songül Sezer ve LODER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Tanyaş tarafından verildi. 

Slimstock, Tedarik Zincirleri için çözümler sunan bir platform olarak, dünya genelinde 22 ülkede 450'den fazla profesyonelle çalışarak, müşterilerin bulunurluklarını artırmalarına, maliyetleri düşürmelerine ve riski azaltmalarına yardımcı oluyor. 

LODER, 2001'de kurulmuş bir dernek olup, lojistik sektöründe yer alan profesyonelleri bir araya getirerek sektörel gelişimi amaçlamaktadır. Dernek, 750'den fazla aktif üyeye sahiptir ve lojistik hizmet alanındaki şirket profesyonelleri, akademisyenler, bilişimciler ve silahlı kuvvetler mensupları gibi çeşitli sektör temsilcilerini içermektedir.

yilmazparlar@yahoo.com


25 Kasım 2023 Cumartesi

6. İstanbul Orchestra'Sion Uluslararası Piyano Yarışması-Yılmaz Parlar

  Uluslararası Piyano Yarışması Neden Önemli

1-4 Nisan 2024’de gerçekleşecek 6. İstanbul Orchestra'Sion Uluslararası Piyano Yarışması'nın Önemi Nedir.

2013’ten beri Alink-Argerich Vakfının ve 2017’den beri Dünya Uluslararası Müzik Yarışmaları Federasyonu’nun üyesi olan 

İstanbul Orchestra’Sion Uluslararası Piyano Yarışması

(Notre Dame de Sion Piyano Yarışması), müzik dünyasının prestijli etkinliklerinden biri olarak öne çıkıyor. 



Her iki yılda bir düzenlenen Notre Dame İstanbul Orchestra'Sion Uluslararası Piyano Yarışması, müzikte yetenek ve kültürel zenginliğin buluştuğu özel bir platform..

Bu yarışma, genç piyanistlere kapsamlı bir sahne deneyimi kazanma ve yeteneklerini uluslararası alanda sergileme fırsatı sunuyor. 


Bu etkinlik, Notre Dame de Sion Okulu tarafından düzenlenmekte olup, katılımcılara profesyonel bir platformda kendilerini gösterme şansı vermekle birlikte klasik müziğin gelecekteki temsilcilerini keşfetmeyi amaçlıyor.



Yarışmanın öne çıkan özelliklerinden biri, uluslararası jüri üyelerinden oluşan seçkin bir ekibin katılımcıları değerlendirmesi. Bu, genç piyanistlere kariyerlerinde önemli bir geri bildirim kaynağı sağlayarak sanatsal gelişimlerine katkıda bulunuyor. 


Jüri üyeleri, performansın teknik becerilerini değerlendirmenin yanı sıra duygusal derinlik ve yorumlama becerilerini de dikkate alarak kapsamlı bir değerlendirme sunuyor.


Notre Dame de Sion Piyano Yarışması, katılımcılara klasik müzik repertuarını genişletme fırsatı tanıyan çeşitli kategorilere sahip. Yarışmacılar, Barok, Klasik, Romantik ve çağdaş dönemlere ait eserleri içeren bu kategorilerde performans sergileyerek müzikal çeşitlilik içinde kendilerini kanıtlama şansı elde ediyorlar.


Yarışmanın bir diğer önemli yanı ise kazananlara verilen ödüller. Bu ödüller, genç sanatçıların kariyerlerine önemli bir destek sağlamanın yanı sıra onları müzik dünyasında daha fazla tanınabilir kılıyor. Ayrıca, yarışma sonrasında kazananlar geniş bir dinleyici kitlesi önünde konserler verme şansını yakalayarak uluslararası arenada adlarını duyurma imkanı buluyorlar.



Diplomat kimliğinin yanı sıra yetenekli bir piyanist olarak bilinen Fransa’nın İstanbul Başkonsolosu Olivier Gauvin’in katılımıyla 23 Kasım 2023 Perşembe günü Notre Dame de Sion Fransız Lisesi Grande Salle salonda gerçekleşen Basın toplantısına Yarışma Başkanı ve Okul Müdürü Alexandre Abellan, Okul Türk Müdür Başyardımcısı Tuna Zenginel Saikali, Jüri Başkanı Jean-Yves Clément Jüri üyesi Lukas Geniusas, Ayvalık Uluslararası Müzik Akademisi kurucusu ve yöneticisi Filiz Ali, IKSV Genel Müdür Yardımcısı Yeşim Gürer Oymak, Andante klasik müzik dergisinin Genel Yayın Yönetmeni Serhan Bali, Orchestra’Sion Şefi Orçun Orçunsel ve Yarışma Genel Sekreteri Emmanuelle Beaufils katıldılar. 

Basın Toplantıya katılan isimler Yarışma hakkında bilgiler paylaştılar. Basın mensupların sorularını cevapladılar.

Yarışma Başkanı Okul Müdürü Alexandre Abellan “168 yıldan beri Notre-Dame de Sion'da, başta müzik olmak üzere sanat ve kültür eğitimi, pedagojik yöntemlerimizin merkezinde yer almaktadır. Ayrıca Uluslararası Piyano Yarışmamız, parçası olduğu eğitim projesinin çok ötesine geçmekte olup, itibarımızı oluşturan mükemmellik arayışımızı temsil ediyor. Bu yarışma, genç yeteneklerin değerini gün ışığına çıkararak, niteliği ve önemi ile İstanbul'un kültür ve eğitim sahnesinde görünür olmamızı sağlıyor”.dedi



Diplomatik misyonunu müzikle birleştirerek dikkat çeken Başkonsolos Olivier Gauvin kültürler arası etkileşimi ve sanatın birleştirici gücünü vurguluyarak, bu eşsiz yaklaşımı, diplomatik ilişkilerin ötesinde sanatın insanlar arasında bağ kurma potansiyelini ortaya koyduğunu ifade eden kısa konuşma gerçekleştirdi Gauvin “İstanbul Fransız Kültür Merkezi’nin desteğiyle ikinci kez olarak bu ödülü vereceğim için çok mutluyum. Notre-Dame de Sion'u müzikteki bu güzel macerası için kutluyorum. » sözleriyle birlikte desteklerini açıkladı.


Gauvin, yarışmanın 3. aşamasındaki adayları dinleyerek değerlendirecek ve Başkonsolos Olivier Gauvin Ödülü'nü verecektir. 


Jüri ;

Jüri Başkanı Jean-Yves Clément, Anna Geniushene, Denis Pascal 

Etsuko Hirose ,Gülsin Onay, Lukas Geniusas, Toros Can gibi isimlerden oluşuyor.


İlgililerin Verdiği Yarışma Hakkında  ve Ödül Bilgileri; 


Birincilik Ödülü 8.000 $, İkincilik Ödülü 4.000 $, Üçüncülük Ödülü 2.000 $’dır.

Yarışmada Birincilik, İkincilik ve Üçüncülük olmak üzere 3 ana ödülün yanı sıra Notre-Dame de Sion Fransız Lisesi öğrencilerinin oluşturduğu jüri tarafından verilen NDS Gençlik Müzik Ödülü de bulunmaktadır. 

Yarışmanın üçüncü turunda icra edilmesi gereken zorunlu eserler arasında çağdaş bir Türk eserin de bulunması, Türk bestecilerin uluslararası platformda tanınmasına katkı sağlıyor. Bu kapsamda, 2017’den beri ünlü piyanist ve besteci Ali Darmar her yarışma için özgün bir eser besteliyor ve bu bölümün kazananı Ali Darmar Ödülü'nün sahibi oluyor.



Birincilik Ödülü’nü kazanan yarışmacıya iki sene içerisinde bir seri konser vermesi teklif edilecek olup, bunlar arasında: Istanbul Notre-Dame de Sion Fransız Lisesi’nin gösteri salonunda bir konser, Fransa’nın Chateauroux şehrinde Lisztomanias Festivali’nde bir resital, Uluslararası Gümüşlük Klasik Müzik Festivali’nde bir konser ve Ayvalık Uluslararası Müzik Akademisi’nde bir konser ve Fransa’nın Bourges şehrinde Saint-Bonnet Tiyatrosu’nda bir resital bulunmaktadır. Kazanan yarışmacı daha sonra başka konserler de verebilir. Bu konserlerin listesi internet sitesinde düzenli olarak güncellenecektir.

2022’den beri yarışma kapsamında iki özel ödül verilmektedir; bunlardan birincisi Fransa Başkonsolosu Olivier Gauvin Ödülü’dür. Aynı zamanda kendisi de piyanist olan Fransa Başkonsolosu Olivier Gauvin 3 Nisan 2024 tarihinde düzenlenecek yarı finale katılarak özel ödülünü takdim edeceği adayı seçecektir.



Diğer özel ödül ise Cemal Reşit Rey Ödülü’dür. CRR Genel Sanat Yönetmeni Murat Cem Orhan 4 Nisan 2024 Perşembe günü saat 20.00’da CRR Konser Salonu’nda düzenlenecek yarışma finalinde seçtiği bir adaya Cemal Reşit Rey Ödülü’nü takdim edecektir.


Tüm ödüller yarışmanın kapanışı vesilesiyle düzenlenecek bir gala gecesinde verilecektir. 


Yarışmaya Başvuru 

Video üzerinden ön eleme 

Videolar üzerinden ön elemelere kaydolmak için, adayların yarışmanın internet sitesinde «kayıt» alanındaki linkte yayınlanan bir formu doldurmaları gerekmektedir. Adayların başvuru formuna video veya videolar ile bir CV eklemeleri gerekmektedir. 

Bu ilk kayıt, 60 avroluk bir ödeme gerektirmektedir. («ödeme» alanındaki linkten veya banka havalesi yoluyla ödeme yapılabilir). 

Son kayıt tarihi Cuma 1 Aralık 2023 gece yarısıdır. 

Ön eleme Aralık 2023’de gerçekleşecektir. Tüm adaylar, başvurularının kabulü veya reddi konusunda en geç 18 Aralık 2023 Pazartesi tarihine kadar bilgilendirilecektir. Yarışmaya katılmak üzere elemeden geçmiş adayların program seçimlerini içeren ikinci bir kayıt dosyası doldurmaları ve 60 avro tutarındaki nihai kayıt ücretini ödemeleri gerekecektir. 

yilmazparlar@yahoo.com


19 Kasım 2023 Pazar

14. Boğaziçi Zirvesi 10 Numara-Yılmaz Parlar

 14. Boğaziçi Zirvesi 10 Numara

Başkanlığını Cengiz Özgencil’in yaptığı Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) Türkiye Cumhurbaşkanlığı himayelerinde 16-17 Kasım arasında organize edilen 14. Boğaziçi Zirvesi, mükemmelliğe imza atarak 10 numarayı haketdi.

 Boğaziçi Ekonomi Zirvesi, Türkiye'nin ekonomik gelişmelerini ele almak üzere düzenlenen prestijli bir etkinlik olarak dikkat çekiyor. Bu yılki zirve, ülkenin ekonomik vizyonunu şekillendiren önemli konuları masaya yatırmak amacıyla gerçekleşti. Zirve, ekonomi, finans, iş dünyası liderleri ve akademisyenleri bir araya getirerek güçlü bir network oluşturdu.


Gerçekleşen, zirvenin açılış konuşmasını yapan Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) İcra Kurulu Başkanı Cengiz Özgencil, Türkiye'nin ekonomik durumu ve geleceğine dair çeşitli perspektifleri ele aldı. Ayrıca, küresel ekonomik trendlerin Türkiye'ye etkileri. Dünya barışına katkı sağlamayı amaçladıklarını belirtti.

Sektör liderleri ve uzmanlar, dijital ekonominin yükselişi, teknoloji ve inovasyonun ekonomik büyüme üzerindeki etkileri gibi konularda paneller düzenledi. Dijital dönüşümün ekonomik dinamiklere nasıl yansıdığı ve iş dünyasının bu değişime nasıl adapte olduğu geniş kapsamlı bir tartışmanın merkezi oldu.

Katılımcılar iş dünyasındaki güncel sorunları ve çözüm önerilerini tartışarak, gelecekteki iş stratejilerini belirleme fırsatı buldular. Zirve, sadece ekonomik konularla sınırlı kalmayarak, küresel politika, ticaret ilişkileri ve güvenlik gibi geniş bir perspektifi de kapsayarak katılımcılara kapsamlı bir bakış sunmayı amaçladı.

Boğaziçi Ekonomi Zirvesi, Türkiye'nin ekonomik geleceğini şekillendiren, liderlerin görüş ve stratejilerini paylaştığı bir platform olarak önemli bir etkinlik olarak öne çıktı.



14. Boğaziçi Zirvesi, "Gelecek Yüzyılı Karşılamak" temasıyla gerçekleşti. Katar Ticaret ve Endüstri Bakanı Sheik Mohammed bin Hamad Bin Qassim Al Abdullah Al Thani, zirvede yaptığı konuşmada, ülkeler arası ticaret hacmini ve yatırımların düzeyini artırma çağrısında bulundu. Al Thani, özellikle gıda güvenliği ve iklim değişikliği gibi zorluklarla baş etmek adına iş birliğinin önemine vurgu yaptı. Katar'ın 2030 vizyonu çerçevesinde bilim ve teknolojiye odaklandığını belirtirken, Filistin halkının maruz kaldığı zulme dikkat çekti ve gerçek bir barışın sağlanmasını talep etti.



Zirvenin ana gündem maddelerinden biri, İsrail ve Filistin arasındaki gerginlik oldu. Katılımcılar, yaşanan krizin bölgedeki istikrarı olumsuz etkilediğine ve ateşkesin gerekliliğine vurgu yaparken, UİP Kurucusu ve Başkanı Cengiz Özgencil, dünya barışına katkı sağlamayı amaçladıklarını belirtti. Filistin halkının maruz kaldığı zulme dikkat çeken konuşmalar, bölgedeki barışın önemini bir kez daha gündeme taşıdı.

Katar Ticaret ve Endüstri Bakanı, konuşmasında Ar-Ge ve yapay zeka alanlarındaki yatırımlarıyla dijital dönüşüme öncülük ettiklerini ifade etti. Yatırımların sürdürülebilir kalkınmayı hedeflediğini belirten Al Thani, bölgedeki güvenlik ve istikrarın sağlanması için ticaret hacminin artırılması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, zirve boyunca sektörel bazda özellikle enerji ve bankacılık sektörlerinde B2B görüşmelerin gerçekleştiği ve yatırım fırsatlarının ele alındığı bilgisi verildi.  

Darfur Sultanı Al-Sultan Ahmed Dinar, zirvedeki konuşmasında ekonomik istikrarsızlık ve göçlerin insanların geleceğe dair umudunu azalttığına dikkat çekti. Zorlukların aynı zamanda kalkınma fırsatına dönüştürülebileceğini belirten Sultan, Afrika'nın sahip olduğu zengin kaynaklarla yapılacak yatırımların kıtayı büyük bir sıçrama yapmaya teşvik edebileceğini ifade etti.



Kosova Bölgesel Kalkınma Bakanı Fikrim Damka, zorlukların aynı zamanda fırsat anlamına geldiğini belirterek, küresel ekonomideki entegrasyon dönemine dikkat çekti. Adaletsizlik ve eşitsizlikle mücadele edilmesi gerektiğini ifade eden Damka, Türkiye ve Kosova arasındaki tarihi ve kültürel bağlara vurgu yaparak, iş birliği sürecinden memnuniyet duyduklarını söyledi.

Suudi Arabistan Ankara Büyükelçisi Fahad Bin Assaad Bin Abdulkareem Abualnasr, konuşmasında çok taraflı iş birliklerinin dünya barışının temeli olduğunu belirtti. Suudi Arabistan'ın küresel ekonomide iş birliğiyle ekonomik istikrarı ve sürdürülebilir kalkınmayı desteklediğini ifade eden Büyükelçi, Türkiye ile 2030 vizyonu çerçevesinde güçlerini birleştirdiklerini ve iş birliğinin giderek güçlendiğini umduklarını dile getirdi.



Zirvenin bu yılki odak noktalarından biri olan ekonomi panelleri, Türkiye'deki yatırım fırsatlarını vurguladı. Yurt dışından gelen yatırımcılar, özellikle enerji ve bankacılık sektörlerinde önemli B2B görüşmeler gerçekleştirirken, zirvede düzenlenen 27 panelde dünya barışından teknolojiye, tarımdan spora birçok konuda fikir ve öneriler paylaşıldı. Zirve, küresel ekonomideki değişimlere ve önümüzdeki yıllara dair çözüm odaklı bir perspektif sunarak katılımcılara önemli bir platform sağladı.

Geleceğe Dayanıklı Metaverse Girişimleri: Uzun Vadeli YZ Stratejileri ve İş Sürdürülebilirliği panelde;

Geleceğin dijital dünyasında önemli bir yer tutmaya aday olan metaverse, sadece teknolojik yeniliklerle değil, aynı zamanda uzun vadeli stratejilerle iş sürdürülebilirliği açısından da dikkat çekiyor. Bu stratejiler, sadece ekonomik değil, aynı zamanda çevresel ve toplumsal boyutları da kapsamaktadır.

Günümüzde küresel pazarlara erişim ve ticaret, iş dünyası için önemli bir stratejik odak noktası haline gelmiştir. Şirketler, sınırların ötesindeki müşterilere ulaşma ve uluslararası ticaretin avantajlarından yararlanma konusunda giderek daha fazla çaba sarf etmektedirler. Küresel pazarlar, şirketlerin büyüme potansiyelini artırma, rekabet avantajı elde etme ve çeşitlendirme imkanları sunmaktadır.

Özellikle dijital teknolojilerin gelişimi, küresel pazarlara erişimi daha da kolaylaştırmaktadır. İnternet üzerinden gerçekleşen e-ticaret, şirketlere dünya çapındaki tüketicilere doğrudan ulaşma fırsatı sunmaktadır. Dijital pazarlama stratejileri ve sosyal medyanın etkin kullanımı, şirketlerin uluslararası arenada görünürlüğünü artırmak için güçlü araçlar haline gelmiştir.

İş İnsanı Elif Rahvancı ile yaptığımız söyleşide İş Sürdürülebilirliği görüşlerini aldığımızda

Rahvancı “Küresel pazarlara adım atarken dikkat edilmesi gereken zorluklar da mevcuttur. Farklı kültürler, yasal düzenlemeler ve ticaret politikaları, şirketlerin başarılı olabilmeleri için dikkate almaları gereken faktörler arasında yer almaktadır. Ayrıca, rekabetin yoğun olduğu küresel pazarlarda, şirketlerin kaliteli ürün ve hizmet sunumu, müşteri memnuniyeti ve inovasyon konularına odaklanmaları önemlidir.

Küresel pazarlara erişim ve ticaret, şirketler için büyük fırsatlar sunarken aynı zamanda dinamik ve değişken bir ortamı da beraberinde getirmektedir. Bu nedenle, şirketlerin küresel pazarlarda başarılı olabilmeleri için sürekli olarak değişen koşullara adapte olmaları ve stratejik bir vizyonla hareket etmeleri kritik bir öneme sahiptir.” Bilgileri paylaştı

Çevresel Duyarlılık ve Enerji Verimliliği panelde özetle vugulanan:

Geleceğe dayanıklı metaverse girişimleri, çevresel etkilerini azaltmaya odaklanarak enerji verimliliği sağlamalıdır. Yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş ve sürdürülebilir teknoloji altyapıları kullanımı, bu alanda atılacak önemli adımlardır.

YZ stratejileri, kullanıcı verilerinin etik ve güvenli bir şekilde işlenmesine vurgu yapmalıdır. Veri gizliliği ve güvenliği, metaverse'in güvenilirliği açısından temel bir unsur olarak ele alınmalıdır.

Sürdürülebilir metaverse girişimleri, toplumsal çeşitliliği teşvik etmeli ve herkesin bu dijital dünyaya katılımını sağlamalıdır. Eşitlik, adalet ve fırsat eşitliği temel prensipler olarak benimsenmelidir.

Geleceğe yönelik uzun vadeli stratejiler arasında, kullanıcıları eğitmek ve bilinçlendirmek de yer almalıdır. Metaverse'in potansiyelleri ve riskleri konusunda toplumu aydınlatmak, sürdürülebilir bir kullanımı destekleyecektir.

Sektördeki paydaşlar arasında işbirlikleri kurmak ve küresel standartlara uyum sağlamak, metaverse'in uzun vadeli başarısını destekleyen önemli unsurlardır. Birlikte çalışma, inovasyonu teşvik edebilir ve sektörde bir norm oluşturabilir.

Uzun vadeli YZ stratejileri, sadece çevresel ve toplumsal değil, aynı zamanda ekonomik sürdürülebilirliği de kapsamalıdır. İş modelleri, gelir dağılımı ve rekabet stratejileri, metaverse'in uzun vadeli başarısını güvence altına alacak şekilde tasarlanmalıdır.

Geleceğe dayanıklı metaverse girişimleri, bu stratejilerle birleşerek, dijital dünyada sadece teknolojik bir devrim değil, aynı zamanda sürdürülebilir bir evrimin de öncüsü olabilirler.



Panel;Teknoloji çağında hukukla kazanmak veya kaybetmek,

Teknoloji çağında hukuk, işleyişini geleneksel yöntemlerden dijitalleşmiş platformlara taşıyor. Bu dönüşüm, hukuki süreçlerin daha hızlı ve etkili bir şekilde yürütülmesine olanak tanıyor. Özellikle dijital delil toplama ve analiz yöntemleri, mahkemelerin daha sağlıklı kararlar almasına yardımcı oluyor.

Buna karşın, teknolojinin hukukla entegrasyonu beraberinde yeni sorunları da getiriyor. Örneğin, siber suçlar ve veri ihlalleri gibi dijital alanlardaki suçlar, hukuk sistemini yeni zorluklarla karşı karşıya bırakıyor. Bu noktada, avukatlar ve hukuk uzmanları, teknolojiye uygun savunma ve saldırı stratejileri geliştirmek zorunda kalıyor.

Hukuk firmaları ve mahkemeler, yapay zeka tabanlı sistemleri kullanarak dava analizlerini hızlandırıyor ve büyük veri setlerini daha etkili bir şekilde değerlendiriyor. Ancak bu durum, insan faktörünün göz ardı edilmemesi gerektiği anlamına geliyor; çünkü teknolojinin hukuki kararlar üzerindeki etkisi, insan etiği ve adalet duygusuyla dengelenmelidir.

Teknoloji çağında hukukla kazanmak veya kaybetmek, sadece hukuki bilgiye değil, aynı zamanda dijital dünyanın dinamiklerine de hakim olmayı gerektiriyor. Hukuk firmaları, müvekkillerine en iyi hizmeti sunabilmek için sürekli olarak teknolojik gelişmeleri takip etmeli ve bu alanlarda uzmanlaşmalıdır. Aksi takdirde, hukuki mücadelede geri kalmak kaçınılmaz olabilir.



14. Bogaziçi Zirvesi’nde “Avrupa’da Türklerin Politik, Ekonomik ve Tarihsel Mirası Çalışması” ikinci kez ele alındı

Bu yıl ikinci kez ‘Turkish Heritage in Europe – Avrupa’da Türklerin Politik, Ekonomik ve Tarihsel Mirası Çalışmaları’nın Önümüzdeki Yüzyılda Önemi’ konulu panel düzenlendi ve Avrupa’da yaşayan Türklerin tarihsel konumu ele alınarak, konu ikinci kez uluslararsı platformda tartışılmış oldu.

Paneli organize eden, yazar, sosyolog ve aynı zamanda ‘İngiltere’de Türklerin Politik, Ekonomik ve Kültürel Mirası‘ Platformu ile ‘İngiltere’de Türk Miras Günü‘ kurucusu olan  Semra Eren-Nijhar davet ettiği seçkin konuklar ile Boğaziçi Zirvesi’nde konuyu ele alarak önemini vurguladı.

Panele Diplomatik İlişkiler ve Politik Araştırma başkanı Dr.Tolga Sakman ve Türk-Alman Üniversitesi Göç ve Uyum Uygulama ve Araştırma Merkezi direktörü Dr. Enes Bayraklı konuşmacı olarak katılarak: Avrupa Türkleri ve Önümüzdeki Yüzyılda Politik, Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Miras Çalışmaları’nın değerinin altını çizerek konuyu değerlendirdiler.

Semra Eren-Nijhar panel sonrası şunları söyledi. “Öncelikle bu konuyu ikinci kez  uluslararası platforma taşımak beni mutlu etti. Burada olmamız çok önemli, nitekim sadece Avrupa’da Türklerin son yetmiş yıllık göç tarihi ile olmadığımızı ve Avrupa’da bir tarihimizin olduğunu geçte olsa anlatma zamanı geldi. Avrupa Birliği’nde olup olmamamız hiç önemli değil, zaten şu anda beş milyonun üstünde Türk Avrupa’da yaşıyor ve bulundukları ülkelere ekonomik, politik ve külturel olarak katkıda bulunuyorlar. Türkler geçmişte de Avrupa’daydı, şimdi de Avrupa’da, gelecekte de Avrupa’da olacaklar. Bu gerceği göz önünde bulundurarak ortak değerlerimize sahip çıkmamız, bu noktadan hareket ederek  öncelikle Avrupa’da Türklerin Politik, Ekonomik ve Kültürel Miras’ı çerçevesinde  çalışmalar yapmamız gerekiyor.

Dijital dönüşüm, teknolojinin hızla evrimleştiği bir çağda iş dünyası, toplum ve endüstriler arasında kökten değişimlere neden oluyor. Bu dönüşümde, yapay zeka (YZ) teknolojisinin oynadığı önlenemez rol, iş süreçlerini, müşteri deneyimini ve endüstri normlarını temelden değiştiriyor. 

Yapay zeka, büyük veri analizi ve makine öğrenimi gibi alt alanlardaki yetenekleri sayesinde karmaşık veri setlerini anlama, öngörüde bulunma ve kararlar alma konularında önemli bir araç haline gelmiştir. Bu, işletmelerin veri tabanlı stratejiler geliştirmesine ve rekabet avantajı elde etmelerine olanak tanıyan bir gelişmedir.

Dijital dönüşüm sürecinde yapay zeka, iş dünyasının verimliliğini artırmak, rekabet avantajı elde etmek ve daha etkili kararlar almak için vazgeçilmez bir araç haline gelmiştir. Bu trendin gelecekte daha da ivme kazanması beklenirken, işletmelerin bu teknolojiyi stratejik bir şekilde kullanarak uyum sağlamaları kritik öneme sahiptir.

Morphis Teknoloji Teknoloji ortağı iş İnsanı Füsun Safdeniz bu konuda dile getirdikleri “Özellikle finans, sağlık, üretim ve perakende sektörlerinde yapay zeka uygulamaları, süreçleri otomatikleştirme, hata oranlarını düşürme ve müşteri memnuniyetini artırma gibi avantajlar sağlıyor. Finans sektöründe yapay zeka, sahtekarlık tespiti ve risk analizi gibi kritik alanlarda büyük veri setlerini etkili bir şekilde işleyerek güvenliği artırıyor.

Sağlık sektöründe ise yapay zeka, hastalıkların erken teşhisi, tedavi planlaması ve hasta takibi gibi alanlarda önemli bir rol oynuyor. Örneğin, görüntü analizi yapan yapay zeka sistemleri, radyoloji alanında hızlı ve doğru teşhislerin konulmasına katkı sağlıyor.” Şeklinde paneli özetliyor



Dijital Dönüşümde Yapay Zekanın Önlenemez Rolü

Dijital dönüşüm, teknolojik ilerlemelerin iş dünyası, toplum ve bireyler üzerindeki etkilerini ifade eden bir terimdir. Bu dönüşümde yapay zeka (YZ) önemli bir rol oynar çünkü dijital dönüşümün temelinde veri analizi, otomasyon ve akıllı karar alma gibi süreçler bulunmaktadır. İşte yapay zekanın dijital dönüşümdeki önemli rolleri:

Veri Analizi ve Öngörülebilirlik: Yapay zeka, büyük veri setlerini analiz ederek işletmelerin geçmiş performanslarını anlamalarına ve gelecekteki eğilimleri öngörmelerine yardımcı olabilir. Bu, stratejik planlamayı ve karar alma süreçlerini optimize etmeye olanak tanır.

Otomasyon ve İş Süreçleri: Yapay zeka, rutin ve tekrarlayan işleri otomatikleştirebilir. Bu, iş süreçlerinin daha verimli hale gelmesine ve insan kaynaklarının daha stratejik görevlere odaklanmasına olanak sağlar.

Kişiselleştirilmiş Deneyimler: Yapay zeka, müşteri davranışlarını anlayarak kişiselleştirilmiş deneyimler sunabilir. Bu, müşteri memnuniyetini artırabilir ve şirketlerin rekabet avantajı elde etmelerine yardımcı olabilir.

Risk Analizi ve Güvenlik: Yapay zeka, potansiyel riskleri analiz edebilir ve güvenlik önlemlerini artırabilir. Örneğin, siber güvenlikte yapay zeka, anormallikleri tespit edebilir ve hızla müdahale edebilir.



Hızlı Karar Alma: Yapay zeka, büyük veri kümelerini anında analiz edebilir ve hızlı kararlar alabilir. Bu, işletmelerin rekabet avantajını sürdürmelerine ve pazar koşullarına daha hızlı adapte olmalarına yardımcı olabilir.

Yeni İş Modelleri: Yapay zeka, işletmelere yeni gelir kaynakları ve iş modelleri keşfetme fırsatları sunabilir. Örneğin, müşteri taleplerini anlayarak yeni ürün ve hizmetler geliştirebilir.

Eğitim ve Yetenek Geliştirme: Yapay zeka, çalışanların yeteneklerini ve bilgi düzeylerini analiz ederek özelleştirilmiş eğitim programları sunabilir. Bu, çalışanların sürekli öğrenmelerini ve gelişmelerini sağlar.

Ancak, bu avantajlarla birlikte, yapay zekanın kullanımı beraberinde etik, güvenlik ve istihdam gibi sorunları da getirebilir. Bu nedenle, yapay zekanın etkili bir şekilde yönetilmesi ve kullanılması için uygun düzenlemeler ve politikaların oluşturulması önemlidir.

Finans ve bankacılık sektörleri, Panelde 

Sürekli olarak değişen ekonomik, teknolojik ve düzenleyici faktörlerden etkilenerek evrim geçirmektedir. Finans ve bankacılık sektöründeki bazı önemli trendleri göz önüne alarak, sektördeki yeni haritayı şu şekilde özetleyebiliriz:

Dijitalleşme ve Teknolojik İnovasyon: Finans ve bankacılık sektörü, dijitalleşme ve teknolojik inovasyon konusunda hızla ilerlemektedir. Mobil bankacılık uygulamaları, yapay zeka, blok zinciri ve diğer fintech çözümleri, müşterilere daha hızlı, güvenli ve kullanıcı dostu finansal hizmetler sunma konusunda önemli rol oynamaktadır.

Yapay Zeka ve Veri Analitiği: Yapay zeka (YZ) ve veri analitiği, müşteri davranışlarını anlamak, dolandırıcılığı önlemek, risk yönetimini geliştirmek ve kişiselleştirilmiş finansal hizmetler sunmak için kullanılmaktadır. Bankalar, büyük veri analizi ve makine öğrenimiyle daha iyi kararlar alarak operasyonel verimliliği artırabilirler.

Mobil ve Dijital Ödemeler: Mobil cihazların yaygın kullanımıyla birlikte mobil ödemeler ve dijital cüzdanlar giderek daha popüler hale gelmektedir. Bu, müşterilerin fiziksel para kullanımından uzaklaşmasına ve dijital ödeme yöntemlerine yönelmesine yol açmaktadır.



Blok Zinciri ve Kripto Paralar: Blok zinciri teknolojisi, finans sektöründe daha güvenilir ve şeffaf işlemleri mümkün kılabilir. Ayrıca, kripto paraların (örneğin Bitcoin) benimsenmesi ve regülasyonları konusundaki çalışmalar devam etmektedir.

Regülasyon ve Güvenlik: Finans sektöründeki düzenleyici çerçeve sürekli olarak güncellenmekte ve değişmektedir. Bankalar, müşteri verilerinin güvenliği, finansal suçların önlenmesi ve uyum konularına odaklanmak zorundadır. Küresel düzenleyici standartlar, sektördeki oyuncuların birbirleriyle uyumlu bir şekilde çalışmalarını sağlamak adına önemlidir.

Yeşil Finans ve Sürdürülebilirlik: Finans sektörü, sürdürülebilirlik ve çevresel sorumluluk konularında daha fazla dikkat çekmektedir. Yeşil finans, çevre dostu yatırımların teşvik edilmesi ve sürdürülebilir projelere finansman sağlanması üzerine odaklanmaktadır.

DeFi (Merkezi Olmayan Finans): Kripto paraların ve blok zinciri teknolojisinin gelişimiyle birlikte, merkezi olmayan finans (DeFi) giderek daha fazla önem kazanmaktadır. DeFi, geleneksel finansal aracıları ortadan kaldırmayı amaçlayan birçok projeyi içermektedir.

Finans ve bankacılık sektöründeki bu trendler, önemli bir dönüşümü işaret etmektedir. Ancak, bu değişimlerle birlikte, güvenlik ve düzenleyici uyumluluk gibi konuların da dikkate alınması gerekmektedir. Gelecekte, finans ve bankacılık sektörü, daha fazla dijitalleşmiş, müşteri odaklı, sürdürülebilir ve yenilikçi bir yapıya doğru evrilecektir.

Eş zamanlı olan İzliyemediğimiz panellerde birbirinden değişik tüm konuları ele alan çok önemli bilgilerin paylaşıldığı çok değerli konuşmacıların olduğu zirve tüm katılımcılara ışık oldu yol haritası sundu.

yilmazparlar@yahoo.com


ETMD Özgür Demirtaş'ı Dinledi-Yılmaz Parlar

  ETMD Özgür Demirtaş'ı Dinledi

Elektrik Tesisat Mühendisleri Derneğin (ETMD) 14. Geleneksel Gecesi



Sektördeki uzmanları bir araya getirerek elektrik tesisatı alanında bilgi paylaşımını teşvik eden bir kuruluş olan ve mesleki gelişimi desteklemek amacıyla çeşitli eğitim programları ve seminerler düzenleyen Elektrik Tesisat Mühendisleri Derneği (ETMD), sektördeki profesyoneller arasında ağ oluşturmayı ve bilgi alışverişini yakınlaşmayı artırmayı amaçlamak amacıyla düzenlediği geleneksel gecesinin 14.ncüsünü, Çiftehavuzlar Büyük Kulüp’te gerçekleştirdi. Sektöre yönelik en güncel bilgilere erişim sağlamak ve mesleki ilişkileri güçlendirmek amacıyla konuk konuşmacı olarak ünlü ekonomist Prof. Dr. Özgür Demirtaş'ı ağırladı. 




Açılış konuşmasını, kusursuz liderlik becerileri ve sağlam bir vizyon ile donanmış bir öncü olan önceki dönem Yönetim Kurulu Başkanı ve onursal Başkan Mustafa Cemaloğlu gerçekleştirdi.

Dernek kuruluşun misyonunu belirleme ve bu doğrultuda etkili stratejiler geliştirme konusundaki kararlılığıyla tanınan, sadece mevcut sorunlara değil, aynı zamanda gelecekteki zorluklara karşı da vizyoner bir bakış açısı sunarak, kuruluşun sürdürülebilir büyüme ve etki yaratma potansiyelini artırmış Başkan Mustafa Cemaloğlu veda konuşması niteliğindeki duygulsal sözler ile hitap etdi.



İstanbul dışından gelen temsilcilere ve üyelere katılımlarından duyduğu memnuniyeti her zamanki samimi hiperaktif tutumuyla teşekkürleriyle ifade etdi. Yönetimi genç ellere teslim etmekten dolayı daha güçlü bir STK olacağını vurguladı. Yeni Başkan Cemil Topak’ı sahneye konuşması için davet etdi.

ETMD Başkanı Cemil Topak Derneğin ismini ETMD Kalacak şekilde Elektrik Mühendisleri Derneği olarak değişeceğini bildirdi. Üyelik şartından 5 yıllık deneyimin kaldıracaklarını, sık toplantılarla konuk konuşmalarla mühendislerinin ilişkili konularla bilgi düzeyini artırmak gibi faaliyet yürüteceklerin altını çizdi.

Altın, Platin ve Gümüş Sponsorlara teşekkür plaketleri verildi. Plaketlerin takdimi Efsane Başkan  Mustafa Cemaloğlu ve Genç ve Dinamik yeni Başkan  Cemil Topak tarafından yapıldı.



Üyelerinin yoğun ilgisiyle karşılanan Prof. Dr. Özgür Demirtaş hiperaktif konferansıyla dolar endeksine odaklanmak oldukça önemli olduğunu açıklayarak çok basit ifadelerle ekonomi analizini geniş bir ufuk turu attırarak ifade etdi.

Özgür Demirtaş “Üç temel ilkeye vurgu yapmak önemlidir: para, faiz ve tüm dünyadaki para miktarları.”



Demirtaş'ın vurguladığı önemli konulardan biri para. Para, ekonominin temel taşıdır ve tüm dünya genelindeki para miktarları ekonomik dengeyi etkiler. Son dönemde, küresel para arzındaki artışlar ve merkez bankalarının para politikalarındaki değişiklikler, ekonomiler üzerinde geniş kapsamlı etkilere yol açmıştır.



Merkez bankasının para politikalarındaki değişiklikler, piyasalarda belirleyici bir faktör haline gelmiştir. Öte yandan, küresel ekonomik faktörler de Amerikan ekonomisini etkilemeye devam ediyor. Ticaret dengesizlikleri, uluslararası ilişkiler ve enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar, Amerika'nın ekonomik görünümünü şekillendiren unsurlar arasında yer alıyor.

Faiz oranları ekonomik kararlar üzerinde belirleyici bir etkiye sahiptir. Faiz oranları, borçlanma maliyetini ve tasarruf yapma motivasyonunu etkileyerek yatırımlar, tüketim ve enflasyon üzerinde doğrudan bir etki yaratır. Demirtaş'ın belirttiği gibi, faiz oranlarındaki değişiklikler ekonomik istikrar üzerinde derinlemesine etkiler bırakabilir.



Tüm dünyadaki para miktarları ekonomik dengeleri etkiler. Küresel ticaret, para birimleri arası ilişkiler ve uluslararası finansal piyasalardaki olaylar, dünya genelindeki para miktarlarını etkileyerek ekonomik gelişmeleri belirler. Demirtaş'ın analizine göre, küresel para dinamikleri, uluslararası işbirliği ve rekabetin önemli bir parçasıdır.

Özgür Demirtaş'ın ekonomideki üç temel ilkeye dikkat çektiği analizinde, para, faiz ve tüm dünyadaki para miktarları arasındaki kompleks ilişkilerin anlaşılması, ekonomik kararlar alırken önemli bir rol oynamaktadır. Bu unsurların birbiriyle etkileşimi, ekonomik hareketlilikleri ve gelecekteki ekonomik gelişmeleri anlamak adına kritik bir konudur.



Verdiği örneklerle faiz ve enflasyon ilişkisini mükemmel bir şekilde analiz eden Demirtaş’ın sonuç yorumları Bakan Mehmet Şimşek’in izlediği Ortodoks politika devam ettiği takdirde öngörüsü 2024 Mayıs ayı sonrasında iyileşme başlıyabilir. “Enflasyon Sebep Faiz Sonuç” birkaç kez hiperaktif şekilde tekrarlatdı. Tabi bizim gibi ekonomi sisteminin oturmamış ülkelerde aslında Sistem sebep demek daha derin tespit olur.

Sonuç olarak Geleneksel ETMD  gecesi mükemmel bir bilgi edinme etkinliğine imza atdı.

yilmazparlar@yahoo.com


12 Kasım 2023 Pazar

Kıbrıs Türk Kültür Derneği Genel Kurulu-Yılmaz Parlar

 Kıbrıs Türk Kültür Derneği Güven Tazeledi

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin İstanbul’da bulunan Kültür Evi, zengin kültürel etkinliklerinden her zaman adından söz ettiriyor. Son genel kurulu, katılımcıların ilgi odağı oldu. Etkinlikte, geleneksel sergiler ve kültür etkinlikleriyle renklenen bir atmosfer oluşturuldu. Kültür Evi'nin Genel Kurulu, Yönetim Seçimi ve yeni projelerle dolu bir geleceğe işaret ediyor.



Kıbrıs Türk Kültür Derneği İstanbul Şubesinin  2022 yılı olağan genel  kurul toplantısı Nadide Sokak No:7 şişli adresin deki  dernek binasında  Gerçekleştirildi.

Genel Kurul açılış konuşması Dernek Başkanı Zehra Bilge Eray tarafindan yapıldı. Divan heyetinin seçimine geçildi.





Divan Başkanlığına Abdullah Ali Femir, Divan Başkan Yardımcılığına   Ömer Faruk Serim,  Divan Sekreterliğine, Cemile Başak ve Tamer Koç önerildi. Başka namzet olup olmadığı soruldu. Başka namzet olmadığından seçime geçildi. Adı geçen şahıslar oy birliği ile seçildiler. Divan Başkanı  imza kontrolü yaparak toplantı salonunda     üye olduğunu tesbit etti. Toplantı yeter sayısının var olduğunu  bildirdi. Divan Heyetine  Genel Kurul Tutanağını imza yetkisi verildi. Sırasıyla gündem maddelerinin görüşülmesine geçildi.

Gündemin 3. Maddesi gereği : Saygı duruşu yapıldı.

Gündemin 4.Maddesi gereği: 2021-2023 yılı faaliyet raporu  dönem başkanı Zehra Bilge Eray tarafından okundu. Görüşülmesine geçildi leyhte ve aleyhte söz almak isteyen olup olmadığı Divan Başkanı tarafından soruldu. Söz alan olmadı ve 2022 yılı faaliyet raporu  oylanarak oy birliği ile ibra edildi.

Gündemin 5.Maddesi gereği: 2021-2023  yılı denetim  kurulu raporu  Abdullah Ali femir Tarafından okundu. Görüşüldü . leyhte veya aleyhte söz alan olup olmadığı soruldu. Söz alan olmadı 2022 yılı  Denetim kurulu oylanarak oy birliği ile ibra edildi.         


   

Gündemin 6. Maddesi gereği: 2021-2023 yılı  bilançosu  Abdullah  Ali Femir  tarafından  okundu  görüşüldü   müzakere edildi söz almak isteyen olup olmadığı soruldu. Söz alan olmadı. Oylandı oy birliği ile kabul edildi.

Gündemin 7. Maddesi gereği: 2021-2023  gelir gider tablosu Abdullah Ali Femir tarafından okundu görüşüldü. Söz almak isteyen olup olmadığı soruldu söz alan olmadı. Oylandı  ve oybirliği ile kabul edildi.

Gündemin 8. Maddesi gereği: 2023-2025  Çalışma  programı Zehra Bilge Eray tarafından okundu, görüşüldü. Leyhte ve aleyhte söz almak isteyen olup olmadığı sorudu. Söz alan olmadı. 2024 yılı Çalışma programı oylandı oy birliği ile kabul edildi.  



Gündemin 9. Maddesi gereği : 2023-2025 tahmini bütçesi Abdullah Ali Femir tarafından okundu. Görüşüldü  fasıllar arasında aktarma yetkisi  yönetim kuruluna verildi. Tahmini bütçe üzerinde söz alan olmadı. Tahmini bütçe oylandı oybirliği ile kabul edildi. 



Genel Kurul başında  Divan Başkanlığına verilen Önerge ile  gündemin 10.cu  Maddesindeki Yeni Dönem Yönetim  Kurulu Üyelerinin  ve 11. Maddesindeki Denetim Kurulu Üyelerinin  Verilen Listeye göre seçimlerinin  yapılmasının kabul edilip edilmediği soruldu. Oylandı. Oybirliği ile liste kabul edilerek oylandı. 

Gündemin 10. Maddesi gereği  2023-2025 Yeni Dönem Yönetim Kurulu Asil üyeleri:

1-Zehra Bilge Eray

2-Ertan Oktay

3-Özmen İkibiroğlu

4-İsmail Ziya Duyar

5-H.Cahit Kayıarslan

6-Hasan Taş

7-Uğur Özgöker


2023-2025  Yeni Dönem Yönetim Kurulu Yedek  Üyelikleri:

1-Ömer Faruk Serim

2-Cemile Kuşkucu

3-Işik Karlik

4-Cemile Başak

5-Gülen Özgür

6-Duru Malyali

7-Turgut Aril


Gündemin 11. Maddesi gereği:2023-2025  Yeni dönem  Denetim Kurulu Asil  üyeleri :

1-Ömür Konuk

2-Birsen Yeşilada

3-Muzaffer Başak


2023-2025  Yeni Dönem Denetim Kurulu Yedek Üyeleri

1-Cemil Nizam Atilla

2-Aytülün İkibiroğlu

3- Koray Yeşilada


Gündemin 12. Maddesi gereği: Dilek ve Temenniler Bölümüne geçildi. Üyelerimizden Erkan Manavoğlu söz aldı.  KKTC de günden güne artan mülteci nüfüsündan, devamlı olarak satılan topraklardan bahsetti  KKTC de yaklaşık 20 bin Rus vatandaşı, 15bin İsrailli nin yaşadığını  25000 dönümlük bir araziyi aldıklarından bahsetti. Kıbrısta  gençler kapana kısılmış hissiyle malını mülkünü satıp yurt dışına gidiyor. Bu durumun Türk halkı için iyi olmadığını toprak satışının yasaklanması için yetkililerin uyarılmasını söyledi.

Dr Özmen İkibiroğlu söz aldı. Derneğimizin üyelerinin yaşlandığından bahsetti geleceğin gençlerin katılımına bağlı olduğunu söyledi. KKTC vatandaşlarımıza dernek etkinliklerine katılarak destek vermelerini, derneğin yaşatılmasının KKTC’nin geleceği için çok önemli olduğunu, mevcut genç üyelerimizin arkadaşlarını derneğe getirsinler dedi.



Hasan Taş söz aldı. Yabancıların toprak almasının sonlandırılmasını TV dedile getirdiğini söyledi. Kumar turizminin,  kara paranın önlenmesi gerekir, gelir kaynağı olarak görülmemelidir dedi.           

Genç üyelerden Tamer Koç ve Fatma Nur Ballı söz alarak gençlerin mutsuzluğundan bahisle anlatılanlara katıldıklarını  belirttiler.

Başka söz alan olmadı. Divan Başkanı katılanlara teşekkür ederek genel Kurulun sona erdiğini duyurdu.

yilmazparlar@yahoo.com   

Oyun Endüstrisi Türkiye’de İş Dünyası Dergisinde-Yılmaz Parlar

    Oyun Endüstrisi Türkiye’de İş Dünyası Dergisinde Genel Yayın Yönetmenliğini Celal Toprak’ın yaptığı Türkiye’de İş Dünyası Dergisi, iş dü...