17 Ekim 2025 Cuma

Aylin Özsavaş Neden TÜRSAB'a Aday-Yılmaz Parlar


Yorumlar


  

Liderliğin Yeniden Tanımı İçin, Aylin Özsavaş

TÜRSAB'ın Geleceği İçin, Aylin Özsavaş

Özel Röportaj;

15 Ekim 2025 Çarşamba akşamıTaksim Hill Hotel’de,  TÜRSAB Başkan Adayı Aylin Özsavaş sektör temsilcileriyle bir araya geldiği.Toplantı sonrası TÜRSAB Başkan Adayı Aylin Özsavaş ile yaptığımız özel kısa söyleşide özetle; 

“Türkiye turizminin dönüm noktalarından birindeyiz. Sektörümüzün geleceğini şekillendirecek, onu daha ileriye, daha güçlü ve daha adil bir noktaya taşıyacak bir tercihle karşı karşıyayız.

Bu tercih, sadece bir Başkan seçimi değil; aynı zamanda bir vizyon, bir değişim ve bir yeniden doğuş seçimi olacak” diyen Aylin Özsavaş Neden TÜRSAB'a Bir Kadın Başkan?

Farklı Bakış Açısı, Dengeleyici Liderlik

 Turizm, doğası gereği sıcak, şefkatli, kucaklayıcı ve ince detaylara önem veren bir sektördür. Bu özellikler, kadın liderlerin doğuştan getirdiği ve yönetim tarzlarına yansıttığı güçlü yönlerle birebir örtüşmektedir.

Bir kadın başkan, sektöre daha dengeli, daha kapsayıcı ve daha analitik bir bakış açısı getirecektir.

Sorunlara çözüm üretirken farklı perspektifleri bir araya getirebilen, empati kurabilen ve uzlaşmacı bir dil kurabilen bir liderlik, TÜRSAB'ı daha da güçlendirecektir.

Detaylara Hakimiyet ve Öngörü

Kadın liderler, genellikle karmaşık sorunları çözmede gösterdikleri detaycı ve öngörülü yaklaşımlarla öne çıkarlar.

Kriz anlarında soğukkanlılığını koruyan, riskleri daha iyi yöneten ve olası senaryoları önceden hesap eden bir vizyon, turizm gibi dinamik bir sektör için hayati önem taşımaktadır. Aylin Hanım'ın kariyer geçmişi ve duruşu, bu özelliklerin somut bir kanıtıdır.

Değişimin ve Çağdaşlığın Sembolü

TÜRSAB'ın tarihinde ilk kez bir kadın Başkanın seçilmesi, sadece sektör için değil, tüm Türkiye için güçlü bir mesaj olacaktır.

Bu, TÜRSAB'ın değişen dünyaya ayak uyduran, modern, yenilikçi ve eşitlikçi bir yapıya kavuştuğunun en net göstergesidir.

Türkiye turizminin uluslararası arenadaki imajını güçlendirecek, marka değerimizi artıracak tarihi bir adımdır.

Dünyadaki Başarı Hikayeleri

Dünyanın dört bir yanında, turizm dahil birçok sektör, kadın liderlerin getirdiği taze kan ve yenilikçi yönetim anlayışıyla büyük sıçramalar kaydetmiştir. Kadınların liderliğindeki kuruluşların daha yüksek performans, daha güçlü takım çalışması ve daha sürdürülebilir başarılar elde ettiği artık bir sır değil. TÜRSAB'ın da bu global başarı hikayelerinden ders çıkarma zamanı gelmiştir.

Peki, Aylin Özsavaş  Başkan Olursa Ne Olur?

Yeni Bir Kulvar Açılır

TÜRSAB, sadece mevcut sorunları çözen değil, sektörü yeni hedeflere, yeni pazarlara ve yeni "kulvarlara" taşıyan dinamik bir yapıya kavuşur. Statik yönetim anlayışı yerine, sürekli gelişimi ve büyümeyi hedefleyen proaktif bir liderlik hâkim olur.

Güçlü Bir Söz Sahibi Olunur

Aylin Başkan, duruşu, bilgisi ve iletişim gücüyle TÜRSAB'ı hem ulusal hem de uluslararası platformlarda en etkili şekilde temsil eder. Sektörümüzün sorunlarına daha duyarlı, çözüm odaklı ve kararlı bir "söz sahibi" ortaya çıkar.

Adil Paylaşım Ve Duyarlı Yaklaşım Öncelik Olur

Sektördeki tüm paydaşların, büyük-küçük tüm acentelerin, çalışanların hakları ve menfaatleri daha adil bir şekilde gözetilir. Daha şeffaf, daha katılımcı bir yönetim anlayışıyla TÜRSAB, gerçek anlamda "sektörün çatı kuruluşu" kimliğine kavuşur.

Kadının Gücü Sektöre Yayılır

Aylin Başkan'ın liderliği, turizm sektöründeki tüm kadınlar için bir ilham kaynağı olur. Kadın istihdamı ve kadın girişimciliği teşvik edilir, sektördeki kadın profesyonellerin önü açılır ve turizm, cinsiyet eşitliğinin lideri haline gelir.

Birlikte Büyüme Kültürü Yerleşir

Kutuplaşmalar son bulur, diyalog ve iş birliği öne çıkar. TÜRSAB, tüm üyelerinin kendini değerli ve temsil edilmiş hissettiği, "biz" bilincinin hâkim olduğu güçlü bir aileye dönüşür.

Değişim İçin, Aylin Özsavaş

Son olarak mesajını sorduğumda;

“Kıymetli TÜRSAB üyeleri,

Artık değişim vakti. Sektörümüzün sesinin daha gür, daha güçlü ve daha nezih çıkması vakti. Gelecek nesillere daha yaşanabilir, daha adil ve daha kazançlı bir turizm sektörü bırakma vakti.

Gelin, tarihi birlikte yazalım. Gelin, TÜRSAB'ın ilk kadın başkanını birlikte seçerek, Türk turizmine yeni, aydınlık ve gurur dolu bir sayfa aralayalım.” Dedi ve Gülümseyerek; “Liderliğin Yeniden Tanımı İçin, Aylin Özsavaş, TÜRSAB'ın Geleceği İçin, Aylin Özsavaş” sözleri oluyor.

yilmazparlar@yahoo.com

2 Ekim 2025 Perşembe

İhracatın Kahramanları Ödülleri Sahiplerini Buldu-Yılmaz Parlar


Yorumlar


  Türk Malının Gururu Florya'da Taçlandı

Güvenli Ürün ve İhracat Zirvesi'nden Önemli Mesajlar: "Güvensiz Ürüne Tolerans Yok"

Bakan Yardımcısı Ağar'dan Net Mesaj, "Türk Malı İmajını Zedeyelene 2.4 Milyon TL Ceza"

Türkiye ekonomisinin lokomotifi olan ihracat, sadece rakamlarla değil, arkasındaki emek, kalite ve güven hikayeleriyle değer kazanıyor. Düzenlenen bu zirve, "kahraman" vurgusuyla tam da bu noktaya parmak basıyor.

İklim riski, küresel rekabet ve maliyet dengeleri gibi zorluklara rağmen üretmeye ve dünyaya açılmaya çalışan firmalarımızın desteklenmesi, ülke olarak kalkınmamızın olmazsa olmazı.

Bu bağlamda, "güvenilir ürün" vurgusunun öne çıkması ve bu konuda caydırıcı tedbirlerden bahsedilmesi, ihracatımızın sürdürülebilirliği açısından son derece kritik. Bu zirve, rakamların ötesine geçerek, ihracatımızın gerçek mimarlarını görünür kılmak adına atılmış önemli bir adım.

İhracatın Kahramanları Florya'da Taçlandı

Güvenilir Ürün Platformu tarafından bu yıl dördüncüsü düzenlenen Uluslararası Güvenilir Ürün Zirvesi, "İhracatın Kahramanları" temasıyla 1 Ekim 2025 Çarşamba günü Florya Crowne Plaza Hotel'de gerçekleştirildi.

12 farklı ülkeden kamu ve özel sektör temsilcileri ile çok sayıda KOBİ'yi bir araya getiren zirve, hem yeni ticaret fırsatları sundu hem de Türkiye'nin ihracat gücünü pekiştirecek görüşmelere ev sahipliği yaptı.

Zirvenin açılışında konuşan Ticaret Bakan Yardımcısı Volkan Ağar, ürün güvenliği ve kalite standartlarının önemine vurgu yaparak, "Türk malı imajına zarar veren firmalara toplam 2,4 milyon TL idari ceza uyguladık" açıklamasını yaptı. Ağar, güvensiz ürün ihracatı yapanlara yönelik caydırıcı önlemlerin süreceğinin altını çizdi.

İhracat Rakamlarında Dev Artış

Bakan Yardımcısı Ağar, Türkiye'nin ihracat performansına ilişkin çarpıcı verileri de paylaştı. 2002'de 36,1 milyar dolar olan toplam ihracatın yaklaşık 270 milyar dolara, tarım ve gıda ürünleri ihracatının ise 3,7 milyar dolardan 32,6 milyar dolara yükseldiğini açıkladı. Ağar, Kanada'ya su ürünleri ve Filipinler'e kanatlı et ihracatındaki kısıtlamaların kaldırıldığını müjdeleyerek, yakın zamanda Çin'e yapılacak resmi heyetle yeni pazar açılımlarının hedeflendiğini ifade etti.

Gıda, Jeopolitik Bir Unsur Haline Geldi

İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB) Başkanı Ali Kopuz ise tarım ve gıdanın 21. yüzyılda ekonomik bir konunun ötesine geçerek jeopolitik dengeleri belirleyen stratejik bir unsur haline geldiğini söyledi. Kopuz, "Küresel rekabette asıl değer, işlenmiş ve katma değerli ürünlerimizi uluslararası pazarlara taşımaktan geçiyor" diyerekk katma değerli üretimin altını çizdi.

Üretim Gücümüzü Ortaya Koyduk

İMES Başkanı Kemal Akar, zirvenin ülkenin üretim gücünü ortaya koyduğunu ve sanayicileri onurlandırdığını vurguladı. Akar, "Bugün burada sadece bir zirvenin açılışını yapmakla kalmıyor, aynı zamanda ülkemizin üretim gücünü, alın terini ve emeğini temsil eden kahramanlarımızı da onurlandırıyoruz" ifadelerini kullandı.

İhracatın Kahramanları" Ödülleri Sahiplerini Buldu

Zirve kapsamında, Türkiye'nin üretim gücünü uluslararası pazarlara taşıyan isimlere "İhracatın Kahramanları" ödülleri verildi. Gün boyu süren paneller, workshoplar ve B2B görüşmelerin ardından sahiplerini bulan ödüller, geceye damgasını vurdu.

Ödül Alan İsimler Şöyle;

Günhan Ulusoy (Ulusoy Un), Fatih Eke (Nigella), Senur Akın Biçer (Arnica), Celal Kadooğlu (Kadooğlu Holding), Hulusi Oğuz (Oğuz Holding), Çetin Tecdelioğlu (Civtec Civata), Orhan Aydın (Askon), Turgay Terzi (Art Desıgn), Mustafa Kürlek (Köklü Zeytincilik), Süleyman Orakçıoğlu (Orka Holding), Dr. Özgür Akın (Akınsoft), Abdullah Arslan (Sanayici), Kemal Bektaş (Sanayici), Aydın Dinçol (Sanayici), Şükrü Kayıkçı (Sanayici), Ahmet Ünlü (Sanayici), Cevdet Sarı (Sanayici)  

Zirve, "kahraman" vurgusunun ötesinde, Türk ihracatının geleceği adına somut adımların da konuşulduğu bir platform oldu.  

"Güvenilir ürün" kavramının sadece bir slogan değil, pazara girişin en önemli şartı haline geldiği günümüzde, Bakan Yardımcısı Ağar'ın açıkladığı denetimler ve cezalar, bu alandaki kararlılığın göstergesi.  

Öte yandan, İSTİB Başkanı Kopuz'un da işaret ettiği gibi, hammadde olarak sattığımız ürünleri katma değerli hale getirip markalaşmak, küresel rekabetteki asıl sınavımız. "İhracatın Kahramanları Projesi" gibi girişimlerin, bu zorlu ama bir o kadar da değerli yolculukta üreticilerimiz için bir kılavuz, bir motivasyon kaynağı olmasını diliyoruz.  

Unutulmamalıdır ki; bugün ödül alan her bir isim, aslında Türkiye ekonomisinin görünmeyen direkleridir.

yilmazparlar@yahoo.com

13 Eylül 2025 Cumartesi

GlobeMeets 2025-Yılmaz Parlar


Yorumlar


 

Turizmin Kalbi İstanbul’da Attı

Rixos Tersane Hotel’de Başlayan Buluşma, Baltalimanı Portaxe’de After Party ile Son Buldu

Turizm sektörünün en prestijli buluşmalarından biri olan GlobeMeets 2025, 11-12 Eylül tarihlerinde İstanbul Rixos Tersane Hotel’de gerçekleştirildi.

Açılış konuşmalarının ardından B2B görüşmelerine geçen katılımcılar, iki gün boyunca uluslararası iş ortaklıkları için önemli bağlantılar kurdu.

Etkinlik, Cuma akşamı Baltalimanı Portaxe’de düzenlenen görkemli after party ile sona erdi.

Hüseyin Kurt, “GlobeMeets Dünyayı İstanbul’da Buluşturuyor”

Etkinliğin açılış konuşmasını yapan GlobeMeets Kurucu Başkanı Hüseyin Kurt, GlobeMeets’in üç yıl önce hayal edilen bir yolculuktan bugün turizmin en önemli küresel buluşmalarından birine dönüştüğünü vurguladı.

Kurt, “GlobeMeets butik kalacak, samimi kalacak, özel kalacak. Daha büyük olmak değil, daha çok değer üretmek bizim önceliğimiz. Bu organizasyon ülkeler arasında köprü kuruyor, ticareti hızlandırıyor, turizmi büyütüyor” dedi.

B2B Görüşmelerinde Rekor Katılım

Bu yılki etkinlik, geçtiğimiz yıla göre %20 büyüme gösterdi. 200 masalık B2B görüşme düzeni Mart ayı sonunda tamamen dolarken, Nisan’dan itibaren birçok katılımcının talebi geri çevrilmek zorunda kaldı.

 Bu yoğun ilgi, GlobeMeets’in yalnızca bir fuar değil, turizm sektörünün en güçlü networking platformu haline geldiğini ortaya koydu.

GlobeMeets B2B

Sağlık Turizminden Aile Kamplarına Yeni Trendler

Rixos Tersane Hotel’de düzenlenen GlobeMeets 2025 Turizm Zirvesi, küresel turizm sektörünün önde gelen isimlerini, büyükelçilik temsilcilerini, havayollarını, otel zincirlerini ve seyahat acentelerini bir araya getirdi.

Zirvede, sağlık turizminden aileyle tatil deneyimine, sürdürülebilir turizmden lüks organizasyonlara kadar birçok yenilikçi konsept ve iş birliği fırsatı için turizmciler Globemeets zirvede B2B ye yoğun ilgi gösteriler.

Oya Banu Yurdabakan ile Söyleşi

Etkinlikte Lotus Event Başkanı Oya Banu Yurdabakan ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.

Lotus Event, kurumsal etkinlikler, roadshow’lar, gala geceleri ve MICE organizasyonlarıyla sektörün en güvenilir markalarından biri.

Yurdabakan’ın liderliğinde, profesyonel ekibiyle uluslararası standartlarda hizmet sunan Lotus Event, Türkiye’nin tanıtımına ve turizm vizyonuna büyük katkı sağlıyor.

Havayolları ve Oteller Rekabeti Büyütüyor

Zirvede, global ve bölgesel taşıyıcılar da hedef ve yatırımlarını açıkladı.

Emirates Havayolları, lüks seyahat deneyimi ve geniş global ağıyla özellikle uzun mesafe seyahatlerdeki hakimiyetini pekiştirmeyi hedeflediğini duyurdu.

Pegasus Havayolları, filo büyüklüğü ve genç yaş ortalamasına dikkat çekerek, 4.9 yaş ortalamasına sahip 124 uçağıyla 38 iç, 115 dış hat olmak üzere toplam 153 noktaya ve 54 ülkeye erişim sağladığını vurguladı. Bu verilerle, Avrupa, Orta Doğu ve Asya arasında kritik bir bağlantı noktası olduğunun altı çizildi.

Florya Crowne Plaza Hotel, İstanbul’un önemli kongre ve iş otellerinden biri olarak, özellikle zirve ve fuar katılımcılarına yönelik hizmetlerini ve yeni nesil toplantı olanaklarını tanıttı.

Fransız Rüyası ve Azerbaycan Cazibesi

France Via Turizm, Paris Disneyland başta olmak üzere Fransa’nın eğlence, kültür ve tarih turlarındaki iddiasını yeniledi. Aileler ve çiftler için hazırlanan özel paket turlarla Fransız turizmine olan ilgiyi canlı tutmayı amaçladıklarını belirttiler.

Azerbaycan Bakü temsilcileri, Kafkaslar’ın incisi Bakü’nün tarihi ve modern yüzünü bir arada sunan zengin turizm olanaklarını anlattı. Şehrin kültürel mirası, mutfağı ve misafirperverliğinin ön planda olduğu bir tanıtım gerçekleştirildi.

Nepal, Doğu’nun Mistik Kapıları Açılıyor

Nepal Turizm Kurulu, ülkenin eşsiz doğal güzelliklerini, Himalayalar’ı ve kültürel zenginliğini tanıtmak için zirvedeydi. 1998’de kamu-özel sektör ortaklığı (PPP) modeliyle kurulan Kurul, Nepal’i dünyaya pazarlamak için sektörün tüm paydaşlarını bir araya getiriyor. Trekking, manastır turizmi ve macera arayışındaki gezginler için Nepal’in vazgeçilmez bir destinasyon olduğunun altı çizildi.

Çocuklu Aileler İçin Tatil Stresi Tarih Oluyor

Seyahat sektöründe öne çıkan bir diğer konu da çocuklu ailelerin tatil ihtiyaçları oldu. Bu alanda fark yaratan Küçük Filozoflar Kampta projesinin temsilcisi Zeynep Ilgaz, aile kamplarının önemini vurguladı. Ilgaz, “Ebeveynler çocuklarıyla kaliteli zaman geçirirken aynı zamanda kendilerine de vakit ayırabilsin istiyoruz. Kamplarımızda çocuklar uzman eğitmenler eşliğinde yaşıtlarıyla doğada öğrenirken, ebeveynler de dinlenip, doğanın keyfini çıkarıyor. Tabletlerden uzak, unutulmaz bir aile deneyimi sunuyoruz” dedi.

Küba’dan “Sağlıklı ve Sorumlu Turizm” Vurgusu

Zirvenin dikkat çeken isimlerinden biri, İtalya’daki Küba Büyükelçiliği Turizm Müşaviri ve Küba Turizm Konseyi Üyesi Yanet Mora Ferguson oldu. Ferguson, Küba’nın sağlık turizmindeki gücünü ve “Sağlıklı, Sorumlu ve Dayanışmacı Turizm” vizyonunu katılımcılarla paylaştı. Küba’nın dünyaca ünlü sağlık hizmetleri ve wellness merkezleriyle, pandemi sonrası dönemde sağlık odaklı seyahat arayışında olan turistler için önemli bir destinasyon olmaya devam ettiğini vurguladı.

Küba Puro Kültürü Üzerine Söyleşi

Etkinlik kapsamında sahneye çıkan Cem Türk, katılımcılara Küba purolarının kültürel yolculuğunu anlattı. Söyleşide, puroların tarihsel ve kültürel önemine değinirken; tat profilleri, acı ve ekşi aromalarıyla farklı damak zevklerine hitap eden yönlerini aktardı. Türk, aynı zamanda nikotinin zararlarına dikkat çekerek bu geleneğin keyif amaçlı ve doğru zamanda yaşanması gerektiğinin altını çizdi.

Anı Mimarlığında Bir Marka

 Tuba Şeker Organizasyon

Zirvenin göz alıcı duraklarından biri de Tuba Şeker Weddings & Events Production standı oldu. Kurucu ve “Anı Mimarı” Tuba Şeker Bekoğlu, üçüncü kez katıldıkları GlobeMeets’te markalarının özgün tasarım yaklaşımını ve “anı mimarlığı” vizyonunu paylaşmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi. “Görsel estetiği detaylardaki zarafetle buluşturduğumuz tasarımlarımızla; her etkinliği bir sanat eseri, her anı ise unutulmaz bir deneyime dönüştürmeyi sürdürüyoruz” diyerek sektöre kazandırdıkları değeri özetledi.

Kuzey Kıbrıs’ın Öncü İsmi Hiltur

Hiltur Seyahat Acentesi İş Geliştirme Direktörü Tuğçe Kurt ve ekibi (Merve Sarıca, Öykü Akgül, Doğukan Teker), Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde 2020’den beri sürdürdükleri kaliteli hizmeti anlattı. Otel rezervasyonundan uçak bileti ve kültür turlarına, kongre organizasyonlarından havalimanı transferlerine kadar geniş bir yelpazede, en uygun fiyat politikasıyla hizmet verdiklerini ifade ettiler.

GlobeMeets 2025, turizm sektörünün yeniden canlanması ve küresel iş birlikleri için önemli bir köprü vazifesi görürken, katılımcıların memnuniyetleri dikkat çekiciydi.

Etkinlik, Cuma akşamı Baltalimanı Portaxe’de düzenlenen görkemli after party ile sona erdi.

GlobeMeets Hakkında

GlobeMeets, uluslararası turizm pazarlaması alanında uzmanlaşmış bir şirkettir. Türk turizm pazarına yeni destinasyonları ve şirketleri tanıtmakta; havayolları, kruvaziyer firmaları, otel zincirleri ve destinasyon yönetim şirketleriyle kapsamlı iş birlikleri yürütmektedir. Misyonu; karar vericileri, hizmet sağlayıcıları ve turizm paydaşlarını bir araya getirerek yeni iş birliklerine zemin hazırlamaktır.

yilmazparlar@yahoo.com

7 Ağustos 2025 Perşembe

Ümit Özdağ, Atatürk’ün Yolundaki Tek Kale Lider-Yılmaz Parlar


Yorumlar


 

Ümit Özdağ’ın Bu Konuşmasını Tekrar Hatırlamak Zorundayız

Türkiye’de cesur olmak, yalnız kalmayı göze almak demektir. Prof. Dr. Ümit Özdağ, bu cesareti gösteren ve Atatürk çizgisinde Türk milliyetçiliğini siyasi arenada korkusuzca savunan ender liderlerden biridir.

3 Ocak 2023 tarihinde yaptığı bu tarihi konuşma, sadece bir siyasi beyan değil, Türk milletine yapılan bir çağrıdır. Hatırlamak, hatırlatmak ve yeniden düşünmek zorundayız. Çünkü bu konuşma, bir milletin yeniden uyanışının manifestosudur.

Tarihi Konuşmanın Önemi

3 Ocak 2023 – Türk Milletine Sesleniş
Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın, Türk milliyetçiliği ve Atatürkçülük ekseninde yaptığı bu konuşma, sadece siyasi rakiplere değil; sessiz kalanlara, görmezden gelenlere ve unutmaya meyilli olanlara da net bir mesaj içeriyor.

Özdağ’ın Haykırış

“13 Milyon Sığınmacıya Sessiz Kalan Türk Milliyetçisi Olamaz”

Özdağ, Türkiye’deki demografik işgale karşı sessiz kalanları doğrudan hedef alarak, milletin gözüne perde çekilmesine isyan etti.

 “Türk Milliyetçiliğini Ayaklar Altına Alanlarla Siyaset Yapılmaz”

Erdoğan’ın “PKK ile açılım” politikasına değinerek bu çizgide yürüyenleri Türk milliyetçiliğinden dışladı.

 “Atatürk’e Ayyaş Diyenlerle Aynı Masaya Oturulmaz”

Havaalanlarından, tesislerden Atatürk’ün adını silenlerle iş tutanlara karşı net bir çizgi çekti.

“Zafer Partisi, Atatürk’ün Kurduğu Cumhuriyetin Son Kalesidir”

Zafer Partisi’nin ideolojik kökenini Orhun Abideleri’nden Gaspıralı’ya, Ziya Gökalp’e ve Atatürk’e dayandırarak, Türk milliyetçiliğinin tek siyasi temsilcisi olduğunu vurguladı.

“Federasyon Hayali Kuranlar Türk Milliyetçisi Değildir”

Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’na atıfta bulunarak, federatif yapıya kayan zihniyeti eleştirdi.

“Siyasetin Eşantiyonu Değiliz”

Türk milliyetçilerinin siyasette görmezden gelinmesine sert bir tepki gösterdi.

Son Direnç Hakkı, Zafer Partisi

Zafer Partisi’nin, örtülü istila olarak nitelediği sığınmacı akınına karşı Türk milletinin “ilk ve son direnç hakkı” olduğunu belirten Özdağ, tüm Türk milliyetçilerini ve Atatürkçüleri bu saflarda birleşmeye davet etti.

Ümit Özdağ’ın Arkasındaki Akademik Güç

Siyaset bilimi profesörü olan Ümit Özdağ, sadece bir siyasi figür değil, aynı zamanda akademik bir otoritedir.

Türkiye’nin içinde bulunduğu sosyopolitik sorunları sahadan gelen bir bilgi birikimi ile yorumlayan nadir liderlerdendir.

Almanca ve İngilizce’yi ileri düzeyde bilen, yurtdışında eğitim almış ve birçok alanda akademik katkı sunmuş bir lider olarak, sahici ve bilimsel temellerle hareket etmektedir.

Bugün yaşadığımız sorunları görebilmek için sadece iyi bir lider değil, aynı zamanda cesur bir yürek gerekir.

Prof. Dr. Ümit Özdağ, bu yüreği ve bilgeliğiyle Türkiye Cumhuriyeti’nin bekası için hayati önemde bir mücadele veriyor.

3 Ocak 2023 tarihli bu konuşma, tarihe bir not, geleceğe bir manifestodur.
Hatırlamak, hatırlatmak ve harekete geçmek zorundayız.

Konuşmanın Tam Metni;

Sevgili Türk Milliyetçileri, Sevgili Atatürkçüler,

Cumhuriyetimizin bir Türk devleti olduğunu ifade eden 1924 Anayasası’nı reddeden kişi, Türk milliyetçisi değildir; Atatürkçü hiç değildir.

Etnik ve mezhepsel kimliklere siyasal kimlik vereceğini vaat ederek yola çıkan birisi Türk milliyetçisi olamaz, Atatürkçü de olamaz.

Bugün ülkemizi 13 milyon sığınmacı ve kaçağın istilasına uğratırken ses çıkarmayanlar da Türk milliyetçisi değildir, Atatürkçü değildir.

“PKK ile Erdoğan’ın yaptığı açılımdan daha iyisini yapacağız” diyenler, Türk milliyetçisi olamaz, Atatürkçü değildir.

Türk milliyetçiliğini ayaklar altına alanlarla siyaset yapanlar Türk milliyetçisi değildir, Atatürkçü de değildir.

Atatürk’e “ayyaş” deyip ismini havaalanlarından ve kamu tesislerinden silenlerle bir araya gelenler, Türk milliyetçisi değildir, Atatürkçü değildir.

“1921 Anayasası” diyerek, “Kurtuluşa evet, kuruluşa hayır” diyenlerle; Türkiye’yi Arap demografik işgaline sokanlarla yürüyenler de Türk milliyetçisi değildir, Atatürkçü değildir.

Atatürk’ün bastırdığı bir isyan nedeniyle ona “soykırımcı” diyen adamı milletvekili yapan Atatürkçü olamaz.
Atatürk’e “kefere” diyen birini milletvekili yapan kişi, ne Türk milliyetçisidir ne Atatürkçüdür.

Atatürk’ün kurduğu millî devleti, Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı ile federalleştirmeye çalışanlar da Türk milliyetçisi değildir, Atatürkçü değildir.

Zafer Partisi, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesi olan millî, üniter ve laik devlet fikrinin siyasetteki tek temsilcisidir.

Zafer Partisi, Orhun Abideleri’nden Gaspıralı İsmail, Yusuf Akçura, Ziya Gökalp çizgisine; oradan da Atatürk’ün önderliğinde şekillenen Türk milliyetçiliği siyasal projesinin bugünkü yegâne taşıyıcısıdır.

Zafer Partisi; kirletilmek, etkisizleştirilmek ve yok edilmek istenen Türk milliyetçiliğini, Atatürk çizgisinde 21. yüzyıla taşımayı hedefleyen tek partidir.

Bu anlamda Zafer Partisi, Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin fikir merkezidir. Aynı zamanda Türk milliyetçiliğinin son direnme ve savunma hakkıdır.

Zafer Partisi, ülkemizi iç savaşa sürüklemeyi ve “Büyük Kürdistan”ı kurmayı amaçlayan stratejik göç mühendisliği karşısında da Türk milletinin ilk ve son direnç hakkıdır.

Sevgili Türk milliyetçileri, sevgili Atatürkçüler;

Bölücü örgüt HDP kadar değer verilmeyen, siyasette adeta eşantiyon muamelesi gören Türk milliyetçilerini ve Atatürkçüleri;

Atatürk ve silah arkadaşlarının kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’ni kuruluş ilkeleri temelinde savunmak üzere Zafer Partisi’ne davet ediyorum.

“Oylarını nasıl olsa bize verecekler” diye küçümsenen tüm Türk milliyetçilerini, tüm Atatürkçüleri; Zafer Partisi saflarında birleşmeye çağırıyorum.

100 sene önce ordularıyla Anadolu’yu işgal eden emperyalizmi yenilgiye uğratan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde;

Bugün 13 milyon sığınmacı ile gerçekleşen örtülü istilaya karşı tek başına mücadele eden Zafer Partisi’nde yer almaya sizleri de davet ediyorum.

Yaşasın Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti!
Yaşasın Büyük Türk Milleti’nin Zaferi!

yilmazparlar@uahoo.com

23 Temmuz 2025 Çarşamba

Kıbrıs Sevdası Lansmanı-Yılmaz Parlar


Yorumlar


 

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar "Kıbrıs Sevdası”

Kıbrıs Sevdası” İstanbul’da Anlamlı Bir Tanıtımla Okuyucuyla Buluştu

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve İTO Başkanı Şekib Avdagiç, Kuzey Kıbrıs’ın milli ruhunu İstanbul’da bir kez daha perçinledi

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı Cumhurbaskani-Ersin-Tatar-Kibris-Sevdasi-3.jpg

"Kıbrıs Türk'ünün Mücadelesi ve Türkiye'nin Desteği Asla Unutulmayacak"

İstanbul Ticaret Odası’nda 22 Temmuz 2025 Salı günü anlam yüklü bir kitap tanıtımı gerçekleşti. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, kendi hayatını ve Kıbrıs davasını anlattığı “Kıbrıs Sevdası” isimli kitabının tanıtımı vesilesiyle, Türk iş dünyasının kalbi İstanbul’da, İTO’nun ev sahipliğinde önemli mesajlar verdi.

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı Cumhurbaskani-Ersin-Tatar-Kibris-Sevdasi-2.jpg

İlk konuşmayı gerçekleştiren İTO Başkanı Şekib Avdagiç, hem kitabın önemine hem de Kıbrıs ile Türkiye arasındaki tarihi bağa dikkat çekti. Ardından kürsüye çıkan Cumhurbaşkanı Tatar, duygusal ve bir o kadar kararlı bir konuşma ile Kıbrıs Türk halkının mücadelesini, geleceğe dönük vizyonlarını ve Türkiye ile olan sarsılmaz kardeşlik hukukunu anlattı.

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı Cumhurbaskani-Ersin-Tatar-Kibris-Sevdasi-4.jpg

"Kıbrıs Türk’ünün Var Olma Mücadelesi"

Tatar, Kıbrıs’ta binlerce şehit verildiğini, acılar yaşandığını ve Rum-Yunan saldırılarına karşı direnildiğini vurguladı.

"20 Temmuz Barış Harekatı olmasaydı, Kıbrıs Türk’ü yok olacaktı" dedi.

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı Cumhurbaskani-Ersin-Tatar-Kibris-Sevdasi-5.jpg

"Türkiye’nin Desteği Olmazsa Olmazımız"

Türkiye’nin Kıbrıs’taki askeri, siyasi ve ekonomik desteğinin altını çizdi:

"Türkiye, Kıbrıs Türk’ünü hiç yalnız bırakmadı. Bugünkü varlığımız, Türkiye’nin sayesindedir."

"İki Devletli Çözüm Tek Yoldur"

Federasyon taleplerini reddeden Tatar, "KKTC’nin tanınması ve iki devletli çözüm dışında bir seçenek yok" ifadelerini kullandı.

"Türk askeri Kıbrıs’tan çekilirse, Rumlar yeniden saldırır" uyarısında bulundu.

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı Cumhurbaskani-Ersin-Tatar-Kibris-Sevdasi-6.jpg

"Mavi Vatan ve Doğu Akdeniz’deki Haklarımız"

Doğu Akdeniz’deki enerji haklarını savunan Tatar, "Türkiye ve KKTC, Mavi Vatan’da güçlü şekilde duruyor" dedi.

"Ekonomik Kalkınma ve Türk Dünyası ile İş Birliği"

KKTC’nin turizm, tarım ve teknoloji alanında büyüme hedeflerini açıkladı.

"Türk devletleriyle dayanışma içindeyiz. Azerbaycan’da bayrağımızla temsil edildik" diye konuştu.

"Türk Silahlı Kuvvetleri Kıbrıs’ın Güvencesidir"

"TSK’nın varlığı, Kıbrıs’ta barışın teminatıdır" diyerek Türk askerinin önemini vurguladı.

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı Cumhurbaskani-Ersin-Tatar-Kibris-Sevdasi-7.jpg

İTO Başkanı Şekib Avdagiç: "Kıbrıs bir sevda değil, bir kaderdir"

İTO Başkanı Şekib Avdagiç, açılış konuşmasında, Kıbrıs meselesine tarihsel bir bakış sunarak, Kıbrıs Türk halkının direnişine olan derin saygısını vurguladı. Kitabın ismini “ateşi hiç sönmeyecek bir sevda” olarak yorumlayan Avdagiç, “Kıbrıs bizim için tükenmez bir sevdadır. Bu sevdanın tohumları 1571 yılında atıldı, ilelebet de kalbimizden sökülmeyecek.”dedi

Avdagiç, kitabın genç nesillere tarihi anlatmak için önemli bir kaynak olduğunu vurguladı ve şu sözlerle tamamladı:

“Bugün burada bir kitap tanıtımından fazlasını yaptık; Kıbrıs Barış Harekatı'nın 51. yılında bu eseri tanıtarak, milletimizin Kıbrıs’a olan bağlılığını bir kez daha tescilledik.”

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı Cumhurbaskani-Ersin-Tatar-Kibris-Sevdasi-8.jpg

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar: “Bu kitap, Kıbrıs Türkünün direnişinin sesi olacak”

Cumhurbaşkanı Tatar, kitabının yalnızca bir anı kitabı olmadığını, aynı zamanda bir direniş belgesi, bir milli hafıza çalışması olduğunu belirtti. Kitabın yazım sürecinde Nazlı Berivan Ak başta olmak üzere birçok ismin katkısını hatırlattı.

“Bu eser, çocukluk yıllarımdan itibaren Kıbrıs davamız için verdiğim mücadeleyi, halkımızın çektiği acıları ve Türkiye ile birlikte yazdığımız direniş destanını anlatıyor.”

Tatar’ın en dikkat çeken vurgusu ise Türkiye’nin rolüydü:

“Kıbrıs Türk halkı hiçbir zaman yalnız kalmadı. Türkiye’nin desteğiyle ayakta durduk, özgürlüğümüze kavuştuk. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin varlığı, Kıbrıs'ın barışıdır, huzurudur.”

Ayrıca Kıbrıs’ın bilişim adası olma vizyonuna dikkat çeken Tatar, geleceğe umutla baktığını belirterek, ekonomik gelişmelerin ve Türkiye ile entegrasyonun artacağını söyledi.

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı Cumhurbaskani-Ersin-Tatar-Kibris-Sevdasi-1.jpg

 “Kıbrıs Sevdası” Sadece Bir Kitap Değil, Milli Bir Manifesto

Bu kitap yalnızca Cumhurbaşkanı Tatar’ın hayatını değil; bir halkın var olma mücadelesini, bir milletin kardeşlik hukukunu ve geleceğe dair kararlılığını anlatıyor. Her sayfasında Kıbrıs Türkü’nün sesi, Türk milletinin yüreği var.

Kıbrıs davasını tarihsel, duygusal ve stratejik boyutlarıyla ele alan bu eser, sadece bugünü değil, geleceği inşa etmek isteyen herkesin kitaplığında yer almalı. Bu kitapla Kıbrıs unutulmaz, unutturulmaz!

yilmazparlar@yahoo.com

Aylin Özsavaş Neden TÜRSAB'a Aday-Yılmaz Parlar

Siyaset Ekonomi Turizm Otomotiv Gayrimenkul Sağlık Gıda Bilişim Teknoloji Gastronomi Kitap Kadın Sanat ...