16 Ağustos 2012 Perşembe

Türk tatlılarının essiz lezzeti Şehr-i Kadayıf’ta-Yılmaz Parlar

Geleneksel enfes tatlar, Şehr-i Kadayıf ile Bayram sofralarında…

Bayram’da,
Türk tatlılarının essiz lezzeti Şehr-i Kadayıf’ta…



Şehr-i Kadayıf, Bayramda, Antep fıstıklı baklavadan cevizli baklavaya, portakallı baklavadan çikolatalı baklavaya ve her damak zevkine hitap eden geleneksel tatlı çeşitlerinin enfes lezzetini misafirlerinin beğenisine sunuyor

.
Bayramların unutulmaz tadını Şehr-i Kadayıf’ta yaşayın. Geleneksel Türk tatlılarının essiz lezzeti, Şehri Kadayıf ile Bayram sofralarındaki yerini alıyor.
Bir Bayram geleneği haline gelen bayram ziyaretlerinin olmazsa olmazı Baklava, Kadayıf, Sütlü Nuriye, Şöbiyet, Sultaniye, Şekerpare gibi birbirinden lezzetli tatlılar, Şehr-i Kadayıf’ta misafirlerini bekliyor.

Bayram sevincini tatlandıran baklava, kadayıf, künefe çeşitleri ustalarının essiz tarifleri ile Şehr-i Kadayıf’ta lezzet şölenine dönüşüyor. Harran Ovası’nın buğdayı, Gaziantep’in fıstığı, Urfa’nın lezzetli tereyağının kullanıldığı ve ustalarının çeyrek asırlık tecrübesiyle hazırlanan lezzetler, Şehri Kadayıf’ta tatlı severler ile buluşuyor.

Telefon: 0212 612 04 80,
                0212 573 04 80
                0212 224 04 80



.







yilmazparlar@yahoo.com

8 Ağustos 2012 Çarşamba

BAĞCILAR BELEDİYESİ EDİRNE İFTAR GEZİ-YILMAZ PARLAR



 













İFTAR TURİZMİ

Bağcılar Belediyesi Başkanı Lokman Çağrıcı iftar sofralarını “örnek olabilecek” irfan ve turizm kültür sanat sofraları haline getirerek Bağcılar halkına hizmet veriyor.
Çanakkale’den sonra, Edirne ilimiz, Bağcıların yeni gözdesi. Bağcılar belediyesi 1912 Balkan savaşların yüzyılında kahramanca savunan ve uzun süre Osmanlı imparatorluğuna Başkent olan Edirne’ye gezi tertipleyerek, şehitleri andılar. Hedef tarihi hatırlatmak kültür varlıklarını hayata geçirmek.
Balkan Şehitliğini ziyaret eden Bağcılar belediyesi ve Halkı Kuran okutarak şehitleri dualarla anması çok anlamlıydı.
Balkan Savaşları'nın 100. yıl dönümü dolayısıyla, Bağcılar Belediyesi, Edirne Valiliğiyle ortaklaşa Selimiye Camii’nin avlusunda kurulan iftar sofrası öncesinde müdafası direnişi destan olan Edirne'nin kumandanı Erzurum'un Paşası Mehmed Şükrü Paşa ve şehitlerimizin yürekleri dağlayan hazin dramı olan kahramanca savunulan tabya gezildi.

Edirne'nin Balkan savaşı savunmasında açlık susuzluk yanı sıra silah ve sayı nisbeti açısından düşman müttefik kuvvet birliklerinden çok az olmalarına rağmen askeri başarıları olan Şükrü Paşa’nın tarihe geçen cümleleri “ Edirne gibi dünyanın en stratejik mevkilerinden ve en mukaddes şehirlerinden birisini hunhar bir düşmana teslim edecek alçak bir kumandan, şanlı Osmanlı tarihinde görülmemiştir”


Yine Edirne savunması sırasındaki çektiği telgrafın sözlerini abideler üzerinde okurken tüyleri diken diken yazı “Düşman savunduğumuz hatları geçtikten sonra ölürsem, kendimi şehit kabul etmiyorum. Beni mezara koymayın, etimi kuşlar ve itler çeke çeke yesinler. Fakat savunma hattımız bozulmadan şehit olursam, kefenim, lifim ve sabunum çantamdadır. Beni bu yere gömeceksiniz ve gelecek nesiller üzerime bir abide dikecekler.” Müzenin dikkat çeken kısımlarıydı.


Balkan Savaşlarında Edirne’yi kahramanca savunduğu için tarihe Edirne Müdafii olarak geçen Şükrü Paşa’nın İstanbul Merkez Efendi Mezarlığındaki naaşı 24 Temmuz 1998 da açılırak 27 Temmuz 1998’de Edirne’deki anıt mezara konulmuştu.


Onur kırıcı sona eren savaş sonrası kılıcı çaresiz teslim eden Sofya^ya kadar trende ağlayan Şükrü Paşa'ya, Bulgar Kral Ferdinand kılıcı iade eder.

Gerçek bir destan olan direniş için, Fransızlar kendi milletleri namına bir "şeref kılıcı" ve binlerce imza dolu bir "Altın kitap" armağan ederler.

Fransızlar tarafından, Başta Piyer Loti ve generallerin imzaları ile kırılan onurun iadesi istenir Şükrü Paşa'ya verilen altın kitabın kapak ve içindeki yazıların müzedeki teşhirleri vakur vericiydi. İçinde yer alan yazı "Her taraftan tehdid altında kalan devletiniz en çaresiz musibete mahkum gibi göründüğü sırada siz baş kaldırınca hayretler içinde kalan dünya, böyle evlatlar yetiştiren bir ırkın damarlarında kendisine feyyaz bir İnkişaf te'min edecek bir kan bulunması zaruri olduğunu i'tirafa mecbur oldu."


Şükrü Paşa’nın müdafa ettiği tabya, aynı zamanda Osmanlı padişahı II. Mehmet’in küçük yaşta tahta geçmesiyle fırsat yakalayan akçelerinin azlığını sebep göstererek isyan çıkaran yeniçerililerin eylem yaptıkları tepe. Tepenin adının, “Buçuk Tepesi” olduğunu rehberden dinliyoruz.


Neden “Buçuk”? ismini sorduğumuzda II. Mehmet 3 akçe maaşı olan yeniçerililerin maaşını buçuk artırıp 3.5 akçeye çıkararak isyanı bastırıyor. Tepe adı “Buçuk Tepesi” olarak kalıyor cevabını aldık.


Ayrıca Sultan II.Beyazıd'in 1484-1488 yılları arasında yaptırdığı mimari Hayreddin olan yüze yakın kubbeyle örtülü II.Beyazıd külliyeside gezildi Osmanlının Tıb iliminde ne kadar ileri olduğu gözlendi. Avrupa'da delilik denilen akıl hastaların "Şeytandır" gerekçesiyle yakılmasına karşın, akıl hastalarının müzik ile tedavisi yapıldığı kısımlar gezildi. II.Beyazid Kompleksi Cami, tıp medresesi, imaret, darüşşifa, hamam, mutfak, Erzak depoları ve diğer bölümleriyle geniş bir alana yayılmış.


İçerde okuduğumuz bilgilere göre; Evliya Çelebi burada "hastalara deva, dertlilere şifa, divanelerin ruhuna gıda ve def'i sevda olmak üzere" haftada üç gün hastalara ve delilere büyük kubbenin altında musiki faslı verdiklerini; neva, rast, dügah, çargah ve suzinak makamlarını çaldıklarını, mevsim çiçekleri gül, karanfil, sümbül, reyhan ve misk-i rum koku ve renklerinde de tedavi yapıldığını, Binanın her tarafından dinlenebilen bu konserler kadar; su sesi ve güzel kokulardan yararlanarak ruh hastalarının tedavisi yoluna gidildiğini öğreniyoruz.


Eski Osmanlı sarayı ve Mimar Sinan eserleri Başta Selimiye cami olmak üzere kültür değerlerimiz ziyaret edildi.


Edirne ilimiz gerçekten turizmde kültür varlıkları ile turizmde önemli destinasyon


yilmazparlar@yahoo.com

10 Temmuz 2012 Salı

AVANSAS, OFİS MALZEMELERİ -YILMAZ PARLAR





AVANSAS, OFİS MALZEMELERİ PAZARINA YENİ BİR SOLUK GETİRİYOR


4.000 müşterisi bulunan Avansas “Kazandıran Ofis Marketiniz”, Türkiye ofis malzemeleri pazarına damgasını vuruyor. Bir online alışveriş şirketi olan Avansas ayrıca güçlü bir satış ekibi ile offline müşterilerine de hizmet veriyor. Deneyimli, başarılı ve itibar sahibi yatırımcılar tarafından desteklenen, Genel Müdür Rainer Thews liderliğindeki yeni üst yönetimi ile Avansas “Kazandıran Ofis Marketiniz” önüne güçlü hedefler koyuyor.
10 Temmuz 2012, İstanbul; Büyük, küçük her tip şirkete ofis malzemeleri alanında hizmet veren Avansas düzenlediği bir basın toplantısı ile yeni iş konsepti ve iş hedefleri hakkında bilgileri kamuoyu ile paylaştı.
Halihazırda 4.000 müşterisi olan Avansas, 3 ila 4 milyar TL arası olduğu tahmin edilen Türkiye ofis malzemeleri pazarındaki payını giderek artırıyor. Şirketin 2015 pazar payı hedefi % 10, satış hedefi ise 400 milyon TL üzerinde. Avansas uzun vadede ise pazar payını %35'e, cirosunu 1 milyar TL'ye yükseltmeyi hedefliyor.
Avansas “Kazandıran Ofis Marketiniz”, perakende, tekstil ve inşaat sektörlerinde yatırımları ile tanınan Peker Ailesi tarafından kuruldu. 2011 yılı itibariyle ise Topbaş ailesi de Avansas'ın yatırımcıları arasına katıldı. Bu çerçevede yönetim kurulu farklı sektörlerdeki başarılarıyla tanınan, itibar sahibi isimlerden oluşuyor.
Hedeflenen hızlı büyümeye hazırlık olarak Avansas 1 Temmuz 2012 itibariyle A.Ş.statüsüne geçti; bu süreçte Genel Müdür Rainer Thews liderliğinde yeni bir üst yönetim ekibi oluşturuldu.
B2B ve e-ticaret dahil olmak üzere, perakende sektöründe kapsamlı bir uzmanlığı bulunan Genel Müdür Rainer Thews'in alanında kanıtlanmış bir çok başarı kaydı bulunuyor. 53 yaşında olan Rainer Thews, Avansas’ın Genel Müdürlüğü görevine gelmeden önce, ofis malzemeleri alanında dünya lideri olan Staples şirketinin Almanya, Macaristan, Avusturya ve Polonya Bölge Başkanı olarak çalışıyordu.
En geniş ürün gamı, güçlü hedefler
Tartışmasız pazar lideri olma vizyonu ile hareket eden Avansas “Kazandıran Ofis Marketiniz”, hizmet kalitesi, zengin ürün portföyü, güçlü teknolojik ve lojistik altyapısını iyi planlanmış büyüme stratejileriyle birleştirerek ofis malzemeleri pazarına yepyeni bir soluk getiriyor.
Bu pazarın yeni ve dinamik oyuncusu Avansas, kurumsal müşterilerine iyi tanınan yerel ve uluslararası markalardan oluşan Türkiye'deki en zengin ofis malzemeleri portföyünü sunuyor. Avansas 8 ana ürün kategorisinde toplam 7.000 farklı ürün sunmayı hedefliyor. Bu ürün kategorileri şunlardan oluşuyor: Kâğıt, Mürekkep & Toner, Temizlik, Gıda, Ofis Makineleri, Teknoloji / Aksesuarlar ve Mobilya.
Avansas, potansiyel müşterileri olarak orta ve küçük işletmelerin yanısıra büyük işletmeler ve kamu kuruluşlarına da ulaşmayı hedefliyor. Şirket, tüm müşterilerine en son teknoloji ile geliştirilmiş kolay kullanımlı online hizmetler sunuyor, ayrıca ek olarak bünyesindeki satış ve kilit müşteri yönetim ekibi ile büyük ve orta ölçekli işletmeler ile de doğrudan ilişkiye geçiyor. Avansas Ofis Market müşterileri, www.avansas.com web sitesi üzerinden uygun ve istikrarlı fiyatlarla kaliteli ürünler satın alabiliyorlar.
Şirket özellikle orta ve küçük işletmelere odaklanıyor, onlara güvenilir bir hizmet sunarak verimliliklerine ve rekabet avantajlarına destek oluyor.
Bir sonraki iş günü teslimat
Avansas, tüm faaliyet ve kararlarında öncelikle müşterilerinin menfaatlerini göz önünde bulunduruyor. Onlara, güçlü ve deneyimli ekibiyle güvenilir hizmet, kaliteli ürünler, rekabetçi fiyatlar ve bir sonraki iş günü teslimat avantajını sunuyor. Avansas, bu uygun ve istikrarlı fiyat politikası sayesinde kamu ve özel sektör kuruluşlarına ofis malzemeleri ihtiyaçlarının maliyetini kontrol etmelerine yardımcı oluyor. Avansas’ın bütün bu hizmetleri gerçekleştirmek için Dudullu, İstanbul'da bulunan 6.000 m²'lik bir deposu ve güçlü bir lojistik altyapısı bulunuyor.
Avansas müşterileriyle ihtiyaçları doğrultusunda irtibata geçiyor. Online bir şirket olmasının yanı sıra şirketin ayrıca bir satış ekibi bulunuyor ve müşterilerine bu kanaldan ek offline hizmetler de sunuyor.
Avansas, gelişmiş ve sofistike web altyapısı sayesinde güçlü perakende faaliyetleri yürütmesinin yanı sıra ofis malzemeleri pazarındaki e-ticaret faaliyetlerini güçlendirecek.
İş ortakları için “kazan- kazan” modeli
Avansas, ofis malzemeleri üreticilerine uzun süreli 'kazan-kazan' modeline odaklı bir iş ortaklığı fırsatı sunuyor. Avansas’ın tedarikçileriyle ilişkilerinin temel ilkeleri arasında satın almayı vadettiği ürünleri eksiksiz satınalmak ve ödemelerini zamanında yapmak bulunuyor.
Şirket, bir yandan müşterilerinin ihtiyaçlarını karşılarken, aynı zamanda onlara maliyet tasarrufu sağlayacak kaliteli ürünler arıyor. Bu çerçevede Avansas sadece operasyonel mükemmelliğini destekleyecek tedarikçilerle birlikte çalışıyor.
Avansas “Kazandıran Ofis Marketiniz”: “Her ölçekten şirketin para ve zamandan tasarruf etmesine yardım ediyoruz!”
Avansas Genel Müdürü Rainer Thews basın toplantısıyla ilgili olarak şunları söyledi:
"Avansas Ofis Market, iş modeliyle Türkiye ofis malzemeleri pazarına yeni bir soluk getiriyor. Türkiye'deki her ölçekten şirketin ofis malzemeleri temin ederken para ve zamandan tasarruf etmelerine yardımcı oluyoruz. Müşterilerimize 8 kategoride yaklaşık 7.000 farklı ürünü sabit ve rekabetçi fiyatlara sunmakla kalmayacak, siparişlerini bir sonraki iş gününde kapılarına teslim edeceğiz."


Avansas Hakkında
Avansas Ofis Marketi Türkiye ofis malzemeleri pazarına, sunduğu iş modeli ile yeni bir soluk getiriyor. Halihazırda 4.000 müşterisi bulunan Avansas Ofis Marketi dinamik Türk ekonomisinin büyüklü küçüklü tüm şirketlerine ofis malzemeleri tedarikinde hem paradan hem zamandan tasarruf imkanı sağlıyor.
Avansas Ofis Marketi müşterilerine, 8 ana kategoride 7000’e yakın farklı ürün ile istikrarlı ve rekabetçi fiyatlar sunmayı hedefleyerek, siparişlerini ertesi iş günü kapılarına teslim ediyor.
Avansas Ofis Marketi, hizmet kalitesi, zengin ürün portföyü, güçlü teknolojik ve lojistik altyapısı, iyi planlanmış büyüme stratejileriyle Türkiye ofis malzemeleri pazarının lideri olmayı hedefliyor

yilmazparlar@yahoo.com

KAREL, YENİ ÜRÜNLERİYLE-YILMAZ PARLAR









KAREL, YENİ ÜRÜNLERİYLE 40 MİLYAR DOLARLIK YAZILIM PAZARININ ÖNEMLİ OYUNCULARINDAN BİRİ OLACAK


Ar-Ge çalışmalarıyla yenilikçi ürünler geliştiren Karel, IP Santralleri, Tümleşik İletişim Sistemleri, Çağrı Merkezi, Bulut Çözümleri ve Görüntülü İletişim ve Güvenlik Sistemleri alanlarında yeni ürün ve çözümler sunuyor. Karel yeni ürün ve çözümleriyle 2023 bilişim hedefleri doğrultusunda 40 milyar dolar olması beklenen Türkiye'nin yazılım ve katma değer pazarının önemli oyuncuları arasına girmeyi hedefliyor. Bu stratejik hamle ile 25 yıldır yarattığı ekonomik katkıyı artırarak sürdürecek.

05 Temmuz 2012, İstanbul; Türkiye'de PBX pazar liderliğinin yanı sıra, 30’dan fazla ülkeye Karel markasıyla ürün ve teknoloji ihraç eden, dünyanın en büyük 15 PBX üreticisinden biri olan Karel, 5 yeni kategorideki yeni ürünleriyle yazılım ve katma değerli hizmetler pazarında ağırlığını artırıyor. Karel'in yeni ürün ve çözümleri arasında IP Santralları, Tümleşik İletişim Sistemleri, Çağrı Merkezi, Bulut Çözümleri, Görüntülü İletişim ve Güvenlik Sistemleri yer alıyor. Karel, yeni hedefleri doğrultusunda Türkiye ekonomisine ek katkı sağlamayı amaçlıyor.

Yeni Karel ürünleri kolay yönetim, tasarruf ve kesintisiz iletişim özellikleriyle dikkat çekiyor

Karel'in IP iletişim çözümleri, küçük ofislerden çok ofisli şirketlere kadar tüm kurum ve kuruluşları iletişimde IP altyapısının avantajlarından faydalandırmak için tasarlandı. 2 aboneden 32.000 aboneye kadar kapasitesi bulunan çözümler analog, sayısal yapıları bir arada sunuyor. Ses, veri ve görüntüyü tek bir iletişim altyapısında birleştiren Karel IP İletişim Çözümleri, her ölçekte işletmeye esnek, kolay yönetilen, tasarruflu ve kesintisiz iletişim imkânı yaratıyor.

Karel’in yeni nesil kurumsal tümleşik iletişim uygulama platformu olan Karel UCAP ise orta ve büyük kapasiteli işletmelerin değişen ve farklılaşan iletişim ihtiyaçlarını karşılıyor. Karel UCAP, ses, görüntü, tümleşik mesajlaşma, gelişmiş konferans, durum bilgisi, anlık mesajlaşma, faks, e-posta ve mobilite gibi özelliklerin bir arada çalışmasını ifade ediyor.

Karel'in müşterileriyle hızlı, etkin iletişim kurmayı ve müşteri memnuniyetini artırmayı hedefleyen işletmelere yönelik ürünü de Karel IP Çağrı Merkezi Çözümü. Karel'in esnek, ölçeklenebilir, mekândan bağımsız ve uygun maliyetli çağrı merkezi çözümü, tamamen IP altyapısı üzerinde tasarlanan web arayüzleri üzerinden hizmet veriyor.

Karelport, bulut bilişimi modeliyle Karel IP iletişim sistemlerine sürekli yeni faydalar kazandırıyor. Karel ve iş ortaklarının geliştirdiği kurumsal uygulamalar ile kullanıcıyı buluşturan, kurumsal ihtiyaçlara yönelik ürün ve fırsat paketleri pazarlayan, kullanımı kolay, uygun maliyetli, tasarruf sağlayıcı, verimlilik arttırıcı bir hizmet limanı olma özelliğini taşıyor.

Karel'in Görüntülü İletişim ve Güvenlik Sistemleri ürün gamında da ev, ofis gibi en küçük kapasiteden, kamu ve özel sektör kurumlarının en yüksek kapasitedeki anahtar teslimi projelerine kadar tüm ihtiyaçlara cevap verecek şekilde, çeşitli teknoloji, özellik ve kapasitelerde güvenlik sistemleri yer alıyor.

Değişen iş süreç ve modelleriyle uyumlu, yenilikçi çözümler

Bilişim sektörünün Türkiye’nin büyümesi için stratejik sektör konuma geldiğini ifade eden Genel Müdür Yardımcısı Osman Duman sözlerine şöyle devam etti:

“Türkiye’de bilişim sektörünün 4 kat büyüyerek 2023 yılında 160 milyar dolarlık hacme ulaşması bekleniyor. Karel olarak bu büyüme hedefine paralel bir vizyon belirledik. Alanımızı bugün büyüklüğü 250 milyon dolar olan donanım ağırlıklı PBX pazarından yazılım ve katma değer hizmetleri pazarına doğru genişletiyoruz. Bu pazar segmenti önümüzdeki 10 yıl içinde 40 kat ile en fazla büyümenin beklendiği alan olacaktır.

Değişen iş süreç ve modellerine uyumlu, yenilikçi çözümlerimiz bizi hedeflerimize taşıyacak kilit unsurlar olacak ve Süreç Yönetimi, Kaynak Yönetimi, Müşteri Yönetimi ve Güvenlik alanlarında önemli faydalar sunacaktır.”

Karel’in hali hazırda 4.000’in üzerinde nitelikli istihdam gücünü sektöre kazandırdığını ifade eden Genel Müdür Yardımcısı Osman Duman sözlerine şöyle devam etti:

“Kendi Ar-Ge çalışmalarımızla geliştirdiğimiz ürün ve çözümlerimiz ile bugün Türkiye’nin haberleşme elektroniği alanında yabancı ortağı olmayan en büyük kuruluşuyuz. Geçtiğimiz 25 yılda Türkiye ekonomisine 2,2 milyar dolar ekonomik katkı yarattık. Ürün ve hizmet alanında yürüttüğümüz rekabetçi fiyat politikaları sayesinde 3,6 milyar doların üzerinde tasarruf sağladık. Bu rakamlar, 2023 yılı bilişim sektörü hedefleri doğrultusunda Karel’in ülke ekonomisine sağlayabileceği yeni katkıların somut göstergesidir.”

Türkiye’de her 3 şirketin 2’sinde Karel PBX santrali kullanılıyor
Türkiye’de 575.000’in üzerinde kurulu PBX santrali ile her 3 şirketin ikisinde yer aldıklarını ifade eden Karel Pazarlama Direktörü Nurşen Yıldırım ise şunları söyledi:

“Recon araştırma şirketinin yaptığı araştırmaya göre Karel Türkiye’de kendi sektörünün en değerli markası konumundadır. Ülke çapında 320 Karel yetkili satıcısı ve 1500’den fazla satış noktasıyla 81 ilin tamamında faaliyet gösteriyoruz.”

Dünya’da 9,5 milyondan fazla kişi Karel kullanıyor
Başarılarının sadece Türkiye ile sınırlı olmadığını ifade eden Yıldırım şöyle söyledi:
“Avrupa’nın en büyük 3, dünyanın ise en büyük 15 PBX üreticisinden biriyiz. Bir Türk markasını küresel pazarlarda temsil etmenin gururu ile 30 ‘u aşkın ülkeye ürün ve hizmet sunuyoruz. Yeni ürünlerimizle yazılım ve katma değer pazarında da başarılara imza atacağımıza inanıyorum.”

Karel hakkında:
Özgün telefon santrali tasarımları ile Türkiye’de kurumsal haberleşme pazarının elektromekanik sistemlerden elektronik sistemlere geçişine öncülük ederek PBX pazarını yaratan Karel, uluslararası araştırma kurumu MZA verilerine göre konusunda dünyanın ilk 15 üreticisi arasında yer alıyor. 1986 yılında kurulan Karel, bugün yenilikçi iletişim teknolojilerini tüm dünyaya sunan pazar lideri bir firma. Karel kamu ve özel sektör işletmelerinin ihtiyaçlarına yönelik, her kapasite segmentinde ve farklı ihtiyaçlar için farklı teknolojilerde iletişim ürün ve çözümleri geliştirmekte, üretmekte ve bunların yurtiçi ve yurtdışı satış ve pazarlamasını gerçekleştirmektedir

yilmazparlar@yahoo.com

SANATÇILAR CAFE BEŞİKTAŞ'TA ACILDI-YILMAZ PARLAR


SANATÇILAR CAFE BEŞİKTAŞ'TA acildi
Beşiktaş'ın Kentsel standartlarını yükseltmek for çalısan Beşiktaş Belediyesi parklardaki cafeleri çağdaş Bir anlayışla yenilemeye ve Beşiktaşlıların hizmetine sunmaya kadar devam edebiliriz ediyor. Gecen Hafta "Kültür Cafe" nin açılışını yapan Belediye, 9 Temmuz Pazartesi GÜNÜ "Sanatçılar Cafe" nin açılışını yaptı. "Statistics Cafe" imkb 11 Temmuz'da hizmete girecek.

10 Temmuz 2012, İstanbul; Beşiktaş'ın Kentsel ve kültürel standartlarını yükseltmek for continuous çalısan Beşiktaş Belediyesi, Gecen Hafta açılışını yaptigi Kültür Cafe'nin ardından Yeni Bir ​​cafeyi daha hizmete soktu. Beşiktaş Belediyesi, 9 Temmuz Pazartesi GÜNÜ Akatlar Sanatçılar Parkı'nda "Sanatçılar Cafe" yi acti. "Sanatçılar Cafe" nin saat İşlem 19.00 'da gerçekleşen açılışına Beşiktaş Belediye Baskanı İsmail Ünal katıldı.

11 Temmuz Çarşamba GÜNÜ de Konaklar Statistics Parkı'nda "Statistics Cafe" yi açılacak. Beşiktaş Belediyesi'nin açtığı çağdaş cafeler sabah 08.00 'dan Gece saat 00.30' a Kadar Beşiktaşlılara Hizmet verecek. Kentlikart sahipleri, Gaziler ve Engelli vatandaslar cafelerde yüzde 50 indirimden yararlanacaklar.

yilmazparlar@yahoo.com

20 Haziran 2012 Çarşamba

La Fura Dels Baus- İKSV -Yılmaz


 SAHNE GÖKYÜZÜ
La Fura Dels Baus’un, İKSV “nin “İstanbul İstanbul” projesi tanıtımı için 18 Haziran 2012 Pazartesi günü gösterinin yapılacağı,Haliç Camialtı Tersanesi’nde bir basın toplantısı düzenlendi.
Kullanılamıyan alanları nasıl kültür sanat yuvasına dönüştürülür kavramında zihinlere ilham veren İKSV İstanbul Kültür Sanat Vakfı, Dünyaca ünlü Katalan topluluk La Fura Dels Baus ile  bir ilke imza atarak Haliç Tersanesini etkinlik mekanı olarak kullanarak İstanbul tarihinide konu alarak sanatla seyirciyi böylesine güzel projede buluşturuyor.
lk İstanbul Festivali’ni 21 Haziran 1973 yılında düzenleyen bir birinden güzel sanat etkinlikleriyle 40 yılı geride bırakan İKSV Haliç Camialtı Tersanesi’nde 21-22 Haziran 2012  tarihleri saat 21.00’de gerçekleştireceği dünya prömiyeri, “İstanbul İstanbul” özel proje 40. yıl yıldönümünde olması ayrıca anlam kazanıyor. 
Basın toplantısına İKSV Genel Müdürü Görgün Taner ve İstanbul Tiyatro Festivali Direktörü Dikmen Gürün La Fura dels Baus topluluğunun sanat direktörleri Alex Olle ve Carlus Padrissa  katıldılar. İKSV Genel Müdürü Görgün Taner yaptığı kısa konuşmada
”İKSV’nin özel olarak sipariş ettiğimiz “İstanbul İstanbul” gibi projelerle İstanbul’un kültür ve sanat yaşamında öncülük görevini üstlenmeye devam edeceğiz.Bu tür mekanlara kültürel zenginlik kazandırmaktan son derece memnunuz. İstanbul Tiyatro Festivali Direktörü Dikmen Gürün  “ İKSV’nin, La Fura dels Baus gibi önemli bir toplulukla daha önce girişimlerimiz oldu. Zaman faktörü şimdi ortaya çıktı. İyi ki böylesine anlamlı bir tarihte oluştu. 
Gösteriyi İzlemeye gelecek Japon- Alman-İtalya-Norveç vs. gibi Festival düzenleyici yöneticiler Ülkelerine bu gösteriyi taşıyacaklar. “İstanbul İstanbul”projesi ve İKSV bu ülkelerde anılması bizi ayrıca mutlu etmektedir.
Alex Olle ve Carlus Padrissa  gerek bizim gerekse diğer basın mensubu arkadaşların sorularının cevabını kapsayan özet konuşmaları “Bizlerin İstanbul’un tarihinden etkilenmemesi mümkün değil. Onları projeye taşırken beslendiğimiz İstanbul’un güzelliklerini,  İKSV’nin 40 yıllık zaman sürecindeki yolculuğunu dile getirmeye çalıştık. İKSV sembolu Laleyi Hollanda’dan çok pahalıya alıyorduk. Belki Osmanlı Hollanda’ya pahalıya satıyordu” şeklinde espiri yaptı. “İKSV Lale sembolünü havaya salacağız. İKSV Lalesi her projemizin içinde olacak. Gördüğünüz dev robot Kibele Tanrıça onu simge aldık Yüz görünümüne Tilbe Saran’ın yüzünü maskeledik. Müzikler otantik çağdaş içlerinde Nazım Hikmet, Orhan veli gibi şairlerin şiirleri yer alacak.”dedi. Bedenleri enerji video,ışıkla birleştirerek bu gösterileri hazırladıkarını 5000-6000 seyirciyle buluşturmaktan son derece heyecan duyacaklarını ifade ettiler.
Basın toplantı sonrası, gösteriden kesitler sunuldu. Provalarıda izleyen basın mensupları son derece heyecanlı adrenalinin hat safhada olduğu gösteride cesaretli yürek isteyen gönüllü danscıları uzun süreyle alkışladılar
Danscıları 80 gönüllü Türk olan La Fura dels Baus’un, yapacakları özel  gösteride gökyüzü boşluğunda dururcasına hazırlanan devasa top içinde ki, korkusuz ve sanatcı bedenler, güvercinler gibi özgür figürlerleriyle  ve koca  vincin tepesinden sarkıtılan halatlara birbirine bağlanan 60 kişinin oluşturtuğu farklı disiblenlerden beslenen inanılmaz performans seyredenlerin hayranlık odağı olacağı gösteri iki gün boyunca sürecek.
Altın Boynuz’a tepeden inen Fatih’ın atını temsil eden uçan at ve İçinde sunulan dans sanatı tarihe ayrı bir dil olacak, İstanbul’a ayrı bir boyut kazandıracak.
Altlarında her hangi bir güvenlik ağların olmadığı, hidrolik ve elektronikle hazırlanan  mekanizmaların oluşturduğu sahne araçlarındaki teknolojinin ve halatların güvenirliğine kendilerini teslim eden 80 cesaretli bay-bayan beden, dans sanatının estetiğiyle birlikte kolay kolay zihinlerden silinmeyecek övgüye layık bir gösteri sunuyorlar.
Basın Gösterimi sonrası 70 metreden inen genç yüreklerin yanına giderek yüzlerinde korku ifade bulacağımızı umarken, güler yüzlü son derece  hayatlarından memnun danscılardan olan Sema Tuzcu, Duygu Bakumdi, Ayşe Tiryaki ile yaptığımız söyleşide; Genelde Üniversiteli öğrenci olduklarını dağ sporu,yamaç paraşütü gibi sporları yapanların aralarında olduğunu söyleyen gönüllü güzel danscılarımız “Ancak itiraf edelim ilk önce Vincin süratle yukarı taşıması halinde elbette 70 metrden aşağıya bakarken biraz korktuk. Sonraları alıştık, 4 gün süredir, prova yapmaktayız. Çok iyi hazırlanıyoruz. “şeklinde çalışmalarını özetlediler.

5 Haziran 2012 Salı

Park 156 Hotel Yaza merhaba


Park 156 Hotel, ‘Yaza merhaba’ dedi


Kartal’ın sahil şeridinde deniz kıyısında yer alan Park 156 Hotel’de, Marmara Denizi ayaklarınızın altında, Prenses Adaları elinizi uzattığınızda dokunabileceğiniz kadar yakın…

Park 156 Hotel’in, Marmara Denizi ve Adalar manzaralı Lounge 156 Teras Resturant&Bar’ında, 1 Haziran tarihinde, ılık bir yaz gecesinde görkemli ve renkli bir ‘Yaza Merhaba’ organizasyonu düzenlendi.  

İş ve sanat dünyasından seçkin kişilerin katıldığı gecede, Altan Balgır’dan Chillout müziği; Portekiz, Japon ve Türklerden oluşan Falsa Baiana grubundan Latin ve Bossa nova müziği; Uğur Project’ten Chill house müziği geceye renk ve eğlence kattı.    

Şehir içinde, tatil köyü konseptinde hizmet veren Park 156 Hotel; denizi, yeşili, huzuru ve çiçek kokusunu arayanların 47 yıldır tercihi oluyor. 5 bin metrekare alan üzerinde modern ve iki katlı üç ana bloktan oluşan otel, ağaçların ve çiçeklerin arasında Marmara Denizi ve Adaların muhteşem manzarasını misafirleriyle buluşturuyor.

Şehrin merkezinde şehrin karmaşasından uzak ve tatil konseptiyle hizmet sunduklarını anlatan Park 156 Hotel Yönetim Kurulu Başkanı Ali Erdim, “Bütün dünyada ve özellikle Avrupa’da, seyahate ve tatile karar verenler; top destinasyonlarda, daha green işletmelere yöneliyor. Ağaçlar ve çiçekler içinde huzur veren işletmeler ile çevreyi koruyan tesisler tercih ediliyor. Yıllardır şehrin içinde tatil konsepti ile yerli misafirlerimizin yanı sıra, dünyanın dört bir yanından konuklarımızı ağırlıyoruz” dedi.

Yaza merhaba gecesine katılanlar, Lounge 156 Teras Resturant&Bar’ın muhteşem manzarası, Executive Chef Muhittin Kabasakal ve ekibinin hazırladığı birbirinden seçkin lezzetler ve coşku dolu müzik eşliğinde doyasıya eğlendiler.

 yilmazparlar@yahoo.com

Oyun Endüstrisi Türkiye’de İş Dünyası Dergisinde-Yılmaz Parlar

    Oyun Endüstrisi Türkiye’de İş Dünyası Dergisinde Genel Yayın Yönetmenliğini Celal Toprak’ın yaptığı Türkiye’de İş Dünyası Dergisi, iş dü...