11 Eylül 2013 Çarşamba

SKD İnovatif sürdürülebilirlik konusunda en iyi uygulamaları ödüllendi.Yılmaz Parlar

“İnovatif sürdürülebilirlik”


İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD) tarafından düzenlenen “İnovatif Sürdürülebilirlik Uygulamaları Yarışması”nda kazananlar belli oldu. “Büyük Şirket” kategorisinde TAV Havalimanları Holding, Enerjisa Başkent Elektrik Dağıtım ve Enerjisa Enerji Hizmetleri; “KOBİ” kategorisinde Ege Orman Vakfı Ağaçlandırma ve Ağaç Ürünleri İktisadi İşletmesi (EGEVAK) ödül kazandı. Ödüller, ana sponsorluğunu Vodafone’un, destek sponsorluğunu Brisa’nın yaptığı törenle sahiplerine verildi.


 


SKD tarafından, inovatif uygulamalarla sürdürülebilir kalkınmaya katkıda bulunan iyi uygulamaları ödüllendirmek ve yaygınlaştırmak amacıyla düzenlenen “İnovatif Sürdürülebilirlik Uygulamaları Yarışması”nda kazananlar belli oldu.


 


Ödüller, ana sponsorluğunu Vodafone’un, destek sponsorluğunu Brisa’nın yaptığı ödül töreni ile sahiplerine verildi. İstanbul’daki İngiltere Konsolosluğu binasında düzenlenen törene iş dünyası, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve medya temsilcilerinin yanı sıra İngiltere Başkonsolosu Leigh Turner da katıldı. Törende, Futurist Ufuk Tarhan’ın iş dünyasının geleceği konusunda yaptığı vizyoner konuşma büyük ilgi topladı.


 


Büyük Şirket kategorisinde 3, KOBİ kategorisinde 1 firma ödül kazandı


 


İnovatif Sürdürülebilirlik Uygulamaları Yarışması’nda, “Büyük Şirket” kategorisi “Çevresel İnovatif Uygulama” dalında TAV Havalimanları Holding, “Ekonomik İnovatif Uygulama” dalında Enerjisa Başkent Elektrik Dağıtım, “Sosyal İnovatif Uygulama” dalında Enerjisa Enerji Hizmetleri ödül kazandı.


 


“KOBİ” kategorisinde “Çevresel İnovatif Uygulama” dalında Ege Orman Vakfı Ağaçlandırma ve Ağaç Ürünleri İktisadi İşletmesi (EGEVAK) ödül kazanırken “Ekonomik İnovatif Uygulama” ve “Sosyal İnovatif Uygulama” dallarında ödüle layık firma bulunamadı.


 


Yarışmada finale kalan 14 firma SKD İnovasyon Çalışma Grubu tarafından belirlendi. Finalistler; üniversite, basın ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinden oluşan jüri tarafından değerlendirildi ve kazananlar belli oldu.



Molinas: “İlk kez inovasyonla-sürdürülebilirlik kavramlarını birleştiren uygulamalar ödüllendirildi”




 
Ödül töreninin açılış konuşmasını yapan SKD Başkanı Galya Frayman Molinas, dernek olarak bir ilk gerçekleştirdiklerini belirterek şunları söyledi: “Türkiye’de ilk kez inovasyonla – sürdürülebilirlik kavramlarını birleştiren iyi uygulamalar ödüllendiriliyor. SKD olarak, inovasyonu sürdürülebilir kalkınmanın gerekli ve önemli bir unsuru olarak görüyoruz. Bizim için inovatif sürdürülebilirlik, sürdürülebilir kalkınmaya somut anlamda katkı sağlayacak ürün ve hizmetlerin üretim, yönetim ya da süreçlerinin yenilikçi ve özgün bir yaklaşımla ele alınması anlamına geliyor. Yarışma ile özel sektörün çevreye, ekonomiye ve topluma katkıyı arttıracak inovatif projelerini ortaya çıkarmayı ve desteklemeyi hedefledik. İyi uygulamaları ödüllendirerek, yaygınlaşmaları konusunda katkıda bulunmayı istedik.”



İNOVATİF SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK UYGULAMALARI YARIŞMASI ÖDÜL ALAN FİRMALAR

BÜYÜK ŞİRKET KATEGORİSİ



Çevresel İnovatif Uygulama: TAV Havalimanları Holding

Proje: İzmir Adnan Menderes Havalimanı Yeni İç Hatlar Terminali Projesi Geri Dönüşüm Uygulaması

Proje özeti: TAV Havalimanları’nın iştiraki TAV Ege, İzmir Adnan Menderes Havalimanı iç ve dış hatlar terminallerinin 2032’ye kadar işletme hakkını kazandı. İmzalanan anlaşmaya göre, TAV var olan iç hatlar terminalini yıkarak daha modern bir yapı inşa etmeyi de üstlendi. Proje kapsamında 185 bin metrekarelik terminal binası, 2 bin 559 araçlık çok katlı otopark ve ilgili birimler inşa ediliyor. Bu çerçevede, yeni terminal kompleksinin yapımının yanı sıra eski iç hatlar binası ve eklerinin yıkımı; hurda ve atıkların geri dönüştürülmesi işini TAV İnşaat üstlendi. Hayata geçirilen uygulamayla, yıkım söküm sonucunda ortaya çıkan malzemelerin yüzde 67’si geri dönüştürüldü, yüzde 32’si yapım çalışmalarında yeniden kullanıldı, her iki kategoride de değerlendirilemeyen yüzde 1’lik kısım bertaraf edildi.



Ekonomik İnovatif Uygulama: Enerjisa Başkent Elektrik Dağıtım

Proje: Geri dönüşüm ve test merkezi projesi

Proje özeti: Geri Dönüşüm ve Test Merkezi ile sahadan gelen malzemelerin test ve bakımlarının yapılması, geri dönüşümlerinin sağlanması, garanti süresi içerisinde arızalanan malzemelerin garanti takibinin yapılması ve çevreye zararlı etkilere sahip maddelerin doğaya salınımının önüne geçilmesi amaçlanıyor. Elektrik malzemelerinin yapılan test ve bakım işlemleri ile tekrar kullanılması sağlanarak çevreye zararlı etkiye sahip maddelerin doğaya salınımının önüne geçildi. 2012’de sahada arızalanarak veya yenileme yatırımı kapsamında sökülerek ana ambarlara (demonte) gelen 202 bin 476 adet malzemeden, 67 bin 492 adedi yapılan tasnif, test ve bakım işlemleri ile kullanılabilir hale getirilerek 4 milyon 49 bin TL’lik kazanım elde edildi. 2012’de işletmede garanti kapsamında arızalanan 1376 adet malzeme Garanti Yönetimi Sistemi ile üreticisine değiştirtilerek 569 bin TL’lik kazanım elde edildi.


 


Sosyal İnovatif Uygulama: Enerjisa Enerji Hizmetleri

Proje: Hata İkaz Sistemi (HİS)

Proje özeti: Alçak Gerilim (AG) dağıtım şebekelerinde çeşitli arıza nedenleriyle demir direklerde elektrik kaçağı oluşması ya da iletken kopması durumlarında can ve mal emniyetini güvence altına alacak yeni ve özgün bir sistem tasarlandı ve pilot uygulaması yapıldı. Yılda yaklaşık 4 bin adet iletken kopması meydana geldiği düşünüldüğünde can ve mal güvenliği için konunun ne derece elzem olduğu gözleniyor. Bu uygulama ile sorunun önüne geçilmesi ve elektrik kayıplarından kaynaklanan ekonomik zararın giderilmesi amaçlanıyor. Proje, Türkiye ve Dünya genelinde, elektrik dağıtım sektöründe öncü bir uygulama özelliğini taşıyor. Yapılan araştırmalarda bu gibi arıza durumlarında can kayıplarını önlemek amacıyla çeşitli çalışmalar yapıldığı ancak sistemsel olarak bir sonuca ulaşılamadığı tespit edilmiştir. Hata İkaz Sistemi Elektrik Dağıtım sektöründe ilk olma özelliği taşıyor. Hata İkaz Sisteminin parçası olan demir direklerde elektrik kaçağını tespit eden cihaz için 1 Mart 2013 tarih ve 2013-G-72849 sayı ile Türk Patent Enstitüsü’ne faydalı model başvurusu yapıldı.

KOBİ KATEGORİSİ

Çevresel İnovatif Uygulama: Ege Orman Vakfı ağaçlandırma ve Ağaç Ürünleri İktisadi İşletmesi (EGEVAK)

Proje: Orman Alanları Veri Toplama ve Erken Uyarı Sistemi (TELEMETRİ)



Proje özeti: Yenilikçi bir teknolojik sistem olan Orman Alanları Veri Toplama ve Orman Yangını Erken Uyarı Telemetri Sistemi ile M2M yani makineler arası mobil iletişim teknolojisiyle Türkiye’de ilk model “Ormanları yangından koruma projesi” hayata geçirildi. İzmir Adnan Menderes Havalimanında stratejik öneme sahip orman alanının telemetri sistemi ile GSM şebekesi üzerinden düşük tüketimli ve yıllarca çalışan güneş enerjili bir sistemle korunuyor olması ormanın sürdürülebilirliğini sağlıyor. Sistem; EGEVAK ve VODAFONE çözüm ortaklığı ile orman yangınları ve yangının çıktığı orman içindeki noktaları erkenden tespit edebiliyor, ilgililerin cep telefonuna SMS ve mail ile uyararak, müdahalenin yangın yayılmadan yapılmasını sağlayabiliyor.



KOBİ Kategorisinde, Çevresel İnovatif Uygulama ve Sosyal İnovatif Uygulama dalında ödüle layık firma bulunamamıştır.

İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD) hakkında



İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD) Türkiye’de sürdürülebilir kalkınmanın daha iyi anlaşılması, benimsenmesi, yaşama geçirilmesi amacı ile 2004 yılında kuruldu.

SKD’nin dört temel hedefi bulunuyor:



1-Sürdürülebilir Kalkınma kavramını iş dünyasına tanıtmak

2-Sürdürülebilir Kalkınma konusu ile ilgili örnek teşkil edecek iyi uygulamaların artmasını teşvik etmek, iş dünyasına tanıtılmasını sağlamak

3-Sürdürülebilir Kalkınma konusuna ilişkin politikaların oluşturulmasına katkı sağlamak

4-Sürdürülebilir Kalkınma konusunda altyapı ve araçların geliştirilmesi için çalışmalar yapmak



SKD, yukarıda belirtilen hedeflere ulaşmak için yürütülen tüm çalışmaları iş dünyası, kamu, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları, belediyeler, yerel idareler ve sivil toplum kuruluşları ile işbirliği içinde yapıyor. SKD’nin öncelikli gündemini iş dünyasına örnek olarak, toplum, çevre ve ülke ekonomisi adına değer yaratacak projelerin gerçekleştirilmesi oluşturuyor. Dernek, Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma politikalarının belirlenmesine katkı sağlıyor. SKD, Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi’nin (WBCSD) bir üyesi ve iş ortağı olarak Türkiye’yi uluslararası düzeyde de temsil ediyor. Birleşmiş Milletler ve bağlı kurumları, Dünya Bankası, Avrupa Komisyonu vb. düzenleyici ve yönlendirici konumdaki uluslararası kuruluşlar ile bilgi ve deneyim paylaşımı, ortak projelerde işbirliği yapıyor. SKD, sürdürülebilir kalkınma yaklaşımını benimseyen ve bu amaç doğrultusunda daha verimli çalışmalar yürütmek isteyen tüm kişi ve kuruluşları, deneyim ve birikimlerini dernek çatısı altında birleştirmeye davet ediyor. Genel merkezi İstanbul’da olan SKD’nin iş dünyasının önde gelen kuruluşlarından 40 üyesi bulunuyor.


yilmazparlar@yahoo.com

 

Vadedilmiş Bir Sergi-Salt Galata-Yılmaz Parlar

Vadedilmiş Bir Sergi

Gülsün Karamustafa’nın bugüne kadarki en kapsamlı sergisi

10 Eylül’de SALT Beyoğlu ve SALT Galata’da açıldı.

Gülsün Karamustafa’nın Türkiye’de ve uluslararası platformda bugüne kadar düzenlenen en kapsamlı sergisi Vadedilmiş Bir Sergi, SALT Beyoğlu ve SALT Galata’da yer alıyor. Sanatçının Vaat Edilmiş Resimler (1998-2004) serisinden esinlenilen sergi adı, bu büyüklükte bir projenin zamanının geldiğine işaret ederken, Karamustafa’nın iki farklı sanatsal varoluş biçiminin; resimlerinin ve avangart sanat pratiğinin buluşma noktasının da altını çiziyor. Sergi, sanatçının

70’lerin sonundan günümüze kadar devam eden işlerini içeriyor.

Ziyaretçinin isteğine göre hareket ettirebildiği metal sepetlere yerleştirilmiş renkli yorganlardan meydana gelen Mistik Nakliye enstalasyonu (1992, 3. İstanbul Bienali), Karamustafa’nın kariyeri boyunca uğraştığı hareketlilik (göç, zorunlu göç, yerinden edilme, kaçma, yer değiştirme) fikrinin en ikonik örneğini oluşturuyor. Bu gündelik ama anlam yüklü malzeme kullanımı, Karamustafa için, Türkiye’de özellikle kırsaldan kente göç olgusunun etkisiyle 70’lerde başlayıp 80’lerde süren yeni bir kültür oluşumunu eş zamanlı olarak yansıtan görsel bir pratiğe dönüştü. Dönemin yükselen hissiyatı arabesk alışılagelmiş şehir manzaralarını değiştirirken, Karamustafa’nın resimlerine Yeşilçam’dan baygın bakışlı kadınlar ve erkekler, boncuklu süslemeler, pazen kumaşlardaki çiçek desenleri ve gecekondu odaları yansıdı; içli şarkı sözlerinden alıntı dizeler resimlerine ad verdi. Sanatçının duvara asılı resimleri boyut kazanarak rakı bardağı ve plastik çiçek gibi objelerle bezendi; evlerin duvarlarını süsleyen, bağlamından koparılmış panter desenli İsa’lı, Meryem’li kolaj halılar yeni resimlerine dönüştü.





Karamustafa için süregelen hareketlilik fikri, Türkiye’deki insan ve imge göçünün oluşturduğu melez ve renkli gerçeklikle sınırlı kalmadı; Kuryeler (1991), Vatan Doğduğun Değil, Doyduğun Yerdir (1994) ve Muhacir (2003) gibi işlerle zorunlu yer değiştirmelerin ve sınır geçmelerin kırılgan hikâyelerini görünür kıldı.

Oturduğu apartmanın eski Rum sahiplerinin hikâyesinin izini süren Apartman (2012) işi, söz konusu hareket ve devinimi cisimleştirirken, aynı zamanda Karamustafa’nın işlerindeki başka bir ana hattı içinde barındırıyor: Sanatçının kişisel tarihi, Türkiye toplumsal tarihi ile iç içe geçiyor; göç olgusu kendi yaşamına dokunuyor. Ankara-İstanbul yataklı tren yolculuğundan bir anı yakalayan Güllerim Tahayyüllerim (1998), sanatçının çocukluğuna ait bir fotoğraf karesini ortak bir nostaljiye dönüştürüyor. Kişisel hatıranın toplumsal bellekle beraber örüldüğü bir diğer iş olan Sahne (1998), Karamustafa’nın aktif politik geçmişi ve 1971 darbesinden sonra tutuklanmasından yola çıkıyor. Sahne enstalasyonuna, bu sergide ilk defa gösterilen hapishane dönemi resimleri (1972-1978) eşlik ediyor.




Sanatçının bireysel hareketliliği, kimliğini sorgulamasına, Batı-Doğu ayırımında kendini nasıl konumladığına, işlerinin nasıl okunduğuna dair sorulara yol açarken Erken Bir Temsiliyetin Sunumu (1996) ya da Fragmanları Fragmanlamak (1999) gibi işler, hem bu soruları tekil imgeler üzerinden analiz ediyor hem de oryantalizmle kendi ilişkisini sorunsallaştırıyor. Bu sorgulamanın kaçınılmaz unsurlarından toplumsal cinsiyet konusu ise, Karamustafa’nın erken dönem işlerinden biri olan Çifte Hakikat (1987) ile geldiği dönüm noktasından itibaren Erkek Ağlamaları (2001), Otel Odası (2002) ve Terzi Dikişi (2005) ile tersyüz edilerek günümüze dek varlığını sürdürüyor.

Karamustafa’nın göç, yerellik, kimlik, kültürel farklılık ve toplumsal cinsiyet gibi konuları tekrar tekrar farklı açılardan ve çeşitli mecralar üzerinden ele alması, 40 yılı aşkın sanatsal pratiğinin döngüsel özelliğine işaret ediyor. Vadedilmiş Bir Sergi, kapsamlı bir sunum olarak kronolojik bir şekilde ilerlemektense, sanatçının pratiğindeki bu sarmal hareketi taklit ederek yapısını bu döngünün üzerine kuruyor.

10 Eylül 2013 – 5 Ocak 2014

SALT Beyoğlu ve SALT Galata

yilmazparlar@yahoo.com

30 Temmuz 2013 Salı

E-FATURA’YA GEÇİŞ İÇİN BAŞVURU SÜRESİ 1 EYLÜL'DE DOLUYOR,30 BİN FİRMADAN HENÜZ ÇOK AZI BAŞVURUDA BULUNDU-YILMAZ PARLAR

E-FATURA’YA GEÇİŞ İÇİN BAŞVURU SÜRESİ 1 EYLÜL'DE DOLUYOR,30 BİN FİRMADAN HENÜZ ÇOK AZI BAŞVURUDA BULUNDU

Gelir İdaresi Başkanlığı’nın (GİB) oluşturduğu e-Fatura sistemi ile yıllık brüt satış hasılatı 10 milyon TL’nin üzerindeki 30 bine yakın şirket, 2013 yılı Aralık sonu itibariyle kağıt fatura yerine, e-Fatura düzenleyecek. -e-Faturaya başvuru süresinin, 1 Eylül tarihinde sona erecek olmasına karşın, işletmelerin büyük çoğunluğunun henüz bu konuda bir hazırlık içinde olmadığı, şu ana kadar yapılan başvuru sayısının da binli rakamlarla sınırlı kaldığı öğrenildi.

Gelir İdaresi Başkanlığı’nın (GİB) oluşturduğu e-Fatura sistemi ile yıllık brüt satış hasılatı 10 milyon TL’nin üzerindeki 30 bine yakın şirket, 2013 yılı Aralık sonu itibariyle kağıt fatura yerine, e-Fatura düzenleyecek. 421 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği kapsamında e-Fatura uygulamasına geçmek zorunda olan mükelleflerin, 1 Eylül 2013 tarihine kadar Gelir İdaresi Başkanlığı’na (GİB) başvuru yapmaları gerekiyor. e-Faturaya başvuru süresinin, 1 Eylül tarihinde sona erecek olmasına karşın, işletmelerin büyük çoğunluğunun henüz bu konuda bir hazırlık içinde olmadığı, şu ana kadar yapılan başvuru sayısının da birkaç binli rakamla sınırlı kaldığı öğrenildi.
Ticari hayatta teknolojik devrim olarak nitelenen e-Fatura uygulaması ile kayıt dışı ekonomi, naylon fatura vb gibi süreçlerin de tarihe karışacağı belirtilirken, bu yıl 30 bin işletmenin e-faturaya geçmesinin ardından 2014’te de yıllık ciro sınırının 5 milyon TL’ye indirileceği ve kademeli olarak tüm işletmelerin sisteme dahil edileceği belirtiliyor.

-“SÜRE DARALIYOR, FİRMALAR ELİNİ ÇABUK TUTMALI”-

Elektronik fatura sistemine (e-Fatura) geçiş için başvuru yapma süresinin dolmasına 24 gün kaldığını hatırlatan ve GİB tarafından belirlenen 5 entegratör firmadan biri olan Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri AŞ’nin Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hüseyin Şahin şunları söyledi:
“30 bine yakın mükellefin, 1 Eylül 2013 tarihine kadar, e-Fatura kullanımı ile ilgili olarak GİB’e başvuru yapması gerekiyor. e-Fatura’ya başvuru süresinin dolmasına 24 gün kalmasına rağmen, yaklaşık 25 bin firma henüz başvurusunu yapmadı. İşletmelerin çoğunun, e-Fatura’ya başvuru yapması gerekirken, henüz k firmanın bu konudan haberi bile olmadığını görüyoruz. Süre çok daraldı, firmalar elini çabuk tutmalı” dedi.

-31 ARALIK 2013’TEN SONRA, KAĞIT FATURA KESİLEMEYECEK-

e-Fatura zorunluluğu kapsamına giren işletmelerin, e-Fatura entegrasyon çalışmalarını 31 Aralık 2013 tarihine kadar tamamlanmış olmaları gerektiğinin altını da çizen Hüseyin Şahin, “Bu yılın sonuna kadar, 30 bine yakın gerçek ve tüzel kişi olan mükellefin, e-Fatura uygulamasına dahil olması gerekiyor. e-Fatura sistemine kayıtlı kullanıcılar, kendi aralarında, kağıt fatura yerine, e-Fatura kullanacaktır. Önümüzde 4 ay gibi kısa bir süre var ve bu süre zarfında hazırlıklarını tamamlamayanların, yeni yılda kağıt fatura kesmesi mümkün değildir. Mükellef olduğu halde kağıt fatura düzenleyecekleri ise, cezai yaptırımlar bekleyebilir” diye konuştu. 2013 yılı Eylül ayından itibaren e-Fatura, 2014 yılı Eylül ayından itibaren e-Defter uygulamasına geçileceğini anlatan Hüseyin Şahin, ardından gelecek e-İrsaliye, e-Ödeme çalışmaları ile Türkiye ticari hayatında e-Dönüşüm projelerinin hayata geçmekte olduğunu belirtti.




-“E-FATURA SÜRECİNDE, BİLİŞİM SEKTÖRÜNE 300 MİLYON TL PAZAR OLUŞACAK”-

İlk etapta e-Fatura uygulamasına geçecek olan 30 bine yakın işletmenin, e-Fatura sürecine entegre edilmesi noktasında, bilişim sektörü firmaları için ilave bir 300 milyon TL pazar payı oluşabileceğini ifade eden Hüseyin Şahin, mükellef işletmelerin, entegratör olan firmalara da, fatura adedi bazında aylık hizmet bedeli ücreti ödeyeceğini belirtti.

-UYUMSOFT, E-FATURA ENTEGRATÖR OLARAK SEÇİLDİ-

Uyumsoft’un ‘e-Fatura entegratörü’ olduğunu kaydeden Uyumsoft Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hüseyin Şahin, mükellef işletmelerin e-Fatura sistemine dahil edilmesi süreçlerinde bu alandaki bilgi birikimleri ve deneyimleri yle hizmet vermeye hazır olduklarını söyledi. Kurumsal iş sistemleri kuruluşu olarak Uyumsoft’un, özel sektör ve kamu sektöründe 17 yıldır başarılı projelere imza atmakta olduğunu vurgulayan Hüseyin Şahin, şunları söyledi:
“Türkiye ticaretindeki e-dönüşüm projelerini yöneten Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın MERSİS (Merkezi Sicil Kayıt Sistemi) ve ESBİS (Esnaf ve Sanatkarlar Bilgi Sistemi) projelerinin tek yürütücüsü olan Uyumsoft, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından da Türkiye’nin Ar-ge gücünün takip edildiği Türkiye Ar-Ge portalının tek yürütücülüğünü üstlenmiş durumdadır. Uyumsoft, e-dönüşüm sürecinde, ülkemizdeki işletmelere güvenilir bir yol arkadaşı olacaktır.”

-AKARYAKIT ŞİRKETLERİ, KOLALI İÇECEKLER, ALKOLLÜ ÜRÜN VE SİGARA ÜRETİCİLERİ DE GEÇECEK-

Verilen bilgiye göre, genel düzenlemenin yanı sıra 4/12/2003 tarihli ve 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu kapsamında madeni yağ lisansına sahip olanlar ile bunlardan 2011 takvim yılında mal alan mükelleflerden 31 Aralık 2011 tarihi itibarıyla asgari 25 milyon TL brüt satış hasılatına sahip olanlar elektronik fatura düzenlemek zorunda. 6/6/2002 tarihli ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’na ekli (III) sayılı listedeki kolalı gazozlar, biralar, şaraplar ve diğer alkollü içecekler ile tütün ve tütün mamullerini imal veya ithal edenler ile bunlardan 2011 takvim yılında mal alan mükelleflerden 31 Aralık 2011 tarihi itibarıyla asgari 10 milyon TL brüt satış hasılatına sahip olanlar da e-Fatura uygulamasına geçmek zorundalar

yilmazparlar@yahoo.com

27 Temmuz 2013 Cumartesi

Zorlu Enerji’nin Pakistan Rüzgar Santrali üretim ve ticari satışa başladı-Yılmaz Parlar

Zorlu Enerji’nin

Pakistan Rüzgar Santrali

üretim ve ticari satışa başladı

Zorlu Enerji’nin Pakistan’da kurduğu ülkenin ilk rüzgar santrali, Pakistan Ulusal İletim ve Dağıtım Şirketi’ne (NTDC) ticari elektrik satışına başladı. Pakistan Jhimpir’de bulunan rüzgar santrali, 20 yıl boyunca 350 bin hane halkını aydınlatacak. Zorlu Enerji Genel Müdürü Sinan Ak, “Pakistan’ın uluslararası yatırımla hayata geçen ilk rüzgar santralinde imzamızın yer almasından gurur duyuyoruz. Enerji sektörü açısından büyüme potansiyeli olan Pakistan’la yürüttüğümüz ilişkilerimizi, önümüzdeki dönemlerde de sürdüreceğiz” dedi.


Zorlu Enerji Grubu şirketlerinden Zorlu Enerji Pakistan’ın, 144 milyon dolar yatırım maliyeti ile Pakistan Jhimpir’de kurduğu 56,4 MW gücündeki rüzgar santrali, üretime geçti. Güvenilirlik testleri de başarı ile tamamlanan Santral, Pakistan Ulusal İletim ve Dağıtım Şirketi’ne (NTDC) ticari elektrik satışına başladı.

Pakistan’ın ilk rüzgar santrali, tam kapasite ile üretime geçtiğinde yılda 159 bin MWh (Megawatt saat) elektrik üreterek, ülkenin yenilenebilir enerji kurulu gücünün artışında ve enerjide dışa bağımlılığının azalmasında önemli bir rol oynayacak.

Konuyla ilgili açıklama yapan Zorlu Enerji Genel Müdürü Sinan Ak, “Zorlu Enerji Grubu olarak, yaklaşık 20 yıldır faaliyet gösterdiğimiz enerji sektöründe yenilenebilir yatırımlara özel bir önem veriyoruz. Türkiye’de olduğu gibi yurt dışında da yenilenebilir enerji yatırımları yapıyoruz. Rüzgar santrali yatırımımızla nüfusu 170 milyonu aşan, Asya’nın gelişmekte olan ülkesi Pakistan’ın enerji üretimine de katkıda bulunuyoruz. Zorlu Enerji olarak bugün, yenilenebilir enerji kaynakları bakımından oldukça zengin olan ülkenin, enerji talebini karşılamak konusunda önemli bir katkı sağlayacağına inandığımız ilk rüzgar santralini kurmuş olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz” dedi.



“Santralin kapasitesini 300 MW’a kadar yükseltme opsiyonuna sahibiz”

Tarihi ve kültürel bağların iki ülke arasındaki ilişkileri her zaman güçlü kıldığını söyleyen Sinan Ak, “Pakistan’ın uluslararası yatırımla hayata geçen ilk rüzgar santralinde bir Türk şirketin imzasının yer alması, iki ülke arasındaki dostluk ve kardeşlik bağlarını daha da güçlendiriyor. Santralimizde üretimi etkileyebilecek risklere karşı Pakistan devletinin teminatını almış olmamız da bize duyulan güvenin önemli bir göstergesi. Pakistan Rüzgar Santralimizin kapasitesini 300 MW’a kadar yükseltme opsiyonuna sahibiz. Önümüzdeki dönemde sektörümüz açısından önemli bir büyüme potansiyeline sahip olan Pakistan’da yatırımlarımızı artırmayı değerlendiriyoruz” dedi.

Yaklaşık 350 bin hane halkının elektriği Zorlu Enerji’den

Pakistan Alternatif Enerji Geliştirme Kurulu ile 2006 yılında imzalanan anlaşma kapsamında mevzuat değişikliği ve rüzgar hızındaki olası değişiklikler gibi üretimi etkileyebilecek risklere karşı Pakistan devletinin teminatı alındı. Santralde üretilecek elektrik ile her yıl yaklaşık 350 bin hane halkının aydınlanması sağlanacak.



Ödüllü Rüzgar Santrali

Zorlu Enerji, projenin finansmanı için 2011 yılının son çeyreğinde IFC, Asya Kalkınma Bankası, ECO Ticaret ve Kalkınma Bankası ile Habib Bank Limited ile kredi anlaşması imzaladı. Temin edilen 111,1 milyon dolarlık kredi ile santral çalışmalarına hız veren Zorlu Enerji, Project Finance Magazine tarafından 2011 yılında, “Ortadoğu’nun En İyi Yenilenebilir Enerji Finansmanı Ödülü”ne layık görülmüştü.

Zorlu Enerji Grubu

Zorlu Enerji Grubu; elektrik üretimi ve satışı, doğal gaz ticareti ve dağıtımı, enerji santrallerinin projelendirme aşamasını da kapsayan “anahtar teslim” inşası, enerji santrallerinin uzun süreli bakım-işletim hizmetlerinin sunulması gibi geniş yelpazede katma değeri yüksek hizmet çeşitliliği sunmaktadır. 5 doğal gaz santrali, 7 hidroelektrik santrali, 1 jeotermal santrali, 1 rüzgar santralinden oluşan portföyüyle toplam 756 MW’lık kurulu gücü olan Zorlu Enerji Grubu, sektörünün öncü kurumlarındandır. Grup, Trakya ve Gaziantep bölgelerinde doğal gaz dağıtım faaliyetlerini de yürütmektedir. Elektrik satışı alanında da faaliyetleri bulunan Zorlu Enerji Grubu bünyesindeki Zorlu Elektrik Enerjisi İthalat İhracat ve Toptan Ticaret A.Ş.; Zorlu Enerji, Zorlu Doğal ve Rotor şirketleri aracılığıyla üretilen elektrik enerjisinin satışını sağlamak ve elektrik ticareti faaliyetlerini yürütmektedir. Şirket, serbest tüketici kapsamında yer alan kişi ve kurumlara doğrudan elektrik satışı yapmaktadır. Türkiye dışında Asya ve Orta Doğu’da enerji talebinin hızla arttığı pazarlarda bölgesel güç olmak yolunda faaliyetlerini sürdürmektedir. www.zorluenerji.com.tr adresini ziyaret edebilirsiniz.

Zorlu Enerji Pakistan Ltd.

Zorlu Enerji Grubu’nun %100 sahibi olduğu Zorlu Enerji Pakistan Ltd., 2006 yılında Pakistan'da rüzgar enerji santrali kurmak üzere Pakistan Alternatif Enerji Geliştirme Kurulu (AEDB) ile anlaşma imzaladı. İmzalanan anlaşmaya göre Zorlu Enerji Pakistan Ltd. Haydarabat, Jhimpir bölgesinde yer alan rüzgar enerjisi geliştirme bölgesinde rüzgar enerji santrali kurarak 20 yıl boyunca elektrik üretecek.

yilmazparlar@yahoo.com

18 Temmuz 2013 Perşembe

2. ULUSLARARASI VAN GÖLÜ FİLM FESTİVALİ BAŞLIYOR-YILMAZ PARLAR


2. ULUSLARARASI VAN GÖLÜ FİLM FESTİVALİ BAŞLIYOR…


Geçtiğimiz yıl ilki düzenlenen ve Van halkı tarafından yoğun ilgi ile karşılanan Van Gölü Film Festivali’nin ikincisi bu yıl 1 – 7 Eylül 2013 tarihleri arasında düzenlenecek. Festival, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde Soprano Pervin Chakar konseri eşliğinde muhteşem bir açılışla başlayacak.






“Anadolu’nun İncisi”nden“Sanatın İncisi”ne...


Geçtiğimiz yıl ilki düzenlenen ve yoğun ilgiyle karşılanan Uluslararası Van Gölü Film Festivali’nin bu yılki teması ''Barışın Diliyle, Barışa İthaf''olarak belirlendi. Soprano Pervin Chakar’ın konseriyle, anlamlı bir gün olan 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde başlayacak olan festival bu yıl film gösterimlerinin yanı sıra, plastik sanatlar sergisi, çalıştay ve performanslar, kültürel gezi programları, dış mekan gösterimler, seminerler ve sinema atölyeleri gibi etkinliklerle daha da kapsamlı olarak gerçekleştirilecek.


Van'ın markalaşmasına katkıda bulunmak ve ulusal ve uluslararası alanda farkındalığının yaratılmasını sağlamak amacıyla yürütülen festivale, açık hava ve kapalı sinemalarda en az 7,000 seyirciye ulaşmasıplanlanıyor. Barış ve Sinema Derneği ve Bajar Kültür Sanat Danışmanlığı'nın ortak çalışması olarak gerçekleştirilen Uluslararası Van Gölü Film Festivali /İnci Kefali Sinema Ödülleri, hafta boyunca Türk ve Kürt Sineması ile dünya sinemasıörneklerinden oluşan yaklaşık 22 sinema filmi ve belgesel filmden oluşan gösterimlerle izleyiciyle buluşacak.


Bu yıl ikincisi düzenlenen ve ''Barışın Diliyle, Barışa İthaf'' ana teması üzerine şekillenen ve 1 Eylül 2013 tarihinde dünyaca ünlü soprano Pervin Chakar’ın konseriyle açılacak olan festival, aralarında Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü’nün de bulunduğu birçok yerel yönetim ve sivil toplum kuruluşunun desteğiyle yürütülüyor.

Banu Bozdemir

İSİAD “7 Tepeden 7 Kıtaya Başarı Ödülleri” Sahiplerini Buluyor-Yılmaz Parlar

İSİAD “7 Tepeden 7 Kıtaya Başarı Ödülleri” Sahiplerini Buluyor





İstanbul Sanayici ve İş Adamları Derneği üyelerinin oylarıyla belirlenen

''7 Tepeden 7 Kıtaya İSİAD Başarı Ödülleri''nin ikincisi İstanbul Grand Cevahir Hotel’de sahiplerine ulaşacak.




TUSKON ve MARİFED bünyesinde faaliyet gösteren İstanbul Sanayici ve İş Adamları Derneği (İSİAD) Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve TUSKON Başkanı Rızanur Meral’in katılımıyla İstanbul Grand Cevahir Hotel’de iftar yemeği düzenleyecek.

İftar yemeği sonrasında bu yıl ikinci kez düzenlenecek "7 Tepe'den 7 Kıta'ya Başarı Ödülleri" töreninde politikadan sanata, iş dünyasından spora kadar birçok alanda ödüller sahiplerini bulacak.

Sunuculuğunu Ertem Şener’in yapacağı ödül töreninde İSİAD’a üye 700'e yakın sanayici ve iş adamının oylarıyla belirlenen Yılın Sporcusu dalında Galatasaray'ın başarılı futbolcusu Dieder Drogba, Yılın CEO'su dalında AVEA CEO’su Erkan Akdemir ve Yılın işadamı dalında Erdem Holding Yönetim Kurulu Başkanı Zeynel Abidin Erdem, Yılın diplomati Fas Krallığı İstanbul Başkonsolosu Mohammed Sbih şu ana kadar ödül alması netleşen isimler arasında.



Diğer ödüler ise; Eğitime Katkı, Vefa, Yılın Medyacısı, Yılın Bürokratı, Yılın Girişimcisi, Yılın İhracatçısı, Yılın KOBİsi, Yılın Yerel Yöneticisi ve Yılın Hukukçusu dallarında verilecek.



yilmazparlar@yahoo.com



Ticaret doğudan doğuyor-Yılmaz Parlar Bildirdi

Ticaret doğudan doğuyor
 
Türkiye bugüne kadar değişik nedenlerle ihmal edilmiş olan İran ile ticari ilişkilerde yeni adımlar atıyor. Bugüne kadar istenen seviyeye ulaşamayan iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin 30 milyar dolara ulaşması için düğmeye basıldı. İki ülke arasındaki ticari ilişkilerin sektörel bazda geliştirilmesi için Tebriz çok önemli bir zirveye ev sahipliği yaptı. 6-7 Temmuz’da düzenlenen Uluslararası Ekonomik Ticaret Forumu’na Türkiye’de çok önemli bir katılım gerçekleşti.
 
İran ve Türkiye’Nin çevresinde yer alan 35 ülkeden 350’yi aşkın iş adamının da katıldığı zirvede somut sayılabilecek iş bağlantıları yapıldı.
Türkiye’den zirveye katılan Kalkınma Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan, komşumuz İran ile ticaretin geliştirilmesi için çok ciddi çalışmalar yapıldığını belirterek, “Uluslararası düzeyde yapılan bu zirve hem iki ülkenin birbiri ile ticaretinin geliştirilmesinde hem de çevre ülkelerle ticaretin geliştirilmesi noktasında büyük katkı yapacak. Çok sayıda Türk şirketinin bu toplantıya katılması bunu gösteriyor” dedi.
 

Zirvede bir konuşma yapan Doğu Azerbaycan Eyalet Valisi Ali Rıza Beygi de zirve sırasında yapılan ikili görüşmelere dikkat çekti ve şu noktaların altını çizdi:

Çok kısa sürede Türkiye ve İran arasındaki ticaret hacmi yıllık 30 milyar dolara ulaştırılmalı
Buna iki ülkenin üst düzeyde destek verdiği görüldü.
Hem iki ülkenin özel sektör mensuplarının hem de kamu kuruluşlarının bu konuda ciddi bir gayret içinde olduğunu gördük.

Vali Ali Rıza Beygi ayrıca eyaletin ticaretin geliştirilmesi için her türlü desteği vermeye hazır olduğunu vurgulayarak, “Her türlü yatırımın önünü açmaya hazırız. Destek bizden yatırım iş adamlarından.” dedi.

Toplantıya katılan Türk İran İş Konseyi Başkanı Ali Osman Ulusoy da yaptığı konuşmada uzun yıllardır İran ile iş yaptıklarını, iki ülkenin ticari ve kültürel iş birliğinin önemini vurguladı. Ulusoy aradaki bürokratik engellerin kaldırılması halinde ticaretin artmaması için hiçbir nedenin olmadığını söyledi.

NELER YAPILDI
 
Uluslararası Ekonomik Ticaret Forumu’nda Aras bölgesine ziyaretleri yapıldı ve formlar düzenlendi. Akşam Tebriz Ticaret Odası’nın koordine sektör toplantıları organize edildi.

Kısa adı TİSİAD olan Türk İran Sanayicileri ve İşadamları Derneği Başkanı Hamid Kian Tebriz Zirvesi ile ilgili verdiği bilgiye göre Toplam sunulan proje sayısı 430 ve projelerin değeri 15 milyar Avro ya ulaşmakta olup yapılan bağlantılara göre 7 milyar Avroluk kısmı kısa sürede başlayacaktır. İki ülke arasında hatta üçüncü ülkelere yönelik tekstil, mobilya, inşaat, makine ve turizm alanlarında büyük ölçüde işbirliği imkanları bulunuyor.

İran özellikle serbest bölgelerde yatırım yapacak firmalara çok önemli kolaylıklar sağlıyor. Bedava sayılacak enerji sunuyor çok düşük fiyatlara arazi imkanı sağlıyor ve önemli teşvikler ve 20 yıla varan vergi muafiyeti tanıyor.

Oyun Endüstrisi Türkiye’de İş Dünyası Dergisinde-Yılmaz Parlar

    Oyun Endüstrisi Türkiye’de İş Dünyası Dergisinde Genel Yayın Yönetmenliğini Celal Toprak’ın yaptığı Türkiye’de İş Dünyası Dergisi, iş dü...