20 Aralık 2024 Cuma

SKAL İstanbul Kulübü Aralık 2024 Toplantısı-Yılmaz Parlar


Yorumlar


   

SKAL İstanbul Kulübü Aralık 2024 Toplantısı

SKAL İstanbul Kulübü Aralık 2024 Toplantısı Büyük Bir Katılımla Gerçekleşti

SKAL İstanbul Kulübü Aralık Ayı Toplantısında Turizmin Gücü Konuşuldu

SKAL International İstanbul Kulübü’nün Aralık Toplantısında Misafirperverlik ve Kardeşlik Vurgusu

SKAL International İstanbul Kulübü’nün Aralık ayı toplantısı, 19 Aralık 2024 Perşembe günü Accor Türkiye Operasyonları Başkan Yardımcısı Sinan Köseoğlu ve Accor Türkiye Leased Hotels Direktörü Erhan Laçin’in ev sahipliğinde gerçekleşti.

Toplantı, turizm sektörünün lider isimlerini bir araya getirerek 2025 yılı için sektöre yön verecek fikirlerin tartışıldığı önemli bir buluşma oldu.

Zengin Katılım ve Etkileyici Konuşmalar

SKAL İstanbul Kulübü Başkanı Selma Tatar, Uluslararası Skal Dernekleri Federasyonu (USDF) Başkanı Orhon Atameriç, geçmiş dönem Dünya SKAL Başkanlarından Hülya Aslantaş, USDF Yönetim Kurulu Üyesi ve geçmiş dönem SKAL İstanbul Kulübü Başkanı Ayşe Önen’in yanı sıra SKAL İstanbul Kulübü Yönetim Kurulu üyeleri Mustafa Yalçın, Seyhan Ayel Anadolu Folk Grubu Başkanı Göksenin İleri Ayrıca önceki dönem başkanı Can Arınel, ve diğer kulüp üyeleri etkinlikte hazır bulundu.

Turizmin Güçlendirilmesi İçin Önemli Adımlar



SKAL İstanbul Kulübü, Türkiye’nin turizm sektörüne yaptığı katkılarla uluslararası alanda büyük bir takdir topluyor. Bölgesel iş birliğini artırma vizyonuyla düzenlenen etkinliklerde, Diyarbakır’da kurulan Mezopotamya SKAL Kulübü gibi yeni oluşumlar destekleniyor. Başkan Selma Tatar, kulüpler arası ziyaretlerin önemini vurgulayarak, İstanbul üyelerini Mezopotamya Kulübü’nün düzenleyeceği etkinliklere katılmaya davet etti. Bu iş birliği, bölgesel turizm potansiyelini artırmanın yanı sıra kültürel bağları da güçlendirmeyi hedefliyor.

Toplantıda, SKAL İstanbul Kulübü Başkanı Selma Tatar, Uluslararası Skal Dernekleri Federasyonu (USDF) Başkanı Orhon Atameriç ve Accor Türkiye Leased Hotels Direktörü Erhan Laçin, SKAL ve turizm sektörü ile ilgili değerli paylaşımlarda bulundu.



Selma Tatar, Mezopotamya Kulübü’ne Destek İçin Adımlarımızı Sıklaştıralım

SKAL İstanbul Kulübü Başkanı Selma Tatar, konuşmasında Diyarbakır’da kurulan Mezopotamya Kulübü’nün faaliyetlerine dikkat çekti. Mezopotamya Kulübünün Diyarbakır, Adıyaman, Urfa ve Mardin’i kapsadığını belirterek, şu ifadelerde bulundu:

“Çok güzel bir hafta sonu geçirdik. Mezopotamya Kulübünü desteklemek ve onlarla dayanışma içinde olmak benim öncelikli hedefim. Umarım yakın zamanda İstanbul Kulübü olarak Mezopotamya Kulübünü ziyaret eder, bu kulübü daha yakından tanıma fırsatı buluruz. Kulübün güçlenmesi ve bölgesel turizmin tanıtımı için bu tür dayanışma çok önemli.”

Ayrıca, Mezopotamya Kulübünün bölgesel turizme olan katkısını vurgulayan Tatar, İstanbul Kulübü üyelerinin bu kulüp için çabalarının artmasını temenni etti.



Orhon Atameriç, SKAL Kardeşliğini Daha da Güçlendirelim

Uluslararası Skal Dernekleri Federasyonu Başkanı Orhon Atameriç ise konuşmasında 2024 yılında gerçekleştirilen faaliyetleri değerlendirdi ve gelecek planlarına dair bilgiler paylaştı. Atameriç, SKAL’in büyük bir aile olduğunu belirterek şu açıklamalarda bulundu:

“2024 boyunca birçok anlamlı etkinlik düzenledik. Diyarbakır’da yaptığımız ziyarette soğuk havaya rağmen harika bir birliktelik yaşadık. Yeni yılda da etkinliklerimizi artırarak devam edeceğiz. Şubat ayında yönetim toplantısı ve seçim genel kurulunu planladık. SKAL ailesi olarak dostluk, dayanışma ve kültürel paylaşım adına çok daha aktif bir yıl geçireceğimize inanıyorum.”



Erhan Laçin, Accor Otelleri’nden SKAL’a İşbirliği Desteği

Accor Türkiye Leased Hotels Direktörü Erhan Laçin, toplantının ev sahipliğini yapmaktan duyduğu mutluluğu dile getirerek, şu ifadelerde bulundu:

“Accor olarak SKAL gibi kültürel ve sektörel dayanışma odaklı topluluklarla birlikte olmaktan gurur duyuyoruz. Bugün burada sizleri misafir etmek bizim için büyük bir onurdur. SKAL’in misyonunu desteklemek ve turizme katkı sağlamak için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz.”

Laçin, Accor otellerinin sektöre kattığı değeri ve yeni projelerini de paylaşarak, SKAL ile gelecekte de işbirliğini sürdüreceklerini belirtti.

Hotel Müdürü Mine Tan Balto konuklara teşekkür etdi.



Müzikle Taçlanan Bir Gece

Toplantının başlangıç bölümünde SKAL International İstanbul Kulübü’nün üyelerinden Sarko Yazmacı, akordeon performansıyla geceye renk kattı. Bu özel performans, toplantıya katılan tüm misafirlere unutulmaz anlar yaşattı.



Accor Türkiye’den Turizm Sektörüne Katkılar

Accor Türkiye Leased Hotels Direktörü Erhan Laçin, ev sahipliği yaptığı bu anlamlı etkinlikte, Accor’un Türkiye’deki yatırımlarına ve turizme sağladığı katkılara dikkat çekti. Laçin, sektörde sürdürülebilir büyümeyi destekleyen projelerle turizmi bir üst seviyeye taşımayı hedeflediklerini belirtti. İstanbul’daki otellerin destinasyon açısından kazandığı ivmeyi vurgulayan Laçin, 2025 için yeni hedeflerini paylaştı.

Turizmde SKAL’ın Rolü ve 2025 Hedefleri

SKAL İstanbul Kulübü, hem ulusal hem de uluslararası düzeyde turizmin gelişimine katkı sağlayan projeler üretmeye devam ediyor. Yeni turizm rotalarının oluşturulması, kültürel mirasın tanıtılması ve sürdürülebilir turizm anlayışının yaygınlaştırılması gibi önemli konular, kulübün öncelikleri arasında yer alıyor. SKAL Kulübü üyeleri, bu vizyon doğrultusunda sektöre yön vermeye devam edecek.

Kulüp, değerli işbirlikleri ve kalkınma projeleriyle, turizmde sürdürülebilir bir geleceğin temellerini atmaya devam ediyor.

yilmazparlar@yahoo.com

 

17 Aralık 2024 Salı

Zafer Partisi'nden Tarihi Ekonomi Programı-Yılmaz Parlar


Yorumlar


  Zafer Partisi'nden Tarihi Ekonomi Programı

Küreselleşme ve Zafer Ekonomisi Tanıtıldı

Zafer Partisi Ekonomi ve Kalkınma Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Bartu Soral öncülüğünde hazırlanan “Küreselleşme ve Zafer Ekonomisi” programı, 17 Aralık 2024 Salı günü Barcelo İstanbul Hotel’de düzenlenen görkemli bir toplantı ile tanıtıldı. Cumhuriyet tarihinin en ağır ekonomik krizinden çıkış yolu olarak sunulan bu program, somut adımları ve planlı kalkınma vizyonuyla dikkat çekti.



Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı ile Başlayan Tarihi Toplantı

Fenomen bir yaklaşımla toplantı, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve tüm şehitlerimiz için saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Bu anlamlı başlangıç, katılımcılardan büyük takdir topladı.

Sunuculuğu Elvan Ersoy’un üssetlendiği toplantıda Ersoy, şu ifadeleri kullandı: “Hazırlanan ekonomik program, ülkemizin geleceğine ışık tutacak somut adımlar içermektedir. Şimdi, Türkiye’yi hak ettiği ekonomik gücüne kavuşturacak vizyonu ve kararlılığıyla Zafer Partisi Genel Başkanı Sayın Prof. Dr. Ümit Özdağ'ı alkışlarınızla kürsüye davet ediyorum.”



Prof. Dr. Ümit Özdağ, “Milli Ekonomi ile Krizden Çıkışı Sağlayacağız”

Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, toplantıda yaptığı etkili konuşmasında şunları belirtti;

"Dünya, 1970’lerin sonunda küreselleşme sürecine girdi. Ancak 2008 finansal krizinden sonra milli devletlerin ve pazarların önemli bir rol oynamaya başladığını gördük. Korona krizinde bu süreç daha da hızlandı ve milli devletler ekonomide kaybettikleri yetkileri geri kazandılar”.



Prof. Dr. Ümit Özdağ, küreselleşmenin beklenmedik etkilerini de değerlendirdi ve şunları ekledi;

"Neoliberal politikalar, Türkiye’yi ve dünyadaki birçok ülkeyi çıkmaza sürükledi. Bugün hala hem iktidar hem muhalefet partilerinin ekonomi programları bu çerçeveye dayanmaktadır. Zafer Partisi olarak bizler, bu çıkmazdan çıkış yolu sunuyoruz. Sayın Bartu Soral ve ekonomi heyetimizin hazırladığı bu program, Türkiye’nin 21. yüzyılın başarılı ekonomilerinden biri olması için gerekli parametreleri ortaya koyuyor.”

Prof. Dr. Özdağ, Zafer Partisi’nin gelecekte ekonominin yanı sıra sığınmacı sorununa, uyuşturucu ve yasa dışı bahisle mücadele programlarına ve sağlık sistemine yönelik stratejilerini de ardı ardına açıklayacaklarını vurguladı.



Bartu Soral, “Planlı Kalkınma ile Ekonomik Bağımsızlığın Yolunu Çizeceğiz”

Ekonomi ve Kalkınma Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Bartu Soral, 45 dakikalık detaylı sunumunda Zafer Ekonomisi’nin özüne dair önemli bilgiler paylaştı. Soral, Türkiye’nin mevcut ekonomik çıkmazdan çıkıp kalkınma yoluna girmesi için önerilen politikaları şu başlıklar altında anlattı:

Küreselleşmenin Değerlendirilmesi: Diğer ülkelerin küreselleşme sürecinde izledikleri başarılı stratejilerin analiz edilmesi.

Milli Ekonomi Vizyonu, Türkiye’nin ekonomik bağımsızlığını sağlayacak planlı kalkınma adımları.

Sanayi ve Tarımda Yerli Üretim, İthalata dayalı ekonomik modelin yerine, yerli üretime dayalı, sürdürülebilir bir sanayi ve tarım modeli.

Adil Gelir Dağılımı, Toplumsal refahı artıracak ekonomik politikalar.

Zafer Ekonomisi, Türkiye’nin Aydınlık Geleceği



Bartu Soral, Küreselleşmenin 40 Yılı ve Türkiye’nin Ekonomik Yolu

Bartu Soral, son 40 yılda küreselleşme ile dünyaya hakim olan sektörleri, uygulanan politikaların başarı ve başarısızlıklarını ele aldı. Küresel ekonomide petrol, doğalgaz gibi geleneksel sektörlerin yerini bilgi teknolojileri, yazılım altyapısı, yarı iletkenler ve kimya endüstrisi aldı. Sektörler, dünya çapında 15 trilyon dolarlık bir ekonomik büyüklüğe ulaşırken, teknoloji devlerinin piyasa değerleri rekor seviyelere yükseldi.

Özellikle ARGE yatırımları bu başarının anahtarı oldu. Teknoloji şirketleri yıllık gelirlerinin %20-23'ünü ARGE'ye ayırarak yenilikçi büyümeyi sürdürdü. Türkiye’de ise 2023 yılı toplam ARGE harcaması, küresel devlerin tek bir şirketinin harcamasının dahi altında kaldı.



Bartu Soral, yüksek teknoloji ihracatında dünya sıralamasında Türkiye’nin geride kaldığını vurguladı. İlk sırada Çin yer alırken, Almanya ve ABD takip etti. Türkiye, toplam ihracatında yüksek teknoloji ürünlerinin payını %2’de tutarak 35. sırada yer aldı. Son 23 yılda Türkiye’nin 1,8 trilyon dolarlık dış ticaret açığı verdiğini belirten Soral, bunun ülkenin dış borçlanma ihtiyacını artırdığına dikkat çekti.

Soral, küresel ekonomik dönüşümün sunduğu fırsatları değerlendirmek için Türkiye’nin bilgi teknolojileri ve yüksek teknoloji alanında stratejik hamleler yapması gerektiğini belirtti. Bu hamlelerin, sürdürülebilir büyüme ve dış ticaret dengesini sağlamak adına kritik olduğunu vurguladı.



Enerji Bağımlılığı ve Küresel Teknoloji Rekabetinde Türkiye’nin Yeri

Bartu Soral, Türkiye'nin enerji bağımlılığı ve küresel rekabetteki konumunu ele alarak, ülkenin kalkınma hedefleri için stratejik hamleler yapması gerektiğini vurguladı.

Soral, Türkiye'nin petrol, doğal gaz ve ithal kömüre dayalı enerji politikalarının sürdürülemez olduğunu belirtti. Güneş ve rüzgar enerjisi gibi yenilenebilir kaynaklara dikkat çekerek, Türkiye'nin ucuz ve yerli enerji üretimi ile sanayileşmeyi başarmak zorunda olduğunun altını çizdi.



Öne Çıkan Veriler;

Güneş Enerjisi, Dünyada yıllık büyüme oranı %42'ye ulaştı. Kurulu güç açısından Çin açık ara liderken, Türkiye'nin güneş enerjisinden elektrik üretimi sadece 13.000 MW ile geride kalmış durumda.

Rüzgar Enerjisi, Pek çok ülke yenilenebilir enerjiyi sanayinin temel enerji kaynağı haline getirirken, Türkiye bu alanda da atılım yapmakta geç kalıyor.

Kritik Noktalar;

Yüksek Teknoloji Üretimi, Dünyanın en büyük sektörleri olan yarı iletkenler, mikroçipler ve bilgi teknolojilerinde küresel hakimiyet için nadir toprak elementleri kritik öneme sahip. Çin, bu alanda dünya üretiminin büyük kısmını elinde bulunduruyor.



Kimya Sanayi ve Petrokimya, Türkiye yılda 30 milyar dolar harcayarak petrokimya ürünlerini ithal ediyor. Soral, Türkiye'nin ağır sanayi kapsamında entegre bir petrokimya tesisi kurarak bu bağımlılığı azaltması gerektiğini belirtti.

Sanayi Gelişimi, Çin'in çelik üretimindeki payı 1967'de %2.8 iken, 2023'te %54'e yükseldi. Buna karşılık Batı ülkelerinin payı %17'ye geriledi. Türkiye'nin çelik ve ağır sanayide atılım yapması, kalkınma için elzem.

Bartu Soral, Türkiye’nin ekonomik ve sanayi gelişimine dair önemli tespitlerde bulundu:



Enerji Krizi ve Üretim Maliyetleri
Ukrayna savaşı nedeniyle ABD’den pahalı sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ithalatı, Almanya dahil birçok ülkede üretim maliyetlerini artırdı. Bu durum Türkiye gibi ülkeler için üretim rekabetini zorlaştırıyor. Soral, Türkiye’nin ağır sanayide ilerlemesi için kamu-özel sektör ortaklığına ihtiyaç duyduğunu vurguladı.

Teknolojik Kalkınmanın Önemi
Soral, Türkiye’nin sanayi ve teknolojide geri kalmaması için planlı bir kalkınma modeline geçilmesi gerektiğini ifade etti. Atatürk’ün 1930-38 arasında 44 fabrika kurarak ekonomik bağımsızlığı sağladığını hatırlatan Soral, bugün de benzer bir devlet müdahalesinin şart olduğunu söyledi. Almanya’nın tersane şirketini kamulaştırma kararı örnek gösterildi.



Eğitimdeki Geri Kalma ve Bilimsel Üretim Eksikliği

Dünya sıralamasında en iyi 100 üniversite arasında Türkiye’den hiçbir üniversitenin yer almadığını, bunun kalkınma için ciddi bir engel olduğunu belirtti.

Uluslararası öğrenci başarı sınavlarında Türkiye’nin matematik ve temel bilimlerde 36. sırada olduğunu vurguladı. İmam hatip okullarının yaygınlaşmasının bilimsel gelişimi desteklemediğini söyledi.

Son 20 yılda yüksek etkili bilimsel makale üretiminde Türkiye’nin geri sıralarda kaldığına dikkat çekti.



Küresel Rekabet ve Eğitim-Şirket Bağlantısı
Dünya’nın en güçlü 500 şirketinin büyük çoğunluğunun ABD, Almanya ve Fransa gibi ülkelerden çıktığını ifade eden Soral, eğitimde ve teknolojide gelişmiş ülkelerin bu başarıyı sağladığını belirtti. Türkiye’den sadece 1 şirketin bu listede yer aldığına dikkat çekti.

Bartu Soral’ın Türkiye’nin Kalkınma Vizyonu Üzerine Açıklamaları

Bartu Soral, Türkiye’nin ekonomik kalkınması için planlı, üretim odaklı bir modele geçişin zorunlu olduğunu vurguladı. Küresel rekabette başarılı olmak için kamu ve özel sektörün iş birliğiyle büyük şirketler oluşturulması gerektiğini ifade etti. Soral, Türkiye’nin mevcut ekonomik politikasının sıcak para girişine dayalı olduğunu belirterek, bunun uzun vadede üretime katkı sağlamadığını dile getirdi.

Temel Noktalar;

Planlı Ekonomi ve DPT’nin Geri Dönüşü, Türkiye’nin kısa, orta ve uzun vadeli planlama geleneğine geri dönmesi gerektiğini söyleyen Soral, Devlet Planlama Teşkilatı’nın (DPT) yeniden kurulmasının önemini vurguladı. Planlamanın, sanayileşen ülkelerin başarı anahtarı olduğunu belirtti.

Marmara Bölgesi Ağırlığı, Türkiye’de sanayi ve ekonomik faaliyetlerin Marmara Bölgesi’ne yoğunlaştığını dile getiren Soral, bu bölgenin ülke ihracatının %64’ünü gerçekleştirdiğini ve kurumlar vergisinin %71’inin buradan ödendiğini ifade etti. Diğer bölgelerdeki dengesiz gelişime dikkat çekti.

Büyük Şirketler ve Rekabet, Küresel rekabete girebilmek için güçlü şirketlerin ve kamu-özel sektör ortaklıklarının zorunlu olduğunu belirtti. “Batı sermayesiyle rekabet ancak planlı ve dev yatırımlarla mümkündür,” dedi.

Beyin Göçü Tehlikesi, Soral, Türkiye’nin nitelikli gençlerini yurt dışına kaptırdığını, buna karşın niteliksiz göçmenlerin ülkeye doldurulduğunu söyleyerek bu durumun ekonomik ve güvenlik açısından tehdit oluşturduğunu vurguladı.

Bartu Soral, Türkiye’nin planlı ekonomiyle geleceğini yeniden inşa etmesi gerektiğini ve sanayi yatırımlarının ülke geneline yayılmasının elzem olduğunu sözlerine ekledi.

Bartu Soral Türkiye'nin bölgesel kalkınma modeline duyduğu ihtiyaç ve tarım ile sanayinin ülke geneline yayılması gerektiği üzerineydi.

 “Türkiye’nin Bölgesel Kalkınmaya İhtiyacı Var”

Ekonomist Bartu Soral, Türkiye’nin mevcut tarım ve sanayi yapısında dengesizlik olduğuna dikkat çekerek, bölgesel kalkınmanın kaçınılmaz olduğunu belirtti. Karadeniz ve Doğu Anadolu gibi geniş alanların üretime yeterince katkı sağlamadığını ifade eden Soral, şu verileri paylaştı:

Karadeniz bölgesinde 3 milyon 250 bin hektarlık tarım alanı olmasına rağmen tarım üretimine katkı yalnızca %5.

Doğu Anadolu’nun yüzölçümü Türkiye’nin önemli bir kısmını oluşturmasına rağmen, ödenen kurumlar vergisi %1'in altında ve ihracata katkısı %1,65 seviyesinde.

Bu tabloyu “Türkiye’nin üretim ve sanayide tek bir bölgeye, İstanbul ve Marmara Bölgesi’ne sıkışmış olması” olarak tanımlayan Soral, ülke genelinde tarım üretim merkezleri ve bölgesel sanayi yapılanmalarının oluşturulmasını önerdi.



Tarım Alanında Öneriler,

Verimlilik Haritaları, Türkiye’nin hangi bölgede hangi tarım ürününün daha verimli yetiştirileceğini belirleyecek haritaların hazırlanması.

Tarım Merkezleri, Sosyal konutlar, eğitim kurumları, tarım meslek liseleri ve sağlık hizmetlerinin bulunduğu, gençleri kırsalda tutacak tarım merkezlerinin inşası.

Sözleşmeli Tarım, Gençlere ektikleri ürünün alım garantisinin verilmesiyle sürdürülebilir tarım planlaması.

Sanayi Alanında Öneriler:
Soral, Marmara Bölgesi’ne sıkışan sanayinin, Türkiye’nin diğer bölgelerine yayılmasının şart olduğunu söyledi ve bu doğrultuda 4 bölge, 4 deniz odaklı bir sanayi yapılanması modeli sundu.

Sanayi Bölgeleri, Limanlar etrafında organize edilen ve bölgenin avantajlarına göre planlanacak sanayi merkezleri.

Örneğin: Ankara, Kırıkkale, Karabük, Bartın gibi iller yeni sanayi yapılanmalarının merkezleri olacak.

Bartu Soral, genç nüfusun tarım ve sanayide istihdam edilmesi gerektiğini vurgulayarak, mevcut ekonomik dengesizliğin çözümünün bölgesel kalkınma ve tarım merkezlerinin inşası ile mümkün olacağını belirtti.

Bartu Soral'ın İstanbul ve Türkiye İçin Önemli Çözüm Önerileri

İstanbul'un Mevcut Durumu ve Çözüm Önerileri;
Bartu Soral, İstanbul’un karşı karşıya olduğu nüfus yoğunluğu ve deprem riskine dikkat çekerek şehri sürdürülebilir bir yapıya kavuşturmanın aciliyetini vurguladı. İstanbul’da kilometrekare başına düşen nüfusun 3.013 kişi olduğuna dikkat çeken Soral, şehirdeki 3,5 milyon eski binanın deprem riski taşıdığını belirtti.

Soral, çözümün İstanbul’dan tersine göçü teşvik ederek nüfusu 5 yıl içinde 10 milyona düşürmek olduğunu ifade etti. Bunun için bölgesel kalkınma hedeflenmeli, İstanbul kültür, sanat ve turizm merkezi haline getirilmelidir. Şehrin tarihi ve kültürel eserlerinin restore edilip dünyaya tanıtılması gerektiğini söyleyen Soral, İstanbul’un uluslararası akademisyenler ve araştırmacılar için cazip bir merkeze dönüşebileceğini belirtti.

Eğitim Reformu ve Teknoloji Gelişimi,
Bartu Soral, eğitim sisteminde köklü reformlar yapılması gerektiğini belirtti. Eğitim önerileri:

Kamu eğitim sistemi ücretsiz ve kaliteli hale getirilmeli.

Okul öncesi eğitim 3 yaşında başlamalı, doğayla iç içe bir model benimsenmeli.

14 yaşında gençlerin meslek liseleri veya akademik yönlendirmeleri belirlenmeli.

Anadolu Liseleri yeniden yaygınlaştırılmalı.

Devlet üniversitelerinin kalitesi artırılmalı; verimsiz üniversiteler meslek yüksekokullarına dönüştürülmeli.

Türkiye'nin Teknolojik Geleceği:
Soral, Türkiye'nin küresel rekabette öne çıkabilmesi için dört stratejik alanda yoğunlaşması gerektiğini vurguladı:

Bilgi Teknolojileri ve Yapay Zeka,

Havacılık, Savunma ve Uzay Sanayisi,

Biyoteknoloji ve Tarım Teknolojileri,

Modern Mühendislik ve Üretim Teknolojileri.

Bu hedefler doğrultusunda Ankara’da Ulusal Teknoloji Gelişim Merkezi kurulacağını, bu merkezin araştırma üniversiteleri ile koordinasyon içinde çalışarak sanayi ve özel sektöre yeni teknolojik çözümler sunacağını açıkladı.

Bartu Soral, İstanbul ve Türkiye için bu projelerin hayata geçirilmesinin ülkeyi geleceğe taşıyacağını belirtti.

yilmazparlar@yahoo.com

15 Aralık 2024 Pazar

Azarnegari Art House-Yılmaz Parlar


Yorumlar


 Azarnegari Art House

Azarnegari Sanatı Yeni Bir Çağa Kapı Açtı, 

Sanatın Gücünü Keşfedin

Ahad Saadi’nin Büyüleyici Sanat Yolculuğu,

Sanat dünyasının efsanevi ismi Ahad Saadi’nin yarattığı Azarnegari sanatı, şaşırtıcı bir şölenle İstanbul Maçka’da sanata boyut kazandırarak, yeni bir döneme damga vurdu.

Ahad Saadi tarafından kurulan “Azarnegari Art House”, 14 Aralık 2024 Cumartesi günü, Parisa Karamnezhad, Javad Süleymanpur, Mehmet Najafzadeh ve Gökçe Akay gibi sanatçıların etkileyici eserleriyle kapılarını açtı.



Yalnızca bir açılış değil, aynı zamanda sanatın ve sanatçının toplum üzerindeki etkisini vurgulayan anlamlı bir buluşma oldu.

Bu özel sergi, sanatçının yenilikçi yaklaşımını ve Azarnegari'nin büyüleyici estetiğini, sanatseverleri bir araya getirerek muhteşem bir deneyim sundu. Sanatseverler, gün boyu devam eden bu eşsiz atmosferde, sanatın insanının gücü üzerindeki gücü bir kez daha deneyimlediler



Sanat merkezi Sanat Evinin açılışına, Başta Cem Yıldırımer’in Başkanlığını yaptığı Tek Hedefimiz Eğitim Derneği olmak üzere, sanat eğitim dernekleri, üniversite temsilcileri, değerli akademisyenler, ünlü sanat koleksiyonerleri, alanında yetkin başarılı sanatçılar ve sanat sever elit bir topluluk katıldı.

Modern sanat anlayışına öncülük eden bir buluşma noktalarından biri oldu. Ahad Saadi’nin, ateşle sanata anlam katan Azarnegari teknikleri, sanatı yeni bir boyuta taşıyarak estetik algıyı tamamen yeniden tanımladı.



Konukların samimi sohbetleri ve eserler üzerine yaptıkları derinlemesine tartışmalarla renklendi. Sanatın evrensel bir dil olduğunu bir kez daha hissettiren bu etkinlik, sanatın sadece bireyler için değil, toplumlar için de ne kadar önemli olduğunu gözler önüne serdi.

Ahad Saadi’nin çocukluk yıllarından beri ateşle yanan bir tutku olarak geliştirip dünya çapında bir fenomene dönüşen Azarnegari, sanatseverleri şaşkın, hayran ve düşünceye dalmış bir halde bırakıyor. Kumaşların ışıkla dansı, izleyiciye her bir eserin kendi hikayesini fısıldamasına olanak tanıyor. Kumaşın üzerindeki ışık oyunları ve renklerin ahengi, sanatçının derin felsefi düşüncelerinin bir yansıması olarak hayat buluyor.



Sanat dünyasında yeni bir deha olarak kabul edilen Ahad Saadi, Azarnegari sanatıyla evrensel değerlere ışık tutuyor. Onun çalışmaları, estetik ve güzelliği kutsayarak olumlu düşüncenin gücünü öne çıkarıyor. Saadi’nin eserlerinde çiçeklerin canlılığı, doğanın büyüleyici estetiği ve ışıkla uyumlu bir dönüşüm öne çıkarken, izleyiciler bu eserlerde kendi iç dünyalarına derin bir yolculuk yapma fırsatı buluyor.

Saadi’nin özünde bulunan sevgi, şefkat ve naziklik değerleri, onun Azarnegari ile sanatı evrensel bir dile dönüştürmesini sağlıyor. Modern çağın kaosunda bir huzur adası yaratan sanatçı, eserlerinde bu bütünleşmeyi başarıyla sergiliyor. Tebriz’de doğan Saadi, kültürel zenginlikten beslenen bu sanatsal yaklaşımıyla sadece kendi köklerinden değil, aynı zamanda tüm insanlığın ortak değerlerinden ilham alıyor.



“Azarnegari Art House” sergisi, Ahad Saadi’nin benzersiz sanat anlayışının bir başka boyutunu ortaya koyarken, sanatseverleri unutulmaz bir yolculuğa davet ediyor. Modern sanatın büyük ustalarından biri olan Saadi, eserleriyle hem bugünü hem de geleceği etkiliyor. Onun yarattığı bu sanat evreni, sürekli bir yenilik ve ilham kaynağı olarak, tüm insanlığı daha iyi bir geleceğe davet ediyor.

Ahad Sadi’nin öncülüğünde yükselen bu mekân, sanatın ve sanatçının geleceğine ışık tutma misyonunu sürdürüyor.

Sanat Evi'nin Göz kamaştıran sanat eserlerinin sergilendiği bu özel sergisi, sanatın birliği ve beraberliğin simgesi olma misyonunu bir kez daha gözler önüne serdi. Her sanatçının kendine özgü tarzını ve bakış açısını yansıtmakla kalmayıp, ziyaretçilere derin düşüncelere dalma fırsatı sundu.

 

yilmazparlar@yahoo.com


6 Aralık 2024 Cuma

Kıbrıs Sizi Çağırıyor- KKTC Gastronomisi Tanıtımı-Yılmaz Parlar


Yorumlar


  Kıbrıs Sizi Çağırıyor- KKTC Gastronomisi Tanıtımı

GTD'den KKTC Gastronomisine Destek

Başkanlığını Gürkan Boztepe’nin yaptığı Gastronomi Turizmi Derneği (GTD), Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) zengin mutfak kültürünü tanıtmak amacıyla 5 Aralık 2024 tarihinde özel bir basın kahvaltısı düzenledi.

Somer Sivrioğlu’nun sahibi olduğu, Etiler Efendy Restoran’da gerçekleştirilen etkinlik, sektör profesyonellerini ve basın mensuplarını bir araya getirdi. “Kıbrıs Sizi Çağırıyor” temasıyla organize edilen etkinlikte, Kıbrıs mutfağının dünya çapında bilinirliğini artırma hedefi ön plana çıktı.

Kıbrıs Mutfağından Unutulmaz Lezzetler

Kahvaltı boyunca katılımcılara, Kıbrıs’a özgü geleneksel tatlar sunuldu. Hellim peyniri başda olmak üzere  KKTC’nin simge lezzetleri büyük beğeni topladı. Somer Sivrioğlu’nun şefliğinde hazırlanan bu lezzetler, katılımcılara Kıbrıs’ın gastronomi potansiyelini yakından tanıma fırsatı sundu. GTD Başkanı Gürkan Boztepe, Kıbrıs mutfağının özgünlüğünü vurgulayarak, gastronomi turizminin KKTC’nin uluslararası tanıtımında kritik bir rol oynayacağını belirtti.



Gürkan Boztepe

"Son üç yıla ve son beş yıla baktığımızda, turizmde önemli adımlar attığımızı görüyoruz. Otuz yıl önce, şu anki Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Ersoy ile ETS Tur’u kurmadan önce bu yolda birlikte çalışmaya başladık. Bugün neden daha fazla turist çekmediğimizi sorgulamalıyız. Özellikle bugünkü ev sahipliğiniz ve katkılarınız için teşekkür ediyorum. Bu tür etkinlikler, turizm potansiyelimizi daha geniş kitlelere duyurmak adına büyük bir fırsat sunuyor. Burada, Avustralya gibi önemli bir destinasyondan başlayan bir hareketle, Türkiye ve Kıbrıs’ın Gastronomik zenginliklerini dünyaya tanıtmak için hep birlikte çalışmalıyız



Somer Sivrioğlu

"Kıbrıs mutfağına olan ilgim yıllar önce başladı. Bir gün Kıbrıs’ta bir restoranda yemek yerken, ‘Buranın en iyisi bu olmalı’ diye düşündüm. O yemek, Kıbrıs’ın geleneksel tatlarının ne kadar derin bir mirasa sahip olduğunu anlamamı sağladı. Kıbrıs, sadece bulunduğu konum itibarıyla değil, jeopolitik ve kültürel etkileriyle de çok önemli bir destinasyon. Yemek kültürü, bu etkilerin bir yansıması. Gürkan Boztepe’ın liderliğinde, Kıbrıs’ın gastronomik değerlerini daha fazla ön plana çıkarmak için çalışmalara devam ediyoruz. Bu değerleri uluslararası düzeyde tanıtmak bir gönül borcu ve vatan borcu. Hep birlikte daha fazlasını yapmayı hedefliyoruz.

Etkinlikte, Kültür ve Turizm Bakanı Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz, Milletvekileri Belma Satır, Nilhan Ayan, KKTC Turizm Çevre ve Kültür Bakanlığı Müsteşar Serhan Aktunç, KKTC İstanbul Başkonsolosu Fatma Demirel, TÜRSAB Eski Başkanı Başaran Ulusoy, ünlü Tarihçi Yazar Sema Soykan, beslenme uzmanı Prof. Dr. Oğuz Özyaral, CEESS Global Yönetim Kurulu Başkanı Semih Sarıalioğlu, Ceyhun Tunalı & Sons Sahibi Ceyhun Tunalı, katılım sağladılar



Gastronomi ve Turizmin Birleşimi

Etkinlikte yapılan konuşmalarda, Kıbrıs mutfağının sadece bir yemek kültürü değil, aynı zamanda bölgenin zengin tarihinin ve kültürel mirasının bir yansıması olduğu ifade edildi. GTD yetkilileri, gastronomi turizminin artırılmasıyla hem turizm sektörüne hem de KKTC ekonomisine büyük katkı sağlanacağını dile getirdi. Ayrıca, “Kıbrıs Sizi Çağırıyor” kampanyasının dünya genelinde Kıbrıs mutfağını tanıtmaya yönelik etkinliklerle devam edeceği açıklandı.



Kıbrıs Sizi Çağırıyor Kampanyasına Büyük İlgi

“Kıbrıs Sizi Çağırıyor” etkinliği, hem gastronomi hem de turizm sektöründen geniş bir katılım gördü. Somer Sivrioğlu’nun ev sahipliğinde gerçekleşen bu kahvaltı, KKTC’nin lezzetlerinin uluslararası arenada tanıtılması adına önemli bir adım oldu. Katılımcılar, Kıbrıs mutfağının eşsiz tatlarını deneyimlemenin yanı sıra bu kültürün derin köklerine dair bilgi sahibi oldu.

Kampanya, KKTC’nin turistik cazibesini artırma yolunda umut verici bir başlangıç olarak değerlendiriliyor.

yilmazparlar@yahoo.com

Ümit Özdağ, Atatürk’ün Yolundaki Tek Kale Lider-Yılmaz Parlar

Siyaset Ekonomi Turizm Otomotiv Gayrimenkul Sağlık Gıda Bilişim Teknoloji Gastronomi Kitap Kadın Sanat Sinem...