9 Mayıs 2025 Cuma

BEE’O 12 Yaşında-Yılmaz Parlar


Yorumlar


  

BEE’O 12 Yaşında

“Arı Varsa Hayat Var” Diyerek Sadece Ürün Değil, Umut da Üretiyor
Dr. Aslı Elif Tanuğur Samancı, “Sürdürülebilirliği, bilimi ve toplumsal faydayı bir araya getirdik”

Arı ürünleri alanında Türkiye'nin öncü markası BEE’O, 12. kuruluş yıl dönümünü “Arı Varsa Hayat Var” temasıyla kutladı. Bilim, çevre ve sosyal sorumluluğun iç içe geçtiği bu özel etkinlikte, markanın kurucusu ve CEO’su Dr. Aslı Elif Tanuğur Samancı'nın konuşması dikkat çekti.

Etkinlikte ayrıca iklim bilimci Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu da yer alarak arıların doğa ve iklimle olan hayati ilişkisini gözler önüne serdi.



Anne Çaresizliğinden Küresel Girişimciliğe

İstanbul Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği mezunu olan Dr. Samancı, konuşmasında girişimcilik serüvenini şu sözlerle özetledi:
“Her şey, bağışıklık sistemi zayıf olan oğlum için doğal ve etkili bir çözüm arayışımda başladı. Propolisin gücünü keşfettim ama Türkiye’de bu ürünü güvenle alabileceğiniz bir kaynak yoktu. Eksik olan neydi diye değil, eksik olanı nasıl tamamlarım diye düşündüm.”

Bu ihtiyaç, onu akademik bilgi ile saha tecrübesini birleştirerek İTÜ ARI Teknokent’te BEE’O’yu kurmaya yöneltti. TÜBİTAK destekli projelerle temelleri atılan girişim, bugün 30'dan fazla ülkeye ihracat yapan, uluslararası raflarda yer bulan bir markaya dönüştü.

“Üniversite-Sanayi İş Birliğinin Altın Örneklerinden Biriyiz”

Dr. Samancı, üretim süreçlerinde bilimsel standartlara bağlı kalarak Türkiye’de bir ilki başardıklarını vurguladı:
“Dünyada geçerliliği olan ilk arı ürünleri sertifikasını alan firmayız. İzlenebilir üretim modelimiz sayesinde, tüketici ürünün hangi arıcıdan, hangi bölgeden geldiğini şeffaf biçimde görebiliyor. Bu, sadece bizim değil Türkiye’nin başarısıdır.”



Doğadan Gelen Gücü Bilimle Buluşturmak

BEE’O’nun ürün gamında propolis, arı sütü, polen ve ham bal gibi doğal ürünler yer alıyor. Bu ürünler, antiviral, antibakteriyel, antioksidan ve antikanserojen özellikleriyle bağışıklık sistemine katkı sağlıyor. Samancı, “Ürünlerimizi üretirken çocuklarımızın bile güvenle tüketebileceği saflıkta olmalarına özen gösteriyoruz” diyerek kalite konusundaki titizliklerini vurguladı.

Arıların Hayatla Bağlantısı, Bilimsel Bakış

Etkinlikte söz alan İTÜ Meteoroloji Uzmanı Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, arıların ekosistemle olan hassas ilişkisine dikkat çekti:
“Arılar, çevre değişikliklerine en hızlı tepki veren canlılar arasında. Bu nedenle iklim krizini izleyebileceğimiz birer biyolojik sensör gibiler. Onları korumak, iklimi korumaktır.”

Yangınlara Karşı Sessiz Kahramanlık

Son yıllarda yaşanan orman yangınlarında zarar gören arıcılara destek veren BEE’O, üç buçuk milyon arının açlıktan ölmesini önledi. Şirket, sadece ticari başarılarıyla değil, arıcılara sağladığı eğitim, malzeme ve ekipman desteğiyle de takdir topluyor. Samancı, “Bu destekler sayesinde ekosistemle birlikte üretim yapmayı sürdürüyoruz” dedi.



Doğa Dostu Ürünler ve Kampanyalar

BEE’O, sıfır atık belgeli tesislerinde %100 doğal içeriklerle çevre dostu üretim yapıyor. Özellikle non-nano mineral çinko ve Anadolu propolisi içeren doğal güneş kremi, zararlı kimyasal içermemesi ve doğaya duyarlı formülüyle dikkat çekti. “Bu Kovanda Araba Var” kampanyası ise hem müşteri memnuniyetine hem de çevreci farkındalığa katkı sağladı. Elektrikli araç gibi çevreci ödüllerle karbon ayak izine dikkat çekildi.

Kadın Gücü, Bilim ve Vizyon

Dr. Samancı’nın azmi, bilime olan bağlılığı ve sürdürülebilir üretim vizyonu; onu sadece başarılı bir girişimci değil, aynı zamanda sosyal bir lider konumuna taşıdı.

Türkiye’de kadın girişimciliği açısından da ilham kaynağı olan bu başarı hikâyesi, “arı varsa hayat var” cümlesinin sadece bir slogan değil, bir yaşam felsefesi olduğunu ortaya koydu.

yilmazparlar@yahoo.com

 

28. Avrasya Ekonomi Zirvesi’nde Barış, Sevgi-Yılmaz Parlar


Yorumlar


  28. Avrasya Ekonomi Zirvesi’nde Barış, Sevgi

Barış, Sevgi ve Kültür İstanbul’da Buluştu

28. Avrasya Ekonomi Zirvesi’nde FOWPAL’dan Unutulmaz Performans


Marmara Grubu Vakfı tarafından bu yıl 28.’si düzenlenen Avrasya Ekonomi Zirvesi, İstanbul WOW Hotel Kongre Merkezi’nde dünyanın dört bir yanından gelen devlet adamları, akademisyenler, kanaat önderleri ve sivil toplum temsilcilerini bir araya getirerek, “Daha İnsancıl Bir Dünya, Yaşanabilir Bir Dünya İçin Diyalog” temasında buluştu. Zirvede ekonomik ve teknolojik dönüşümlerin yanı sıra, barış ve vicdan çağrıları da ön plandaydı.



Etkinliğe damga vuran uluslararası katılımcılardan biri, merkezi UNESCO bünyesinde faaliyet gösteren, başkanlığını Nobel Barış Ödülü sahibi Dr. Hong Tao-Tze’nin yaptığı Dünya Barış ve Sevgi Federasyonu (FOWPAL) oldu. 64 kişilik gönüllü heyetiyle İstanbul’a gelen FOWPAL, Gala Yemeği’nde sundukları etkileyici sahne performanslarıyla zirveye adeta renk kattı. Gösterilerde doğunun uyum ve bereket sembolleri olan ejderhalar ve mor anka kuşları, batının umut ve sevgi simgesi beyaz meleklerle buluştu. Modern ışık efektleri ve yaratıcı koreografilerle harmanlanan bu kültürel sunumlar, izleyenlerden büyük alkış aldı.


FOWPAL’ın açılış gününde gerçekleştirdiği "Dünya Barış ve Sevgi Çanı" töreni, katılımcılara umut ve birlik mesajı verdi. Şu ana kadar 156 ülkeden 76 devlet başkanı ve 15 Nobel Barış Ödüllü liderin katıldığı bu çan töreni, dünya barışı için sembolik bir çağrı niteliği taşıyor.


FOWPAL Başkanı Dr. Hong, Tao-Tze 8 Mayıs’taki konuşmasında, “Sevgi, Vicdan ve Eylem” çağrısıyla küresel vatandaşlara seslendi. Yapay zekânın vicdanla yönlendirilmesi gerektiğini vurgulayan konuşmacılar, insanlığın refahı için teknoloji ve etik birlikteliğini savundu.



Zirve boyunca klasik Türk müziği, halk müziği ve Kafkas halk danslarıyla bezenmiş kültürel programlar da büyük ilgi gördü. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Müzik Toplulukları’nın sunduğu Türk sanat müziği performansları ve geleneksel halk dansları izleyenlere Anadolu’nun zengin kültür mirasını yeniden hatırlattı.

Bu yıl aynı zamanda Marmara Grubu Vakfı’nın 40. kuruluş yılıydı. Zirvede, Dr. Hong’a uzun yıllardır sürdürdüğü küresel barış çabaları nedeniyle Marmara Grubu Vakfı Başkanı Dr. Akkan Suver tarafından “Yaşam Boyu Başarı Ödülü” takdim edildi.

Zirve süresince FOWPAL, “Dünya Umut Gücü Günü”, “Uluslararası Vicdan Günü” ve “Şeffaflık ve Dürüstlük” bildirgelerini katılımcılarla paylaşarak, dünyayı sevgi ve vicdana dayalı bir barış kültürüne davet etti. Bu bildirgeler, bireylerin değer odaklı eylemleriyle küresel güveni ve barışı inşa edebileceğine dair güçlü birer taahhüt niteliğinde sunuldu.


28.Avrasya Ekonomi Zirvesi, ekonomik gündemden çok daha fazlasını sunarak, insanlığı merkeze alan, kültürlerarası diyaloğu teşvik eden bir vizyonla sona erdi.

yilmazparlar@yahoo.com

29 Nisan 2025 Salı

Dünya SKAL Günü-Turizmin Kalbindeki Buluşma, SKAL -Yılmaz Parlar


Yorumlar


  

Dünya SKAL  Günü,

Turizmin Kalbindeki Buluşma

SKAL İstanbul Kulübü, Dünya SKAL Günü’nü Anlamlı Bir Buluşmayla Kutladı

Turizmin dostluk köprüleriyle örülmüş yüzü SKAL, İstanbul’da unutulmaz bir birlikteliğe daha imza attı.



SKAL International’ın dünya genelindeki üyeleri tarafından kutlanan Dünya SKAL Günü, bu yıl SKAL İstanbul Kulübü, Radisson President Old Town Hotel’de özel bir davetle kutladı. İstanbul’un kalbinde yer alan bu tarihi mekânda gerçekleşen kutlamaya, turizm sektörünün önemli isimleri katıldı.

Ev sahipliğini otelin Genel Müdürü Menderes Karaküçük’ün yaptığı etkinlikte, SKAL İstanbul Kulübü’nün misafirperverliği ve güçlü organizasyon becerisi bir kez daha takdir topladı.



SKAL İstanbul Kulübü Genel Sekreteri Meltem Tepeler, etkinliğin açılışında konukları tek tek takdim ederek SKAL’ın dayanışma ruhunu ve sektördeki kolektif gücünü bir kez daha ortaya koydu.



Selma Tatar’a Tam Not, Liderlikte İlham Kaynağı

SKAL İstanbul Kulübü Başkanı Selma Tatar, sıcak ve samimi konuşmasında, geçmiş dönem başkanlara, sektörün kıymetli temsilcilerine ve her daim desteğini esirgemeyen basın mensuplarına teşekkür etti. Tatar, “Bu özel günü birlikte kutlamak bizim için büyük bir mutluluk. Turizmin içinden gelen ve her daim sektöre katkı sunan sizlerle birlikte olmak büyük bir onur. Bugün burada olamayan ama kalbi bizimle atan tüm üyelerimizi de sevgiyle selamlıyorum,” sözleriyle duygu dolu anlar yaşattı.

Selma Tatar’ın SKAL camiasındaki vizyoner ve kapsayıcı liderliği, davetlilerden büyük alkış aldı. Tatar’ın konuşması, sadece bir teşekkür değil, aynı zamanda turizm camiasına moral veren güçlü bir mesajdı.



Orhon Atameriç, “SKAL’ı Gönüllülükle Daha da Büyüteceğiz”

USDF Yönetim Kurulu Başkanı Orhon Atameriç, SKAL'ın yalnızca zorunlu katılımlarla değil, gönüllülük esasına dayalı aktif birlikteliklerle daha da güçleneceğini vurgulayarak, “Bu buluşmalar sadece protokol değil, gerçek birer motivasyon kaynağıdır,” dedi.

“Afiyet Olsun”dan Fazlası, Selçuk Eracun’un Samimi Paylaşımı



İstanbul Rehberler Odası Başkanı Selçuk Eracun, sektörde yaşanan zorluklara rağmen umutla çalışan turizm profesyonellerine dikkat çekti. Samimi üslubuyla, “Değerli insanlar bir araya gelince bu sektör daha da büyür. Yan yana oldukça her şey mümkün,” dedi.

Vefa ve Dostluk, George Kudyan- Hülya Aslantaş’ın Katılımı

Geçmiş dönem dünya başkanlarından Hülya Aslantaş ve SKAL İstanbul’un efsanevi isimlerinden George Kudyan, etkinliğe katılarak SKAL ailesine olan bağlılıklarını gösterdi. Kudyan, “Bir araya gelmek kadar değerli hiçbir şey yok,” diyerek etkinliğin ruhunu özetledi.

Menderes Karaküçük, “Bu Ülke İçin Yılmadan Çalışıyoruz”

Ev sahibi Menderes Karaküçük, yaptığı etkileyici konuşmada turizm sektöründe özveriyle çalışan herkese teşekkür etti. “Bu ülkenin tanıtımı için yılmadan, yorulmadan çalışıyoruz. Bu buluşmalar bize umut ve güç veriyor,” dedi. Karaküçük ayrıca otelin yakın gelecekteki renovasyon planlarını da paylaşarak, “Mayıs ayında otelimizi çok daha modern bir yüzle yeniden açacağız,” müjdesini verdi.



SKAL Ruhu Ekranlara Taştı

Etkinlikte ayrıca SKAL International Dünya Başkanı Annette Cardenas’ın video mesajı yayınlandı. Cardenas, İstanbul Kulübü’nün güçlü enerjisinden ve katkılarından övgüyle söz etti, Dünya SKAL Günü’nün uluslararası birlikteliği güçlendirdiğini belirtti.



Ev sahibi Genel Müdürü Menderes Karaküçük’e SKAL İstanbul Kulübü Başkanı Selma Tatar tarafından Teşekkür plaketi verildi.

Sürptiz yaşandı. Dünya SKAL Günü pastası Amblem resimli Hotel yetenekli aşçı personelden hazırlanan Dünya SKAL Günü pastası renk katdı. Emeği geçen personel sahneye alınarak alkışlarla teşekkür ve takdirler ifade edildi.



Etkinliğe katılan isimler arasında; Geçmiş Dönem USDF Başkanı Faik Alsaç , SKAL İstanbul Kulübü Asbaşkanı Mustafa Yalçın,  Yönetim Kurulu Üyesi, Atilla Acet, Yönetim Kurulu Üyesi Tülay Salihoğlu, İBB Başkan Danışmanı ve İstanbul Turizm Tanıtma Platformu Başkanı Ümit Öztürk , Turizm Tanıtma Platformu ekibinden Merve Akça, Anadolu Folk Grubu Başkanı Göksenin İleri ve Anadolu Folk Grubu Başkan Yardımcısı Didem Coşkun  yer aldı:



SKAL İstanbul Kulübü, Dünya SKAL Günü’nü sadece bir kutlama olarak değil, sektör dayanışmasının, vefanın ve dostluğun canlı bir örneği olarak yaşattı. Turizmin kalbi bu özel günde bir kez daha İstanbul’da attı.

Küresel Turizmde Kalite ve Dostluğun Sembolü Skal, Tüm Dünyada Kutlanıyor

 

SKAL  Nedir? Dünya SKAL Günü Neden Önemli?

Skal International, turizm sektöründe profesyonelleri bir araya getiren, kalite, dostluk ve iş birliğini ön planda tutan uluslararası bir organizasyondur. 1934 yılında kurulan ve 90’dan fazla ülkede faaliyet gösteren SKAL, Dünya SKAL Günü kutluyor. Bu özel gün, turizmde sürdürülebilirlik, meslektaşlık ve küresel bağların güçlendirilmesi amacıyla çeşitli etkinliklere sahne oluyor.

 

SKAL’in Sürdürülebilir Turizm Misyonu

Dünya SKAL Günü’nde öne çıkan bir diğer konu da sürdürülebilir turizm. İklim değişikliği ve çevresel etkilerin turizmi tehdit ettiği günümüzde, Skal üyeleri "yeşil oteller", "karbon ayak izini azaltma" ve "yerel ekonomiye destek" projelerini masaya yatırıyor.

 

Dünya SKAL Günü, turizmin sadece bir sektör değil, aynı zamanda kültürler arası köprü olduğunu hatırlatıyor. Kaliteli hizmet, dostluk ve sürdürülebilirlik ilkeleriyle turizmin geleceği SKAL’un elinde şekilleniyor.

 


İstanbul SKAL Kulübü, Turizmin Parlayan Yıldızı

 

Kalitede Lider, Dostlukta Öncü, Turizmde Global Bir Marka

İstanbul SKAL Kulübü, Dünya Turizminde Türkiye’nin Gururu Oldu.

İstanbul SKAL Kulübü, uluslararası turizm camiasının en saygın organizasyonlarından biri olan SKAL International’ın Türkiye’deki en köklü ve etkin temsilcilerinden biri. Uzun yıllar faaliyet gösteren kulüp, turizm sektörünün önde gelen profesyonellerini bir araya getirerek hem iş ağını genişletiyor hem de Türkiye’nin tanıtımına büyük katkı sağlıyor.



 

Kalite, Dostluk ve İş Birliği" İlkesiyle Büyüyen Bir Aile

 

İstanbul SKAL Kulübü, sadece bir meslek örgütü değil, aynı zamanda turizm sektöründe güçlü dostlukların kurulduğu bir platform. Her ay düzenlediği networking etkinlikleri, sektörel paneller ve sosyal sorumluluk projeleriyle üyelerine değer katıyor.

 

Sürdürülebilir Turizm İçin Öncü Projeler

İstanbul SKAL Kulübü, çevreye duyarlı ve sürdürülebilir turizm anlayışını destekliyor. "Yeşil Oteller", "Plastiksiz Turizm" ve "Yerel Ekonomiye Destek" gibi projelerle sektörde fark yaratıyor.

Kulübün son dönemde hayata geçirdiği Projeler Adı, turizmde karbon ayak izini azaltmayı hedefliyor ve bu alanda örnek bir çalışma olarak gösteriliyor.

 


Genç Yeteneklere Destek, Sektörün Geleceğine Yatırım

İstanbul SKAL Kulübü, turizm sektörünün geleceği olan gençlere de destek veriyor. Üniversitelerle iş birliği yaparak düzenlediği kariyer buluşmaları ve mentorluk programlarıyla genç yetenekleri sektöre kazandırıyor.

 

İstanbul SKAL Kulübü, Türk turizminin global arenadaki yüzü olmaya devam ediyor. Kalite, dostluk ve sürdürülebilirlik ilkeleriyle turizme yön veren kulüp, üyeleriyle birlikte daha nice başarıya imza atmaya hazır.

 

 

yilmazparlar@yahoo.com

26 Nisan 2025 Cumartesi

Tarsus, Medeniyetin Altın Tacını Taktı-Yılmaz Parlar


Yorumlar


  

Tarsus, Medeniyetin Altın Tacını Taktı

 

 "Golden Apple" Gururu Başkan Ali Boltaç'ın Liderliğinde Gerçek Oldu

FIJET’in “Turizmin Oscar’ı” Altın Elma Ödülü, Tarsus’a Işık Tuttu

 10 Bin Yıllık Tarih, Geleceğe Açılan Kapı Oldu

Tarih boyunca Anadolu’nun kalbinde yükselen ve medeniyetlerin altın halkası olarak kabul edilen Tarsus, bu yıl Uluslararası Turizm Yazarları ve Gazetecileri Federasyonu (FIJET) tarafından turizmin Nobel’i sayılan “Golden Apple” (Altın Elma) ödülüne layık görüldü. Tarsus Belediye Başkanı Ali Boltaç’ın vizyoner liderliğinde, Saint Paul Meydanı’nda düzenlenen görkemli tören, sadece bir ödülün teslimi değil; aynı zamanda medeniyetin, barışın ve ortak değerlerin taçlandığı bir kutlama haline dönüştü.

 

Tarsus ile Palazzolo Acreide Arasında Tarihi Kardeş Şehir Protokolü İmzalandı



Program kapsamında, Tarsus ile İtalya'nın Palazzolo Acreide kenti arasında tarihi bir kardeş şehir protokolü imzalandı. Bu önemli adım, Tarsus'un dünya kenti kimliğini pekiştiren ve uluslararası dostluk ile kültürel iş birliğini güçlendiren anlamlı bir gelişme olarak kayıtlara geçti.

Tarsus Belediye Başkanı Ali Boltaç törende yaptığı konuşmada şehrin köklü tarihine ve kültürel zenginliğine dikkat çekerek şunları söyledi:



"Tarsus, 10 bin yıllık geçmişiyle kadim bir şehir. Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, Saint Paul gibi insanlık tarihine iz bırakmış önemli şahsiyetlerin yaşadığı bir kenttir. Bugün sizlerle birlikte adımladığımız tarihi sokaklarda bu zengin mirası bir kez daha derinden hissettik.
Tarsus'ta Müslümanların Eshab-ı Kehf’i, Hristiyanların Aziz Paul’u, Musevilerin ise Danyal Peygamber’i bir arada bulunuyor. Bu eşsiz tarihî ve kültürel doku, şehrimize büyük bir değer katıyor. Ayrıca Tarsus, Akdeniz'in sıcakkanlı ve misafirperver insanları ile özgün mutfağı sayesinde de fark yaratan bir şehirdir.
Bugün, bu ortak değerler ve kültürel zenginlikler doğrultusunda Palazzolo Acreide ile kardeş şehir protokolü imzalamaktan büyük bir mutluluk ve gurur duyuyoruz."

İmzalanan protokolün, ilerleyen dönemde iki şehir arasında kültürel alışverişin, turizmin ve ortak projelerin gelişmesine önemli katkılar sağlaması bekleniyor.

 


 

“Tarsus, Dünya Kültür Haritasında Artık Bir Işık Noktasıdır”

 

Tarsus’un ödüle uzanan hikâyesi sadece tarihi eserlerden, kutsal mekânlardan ya da eşsiz mutfağından ibaret değil. Bu başarı, belediye liderliğinden halkına, emekçisinden sanatçısına dek herkesin yürekten inşa ettiği bir geleceğin meyvesidir.

FIJET Başkanı Ticani Haddad, ödülü verirken şu sözlerle Başkan Boltaç’a teşekkür etti:

"Altın Elma’yı, doğaya ve tarihe saygı gösteren, geçmişin mirasını geleceğe taşıyan şehirler hak eder. Başkan Boltaç, bu değerleri yalnız temsil etmedi; aynı zamanda yaşattı."

 


Başkan Ali Boltaç’tan Unutulmaz Sözler,

 

“Bu Şehir, Tüm İnançların Kardeşliğidir”

 

“Tarsus, 11 bin yıllık bir medeniyetin taşıyıcısıdır. Aziz Pavlus'un izinden yürürken, Eshab-ı Kehf’in huzurunda secdeye varan, Danyal Peygamber’in duasını hisseden bir şehirde yaşıyoruz. Bu ödül, bu kadim birikimin dünya nezdinde tanınmasının nişanesidir.”

Ali Boltaç, sadece belediyecilik yapan bir başkan değil; bir arkeolog kadar geçmişe, bir mimar kadar geleceğe, bir lider kadar bugüne odaklanan bir yönetişim anlayışı sunuyor. Tarsus’u, İtalya’nın Palazzolo Acreide kentiyle kardeş şehir yaparak kültür diplomasisinde bir adım öne taşıyan Boltaç, bu stratejik vizyonuyla belediyeciliğin rotasını Akdeniz’in ortak uygarlığına çevirdi.

 


Vizyon, "5 Milyon Turist" ve Yeni Tarsus Hikayesi

“Geç kalmadık, tam zamanındayız” diyerek sahneyi coşkulu bir kararlılıkla dolduran Boltaç, konuşmasında sanayi, emlak, gastronomi ve kültür turizmini kapsayan bütüncül bir kalkınma planını dile getirdi.

“Birlikte ‘turizm destinasyonu Tarsus’u’ inşa edeceğiz. Artık sadece geçilen değil, kalınan bir şehir olacağız.”

 


Ekip Ruhu, Kent Aklı

 

Ali Boltaç, bu ödülü şahsi bir başarı değil, Tarsus’un kolektif dirilişinin belgesi olarak niteledi:

“Bu ödül, gece gündüz çalışan temizlik işçisinden, vizyon ortaya koyan meclis üyemize kadar herkesindir. Bu şehirde siyasi değil, insani bir belediye başkanlığı yapıyorum.”

 

Kaymakam Akyüz, “

Tarsus’un Hak Ettiği Değer Artık Dünya Sahnesinde”

 

Tarsus Kaymakamı Mehmet Ali Akyüz ise konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“On bin yıllık kadim şehrimiz, bugün uluslararası platformda hak ettiği değeri bulmuştur. FIJET’e ve bu sürece katkı sunan herkese şükranlarımı sunuyorum.”

 


Hüseyin Kurtoğulları,

 

"Tarsus, 10.000 Yıllık Tarihiyle Dünyaya Açılıyor"

 

"Bu ödül, Tarsus'un küresel turizm haritasında hak ettiği yeri alması için bir milattır. Aziz Pavlus'tan Danyal Peygamber'e, Kleopatra Kapısı'ndan gastronomi mirasına kadar bu şehir, inanç ve kültür turizminin eşsiz bir merkezi olmalıdır."

 

Stratejik Çağrı, "Artık uluslararası festivaller, akademik çalışmalar ve dijital tanıtımlarla Tarsus'un hikâyesini tüm dünyaya anlatmalıyız. Bu ödül bir başlangıç, asıl hedef sürdürülebilir bir turizm ekonomisi yaratmak."

 


Stratejik Katkılar, FIJET’ten Tarsus’a 3 Altın Öneri

 

FIJET Türkiye Başkanı Gürhan Boztepe, Tarsus’un potansiyeline dikkat çekerek üç önemli katkı sundu:

 

Kültür Otobüsü Projesi, Tarsus’un kültürel varlıklarını mobil olarak tanıtacak bir proje önerisi.

 

İtalyan İşbirliğiyle Lezzet Turları, Gastronomide uluslararası işbirliğiyle yeni pazarlara açılım.

Emlak ve Yatırım Değerlemesi, Artan turizm ilgisiyle gayrimenkul ve yatırım değerlerinin yükseltilmesi.

 

Altın Elma ile Altın Çağ Başlıyor

Tarsus, artık yalnızca geçmişiyle değil; geleceğiyle de dünyanın radarına giriyor. Başkan Ali Boltaç’ın ifadesiyle:

“Bu şehirde ihanetin karşısında, halkın ve tarihin yanında duracağız. Tarsus artık bir dünya kentidir!”

 




Delal Atamdede (FIJET Başkan Yardımcısı),

"Altın Elma, Tarsus'un Potansiyelinin İlk Adımı"

 

"FIJET'in 70. yılında bu ödülü Tarsus'a vermekten gurur duyuyoruz. Ancak bu, yolun başı. Kültür rotaları, gastronomi turları ve yerel halkın katılımı olmadan kalıcı başarı mümkün değil."

 


Kültürle Taçlanan Tören

Törenin ardından gerçekleşen gala gecesinde keman sanatçısı Anna Mıadzvedzeva ve kanun virtüözü Ahmet Baran sahne alarak davetlilere müzik şöleni sundu. Bu gece, sadece bir ödülün kutlandığı değil, medeniyetler arasında kültürel köprülerin inşa edildiği bir gece olarak hafızalara kazındı



 

Konser Sonrası Anna Mıadzvedzeva ile yaptığımız özel söyleşide

 

Anna Miadzvedzeva, Müziğin Büyüleyici Dünyasında Bir Yıldız

1996’da Belarus’un Mogilev kentinde doğan Anna Miadzvedzeva, müziğe adanmış hayatıyla dünya çapında iz bırakan bir sanatçıdır.

 

Elektro keman performansları ve kendine özgü neon ışık şovu ile seyircilere unutulmaz anlar yaşatıyor. Bu benzersiz gösteri, dünyada eşi benzeri olmayan bir deneyim sunarak galalar, lüks düğünler, uluslararası fuarlar ve Michelin yıldızlı restoranlar gibi prestijli etkinliklerde büyük beğeni topluyor.

 


UEFA, BMW, Lexus, Samsung, Vodafone, Koç Holding gibi dev markalarla iş birliği yapan Anna, aynı zamanda özel dikim haute couture kostümleri ve el yapımı kanatlarıyla sahne performanslarını bir sanat eserine dönüştürüyor.

 

Murat Boz, Gülçin Ergül gibi ünlü isimlerle çalışmış, Netflix’in "Zaferin Rengi" filmi ve "Mandi" dizisi gibi projelerde oyunculuğuyla da dikkat çekmiştir.

 

Müzik kariyerine ek olarak, 5 yıldızlı otellerde ve özel organizasyonlarda sahne almayı sürdüren Anna, dört dil bilmesi ve çok yönlü sanatsal yetenekleriyle de öne çıkıyor.

 

Piyano çalmaktan kostüm tasarımına, dalıştan DJ’liğe kadar geniş bir ilgi alanına sahip olan bu yetenekli sanatçı, müziği ve sanatı birleştirerek izleyicilere büyülü bir dünya sunmaya devam ediyor.

 

yilmazparlar@yahoo.com


Ümit Özdağ, Atatürk’ün Yolundaki Tek Kale Lider-Yılmaz Parlar

Siyaset Ekonomi Turizm Otomotiv Gayrimenkul Sağlık Gıda Bilişim Teknoloji Gastronomi Kitap Kadın Sanat Sinem...